Husilerin İsrail'e Saldırıları: Mesaj ve Strateji

Yemen'deki İran destekli Husiler, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin yıkılması, İran'ın Suriye'de kaybettiği nüfuz ve Hizbullah'ın Lübnan'da aldığı ağır darbelere rağmen, İsrail'e karşı saldırılarını sürdürmeye devam ediyor.

Orta Doğudaki gelişmelerin Yemen'deki yansımalarına ilişkin uzmanların AA muhabirine yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin, İsrail saldırılarına devam etmelerinin arkasındaki hedefin ülke içindeki hasımlara 'henüz ayaktayız ve güçlüyüz' mesajı vermek ve böylece kendilerine karşı bir harekete geçmekten alıkoymak olduğunu vurguladı.

Uzmanlar, Husilerin, kendilerine yönelik tehdidin uzun askeri deneyimleri sonucu etkilerini en aza düşürmeyi başardıkları hava saldırıları olmadığının, asıl tehlikenin Yemen'in içerisinden gelebilecek bir kara harekatı olduğunun bilincinde olduğunu belirtiyor.

İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nde başlattığı ve halen devam ettiği soykırım savaşına karşı Husiler, Gazze halkına destek olmak için Kasım 2023'ten itibaren Kızıldeniz'de İsrail yük gemileri ya da onlara ilişkili olan diğer gemileri füze ya da insansız hava araçlarıyla hedef almaya başladı.

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarına karşı ABD ve İngiltere de bu yılın başından itibaren daha çok Husilerin bulunduğu merkezler olmak üzere Yemen'deki önemli noktalara saldırılar düzenlemesinin ardından, Husiler de tüm ABD ve İngiliz gemilerinin askeri hedefler olduğu ilanıyla karşılık verdi.

İsrail'in başkenti Tel Aviv'e de füze ve insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenleyen Husiler, Gazze Şeridi'e saldırılar son bulana kadar Kızıldeniz ve İsrail'e yönelik saldırılarına devam edeceklerini belirtti.

Husiler son olarak 21 Aralık'ta İsrail'in Yafa kentinde bir askeri hedefi "Filistin 2" tipi balistik füzelerle vurmuştu.

Yemen'den atılan füzenin fırlatılması sonrasında İsrail acil servisi, Tel Aviv ve orta kesimlerdeki bölgelerde insanların sığınaklara koşturmaları sırasında 5 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Husilerden iki mesaj

Yemenli siyaset bilimci Ahmed Naci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin yıkılması, İran'ın Suriye'de kaybettiği nüfuz ve Hizbullah'ın Lübnan'da aldığı ağır darbelere rağmen, İsrail'e karşı saldırılarını sürdürmeye devam eden Husilerin iki temel mesaj vermek istediklerini belirtti.

Husilerin ilk mesajının "maliyeti ne olursa olsun Gazze'yi desteklemeye devam edeceklerinin bilinmesini" olduğunu ifade eden Naci, Husilerin ikinci mesajının ise "İran, Esed rejimi ve Hizbullah'ın son dönemdeki kayıplarına rağmen Husilerin ayakta kalmayı başardıklarını ilan etmek olduğu" söyledi.

Naci, "Husiler, 'Geri adım atmayacağız, bir çeşit yumuşamaya tanık oluyoruz. Geri adım kesinlikle söz konusu değil. Hala gücümüzü ve kudretimizi koruyoruz ve devam ediyoruz. İran, Hizbullah ve Esed rejiminin başına gelenler bizi kapsamaz, biz istisnayız' mesajı veriyor." dedi.

Yemen içerisindeki muhalifleriyle mücadele

Yemenli siyasi yorumcu Abdüsselam Kaid de AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Husilerin İsrail'e saldırıları sürdürmelerinin ardındaki hedefin 'kendilerinin hala ayakta olduklarını" ispat etme çabasından başka bir şey olmadığını" söyledi.

Kaid, İsrail'e karşı operasyonları sürdürerek "güç gösterisi yapan ve savaşçılarının moralini yükselten" Husilerin, saldırıları durdurursa bunun bir "zayıflık göstergesi" olacağı düşüncesinde olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Husilerin, uzun askeri deneyimleri sonucu ABD ve İngiltere hava saldırılarının etkilerini en aza düşürmeyi başardıkları belirten Kaid, Husilerin kendilerine yönelik asıl tehlikenin Yemen'in içerisinden gelebilecek bir kara harekatı olduğunun bilincinde olduğunu söyledi.

"Husiler, İsrail'e yönelik saldırıları sürdürerek kendisine karşı herhangi bir saldırının 'İsrail işgaliyle işbirliği' anlamına geldiği algısı yaratmaya çalışıyor" ifadesini kullanan Kaid, şöyle devam etti:

"Böylece İsrail'in içerideki uzantılarıyla mücadele edildiği algısı sayesinde daha fazla savaşçıyı cepheye sürme imkanı ele geçmiş oluyor. Bu şekilde Husiler içinde bulundukları iç savaş algısını yerel bağlamından başka bir bağlama dönüştürmeye ve içerideki hasımlarını da şeytanlaştırma imkanı bulmuş oluyor."