Hüseyin Baş: "Yeni Ekonomi Modelinde Bugün 6 Ay Doldu. Meyve Değil Nal Topluyoruz"

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Trabzon'da düzenlenen "Mevzu Ekonomi : Çözüm Milli Ekonomi Modeli' programında, "Aralık ayında dolar 18 liralara çıkınca yeni ekonomi modeli hayata geçirildi ve '6 ay sonra meyvelerini toplayacağız' dedi Sayın Cumhurbaşkanımız. Bugün 6 ay doldu ve biz bugün görüyoruz ki meyve değil nal topluyoruz" dedi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin Türkiye genelinde başlattığı ve son olarak dün Trabzon'da düzenlenen "Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli" programının kapanış konuşmasını yaptı. Baş, şunları söyledi:

"Türkiye'nin hali ortada biz mevzu ekonomi diyerek yola düştük, çünkü ekonomiyi çözebilecek bir teze sahibiz, bunun hizmet aşkıyla yola çıktık. Üretim ekonomisi diyorlar ya, tamam üretim ekonomisi yapalım. Üretim ekonomisi yapabilmek için, malı satacak müşteri olmak zorunda değil mi? Zorunda. Ben bunu Ankara'da da söyledim. Türkiye'de enflasyon var. Neymiş, 'marketlerden şeker almayın' sanki biz şekeri öyle bir talan ettik ki enflasyon o yüzden oldu. Burada hanginiz enflasyon yapıyor, hanginiz hunharca para harcıyor, kim yapıyor bunu? Bana bu enflasyonu oluşturan bir adam getirin lütfen.

"HAKKIMIZI 'PUDRA ŞEKERİ' DİYEREK KOKAİNMANLARIN YEMESİNE MÜSAADE ETMİYORUZ"

Yıl başlamadan önce 500 ve bin TL'lik banknotlar yolda bunu basacaklar dedim. Hala sözümdeyim, unutmayın o banknotları basacaklar ve bunu büyük bir kahramanlık diye de size anlatacaklar aman kanmayın, bu kahramanlık falan değil batışın ispatıdır. Zannediyorum enflasyondan da sıfır atacaklar. Bizim tek eksiğimiz var, paramız. Bizi parasızlığa mahkum ettiler. BTP bu mahkumiyete son vermek için ayağa kalktı, kabul etmiyoruz. Bizim hakkımızı 3-5 çapulcunun, 3-5 zibidinin yemesini kabul etmiyoruz. Biz hakkımızı pudra şekeri diyerek kokainmanların yemesine müsaade etmiyoruz. Bu gençler burada sürünürken, bu millet çocuğunu nasıl yetiştireceğini düşünürken bilmem ne bebeğin diş partisinde milyonların harcanmasını biz kabul etmiyoruz. Bu kadar olur mu? Bir milleti yok ettiler. Ne din bıraktılar ne devlet bıraktılar ne milliyet bıraktılar... Biz 20 yıldır bunu anlatıyoruz, buna müsaade etmeyin.

"BUNUN ADI ULUSLARARASI DİLENCİLİKTİR"

Dün FETÖ'cü ilan ettiğin Koza Grubu'na altın ruhsatını kim verdi? Altını bu ülkede Koza Grubu'na, Kanadalı şirketlere, ortak olduğunuz Hollandalı firmalara çıkarttırdınız. Adamlar çıkarıyor. Devletin de ön alım hakkı var. Devlet gidiyor dolarları buluyor, bu altını satın alıyor. Ben çıkarsam da aynı maliyet diyor. Senin işçin Türk lirası ile maaş alıyor, kendi enerjini üretsen enerji giderin Türk lirası ile yani senin 2,5 milyar doları dışarıdan dilenmene gerek kalmayacak. Bizim Bakan geçenlerde yurt dışında geziyor, ne yapıyor? Bunun adı uluslararası dilenciliktir.

"SOSYAL YARDIMLARLA BİRLİKTE HEPİNİZİN CEBİNE PARA KOYACAĞIZ"

Hüseyin Baş ne yapacak? Bir; Hüseyin Baş bunlar ne yaptıysa tersini yapacak. İki; bugün Sayın Nebati, 'Bu ekonomik sistem dar gelirliyi zorluyor ama üreticinin çarklarını döndürüyor' dedi. İşte biz o dar gelirlinin ekonomisini düzelteceğiz. Zenginin ekonomisi kendi kendine düzelir önemli olan dar gelirlinin ekonomisinin düzelmesidir. Buradaki topluluğun ekonomisi kötü olursa yukarıda bugün zengin olduğunu zanneden arkadaş da yarın kriz yaşayacak çünkü nihai tüketici bizleriz, sizlersiniz. Dolayısıyla Milli Ekonomi Modeli şunu söyler, önce dar gelirli vatandaşımızı destekleyeceğiz. Sosyal yardımlarla birlikte hepinizin cebine para koyacağız. Çok net ve basit bir şey söylüyorum, cebinize para koyacağız.

"YENİ MODELİN MEYVESİNİ DEĞİL, NAL TOPLUYORUZ"

Aralık ayında dolar 18 liralara çıkınca yeni ekonomi modeli hayata geçirildi ve '6 ay sonra meyvelerini toplayacağız' dedi Sayın Cumhurbaşkanımız. Bugün 6 ay doldu ve biz bugün görüyoruz ki meyve değil nal topluyoruz. Ben size ekonominin ne olduğunu anlatmayacağım. Gerçekten bunu çözecek olan ilim, irfan bu kadroda var. Ben hukuk fakültesi mezunu bir kardeşinizim, iktisatta yüksek lisans yaptım. Biz bu ülkede adaleti de temin ederiz, ekonomiyi de düzeltiriz."