Hukukçular Derneği, Yunanistan'ın göçmenlere şiddetini AİHM'ye taşımaya hazırlanıyor
Hukukçular Derneği, Yunanistan'ın göçmenlere şiddetini AİHM'ye taşımaya hazırlanıyorEDİRNE'de Pazarkule Sınır Kapısı'nda Yunan polisinin sert uygulamalarda bulunduğu göçmenlerin durumunu incelemek için gelen Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, Yunan polis ve askerinin şiddetinin...
Hukukçular Derneği, Yunanistan'ın göçmenlere şiddetini AİHM'ye taşımaya hazırlanıyor
EDİRNE'de Pazarkule Sınır Kapısı'nda Yunan polisinin sert uygulamalarda bulunduğu göçmenlerin durumunu incelemek için gelen Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, Yunan polis ve askerinin şiddetinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımak istediklerini söyledi. Tatlı,Bileşmiş Milletler'in komiteleri var, mültecilikle ilgili komite var, kadın ve çocukla ilgili komiteler var. Burada yaşananların hepsini biz olabildiğince raporlayıp buralara müracatta bulunacağız. AHİM ile alakalı ne olabilir ona bakıyoruz. Bu yaşananları Türkiye yapmış olsaydı ambargo dahil her türlü tedbir hayata geçmişti ama konu Yunanistan olunca bunlar olmuyor dedi.
Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukat Cavit Tatlı, dernek üyeleriyle birlikte Edirne Pazarkule Sınır Kapısı çevresinde Yunanistan'a geçiş yapmak için bekleyen ve zaman zaman Yunan asker ve polisinin sert müdahalesine maruz kalan göçmenlerin durumunu yerinde inceledi. İnceleme ve göçmenlerle yapılan görüşmelerin ardından açıklama yapan Tatlı, uluslararası sözleşmeler gereği mültecilerin Yunanistan'a geçiş hakkı olduğunu söyledi. Göçmen kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde maruz kaldıkları yaşamını da inceleyeceklerini belirten Tatlı, şöyle dedi
Hukukçu arkadaşlarla birlikte İstanbul'dan geldik, hukukçular derneğini temsilen. Olayları yerinde görelim ve insanlarla görüşelim diye. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, etrafta da birçok hanımefendi gördük, onların Kadınlar Günü değil ne yazık ki. Dünyanın devamı noktasında uluslararası sözleşmeler çok önemlidir. 1951 tarihli 67 New York sözleşmesiyle devam eden mülteci sözleşmesi, Cenevre Sözleşmesi gereği bu insanları, mültecilerin geçmek istedikleri yere geçebilme hakkı vardır. Mülteci müracatının durdurulması, sınırlarda bu şekilde alıkonulması, uluslararası hukukça kabul edilebilen bir şey olamamakla birlikte, bunlar ne yazık ki yazılı metinlerde kalan uygulamaya çok fazla geçilemeyen, uygulamalar olarak kalıyor. Biz de bugün burada onlar ile konuşacağız, neler yaşadıklarını görmek istiyoruz. Bunları da raporlaştırılarak, insanlara ulaştırmaya çalıştıracağız.
'SURİYELİLER YUNANLARA KAPISINI AÇTI, YUNANLAR DA BUNU YAPMALI'
Bir gazetecinin, Yunan polisinin, gaz sıkıp, ateş ederek yaptığı sert müdahalesini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine Cavit Tatlı, şöyle dedi
Bu uygulama hukuki değil. Ne uluslararası hukuka, ne Yunanistan iç hukuku ne de çağdaş medeniyet dediğimiz hiçbir yerde kabul edeceğim bir şey değil. Ama sınır Avrupa sınırı olunca, Avrupa Birliliği sınırı olunca her şey mübah oluyor. Bu benzer görüntülerin birçoğu dünyanın birçok yerinde var, kamplarda var. Bu kamplar bu insanlar Türkiye'nin güney bölgesinde olunca gözden ırak olan gönülden de ırak olup bir şey olmuyordu ama Edirne'ye geldiğinde sorun olmaya başladı. Neden O sorularla temas edip yüzleşmeleri gerekti. Mültecilik kişilerin tercihi değildir, mecburiyettir. Nasıl 2'nci Dünya Savaşı'nda, savaştan kaçan Yunanlar Türkiye ve Suriye'ye sığınmış, Suriyeli insanlar onları bağırlarına basmış, kapılarını açmışsa bugün tam tersi uygulanıyor. Tam tersi görüyoruz. Mukabil şekilde onların da bunu yapması gerekirken sözleşmeler, metinler, güzel sözler farklı şey, uygulama farklı şey diyoruz.
'YUNANİSTAN'IN SERT UYGULAMALARINI AİHM'YE TAŞIYACAĞIZ'
Yunanistan'ın uyguladığı şiddeti AİHM'ye taşıyamaya hazırlandıklarını ifade eden Tatlı, Bileşmiş Milletler'in komiteleri var, mültecilikle ilgili komite var, kadın ve çocukla ilgili komiteler var. Burada yaşananların hepsini biz olabildiğince raporlayıp buralara müracatta bulunacağız. AİHM ile alakalı ne olabilir ona bakıyoruz. Bu yaşananları Türkiye yapmış olsaydı ambargo dahil her türlü tedbir hayata geçmişti ama konu Yunanistan olunca bunlar olmuyor. Bu da ne yazık ki çifte standardınn en güzel göstergesi dedi.
Açıklamanın ardında yaklaşık 30 kişilik heyet, sahada çalışmalarına devam etti.