HSYK'nın 3 Hakimi Açığa Alması
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, "Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Hakimler, anayasada tarif edildiği üzere, anayasa ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler" dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, "Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Hakimler, anayasada tarif edildiği üzere, anayasa ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler" dedi.
HSYK 2. Dairesi, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Habil Kahraman, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer'in görevde bulunmalarının, 2802 sayılı Kanun'un 77. maddesi uyarınca, "yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği" gerekçesiyle tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verdi.
Kararı gazetecilere açıklayan HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, üç hakim hakkında müfettiş ön raporlarını incelediklerini, hakimler hakkındaki tedbir istemini görüştüklerini söyledi.
Yılmaz, hakimlerin görevde kalmalarının "yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği" kanaatiyle görevden uzaklaştırılmalarına karar verdiklerini bildirdi.
Yılmaz, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 77. maddesinde, "hakkında soruşturma yapılan hakim ve savcının göreve devamının, yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceğine kanaat getirilirse, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmasına karar verilebileceği"nin hüküm altına alındığını hatırlattı.
"Bugüne kadar böyle bir kaos olmadı"
Herkesin yaşananların farkında olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türk yargısı hiç yaşamadığı olayları yaşıyor. Bugüne kadar böyle bir kaos olmadı. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Hakimler, anayasada tarif edildiği üzere, anayasa ve hukuka uygun, vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Kanundan kaynaklanmayan yetkiyi kullanan, kanunun emredici hükmüne aykırı karar veren bir hakimin varlığı, kamu düzeni, hukuk güvenliği ve saygınlığı için felaket olacaktır. Hele hele bir yargı görevlisinin, ülkede hukuk kaosu yaratmaya, insanların yargıya güvenini ve inancını sarsmaya hakkı olamaz."
Sulh ceza hakimliklerinin görevlerinin 5325 sayılı kanunda tarif edildiğini ve yasa hükümlerinin açık olduğunu belirten Yılmaz, "Soruşturma aşamasında asliye ceza hakiminin yetkisi yok, sulh ceza hakimlikleri görevli. Her nasılsa Özçelik ve Başer, ikisi de bir zamanlar özel yetkili mahkemelerde çalışmış hakimler" dedi.
Mehmet Yılmaz, yasanın emredici hükmüne rağmen, hakimlerin yetkisi bulunmayan bir sahaya girdiklerini, evrakı incelemeden, hangi şüpheli hangi suçla suçlanıyor, delil durumu nedir bunlara bakmadan toptan tahliye kararı verdiklerini söyledi.
"Israrın sebebi nedir"
Yılmaz, "Olay bu kadar basit. Nedir bu ısrarın arkasında gizlenen sebep? Açıkça yasa yetki vermediği halde, 'sen yetkisizsin' dediği halde, bu talepleri sulh ceza mahkemesinin değerlendireceği açık olmasına rağmen, hala ısrarla 'ben yetkiliyim, ben vereceğim' demelerindeki ısrarın sebebi nedir? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum" diye konuştu.
"Kamuoyundan özür diliyoruz"
Kimsenin suç işleme özgürlüğü olmadığını, hele hele bir hakimin hukuk kaosu yaratacak, insanların yargıya güvenini, inancını sarsacak birtakım eylem ve işlemlerin içinde olmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bugün olağanüstü toplanmamızın sebebi de bu. Dün pazardı, bir grup arkadaşımız dışarıdaydı. Yoksa biz dün olağanüstü toplanacaktık. Toplantı için ancak bugün toplantı yeter sayısına ulaştık. Kamuoyundan da bu yüzden özür diliyoruz. Kamuoyunu bu kadar meşgul eden bir konuda çok daha çabuk davranamamamızın sebebi araya hafta sonunun girmesi."
Karar oy çokluğuyla
2. Daire Başkanı Yılmaz, karara üyeler Mahmut Şen ve Mustafa Kemal Özçelik'in muhalif kaldığını açıkladı.
Muhalif üyelerden Özçelik'in, "Eğer biraz süre olsaydı, inceleyecek zaman olsaydı veya yer değiştirme cezası uygulansaydı 'evet' diyebilirdim" dediğini aktaran Yılmaz, kararın 4 üyenin kabul oyuyla çıktığını kaydetti.
Yılmaz, müfettiş raporunda, "hükümeti devirmeye teşebbüsle" suçlanan polislerle ilgili suçlamaların sıralandığını ve hakimlerin şüphelilerle fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri gerekçesiyle açığa alınmalarının istendiğini ifade etti.
Dairenin, "bu karmaşa bu şekilde devam edemez" dediğini ve kaos ortamını neticelendirmek için hakimlerle ilgili görevden uzaklaştırma yetkisini kullandığını anlatan Yılmaz, HSYK 3. Dairesinin de yarın görevden uzaklaştırılan hakimlerle ilgili toplanarak, bu kişiler hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına karar vereceğini bildirdi.
Bu arada, görevden uzaklaştırma kararının, hakimlerin görev yerlerine UYAP üzerinden gönderildiği öğrenildi.