HSYK 1'inci Daire Başkanı Okur: Zam Açıklamasının Zamanlaması Manidar (2)

Hsyk DAİRE BAŞKANI OKUR' A ELEŞTİRİ

Bursa Barosu'nun düzenlediği panelde söz alan diğer konuşmacı Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Dr. Orhan Gazi Ertekin, kendisinden önce konuşan HSYK 1'nci Daire Başkanı İbrahim Okur' u eleştirdi. Dr. Orhan Gazi Ertekin, 'Türkiye'de nasıl bir HSYK?' sorusunu yanıtlayabilecek bir kamu alanı bulunmadığını belirterek, şöyle dedi:

"Hukuk ve yargıya adanmışlık gösterileri altındaki sahteliklerin, dürüstlük görüntüsü altında bütün gösterilerin gırla gittiği bir alanın içersindeyiz. Böyle bir alanda 'Nsıl bir HSYK?' sorusunu ciddiyetle cevaplamak zor. Örneğin; İbrahim Okur, son 20 yılda Adalet Bakanlığı merkezinde yer alan yüzlerce kararnamenin mutfağında bulunan, son 4 yılda HSYK'nın içinde bulunan bir insan ve 'Ben 22 kişiden biriydim' diyor. Dünyada bunu, Türkiye dışında bir yerde söylese gülerler. Şu mantık seviyesine gülerler. Bunu niye rahatlıkla söyleyebiliyor. Çünkü n'Nsıl bir HSYK?' sorusunu cevaplayabilecek bir kamu alanı, ciddiyet yok. 'Ne olsa gider, her yere zıplarım, her şeyi söylerim. Karşıdakini de ikna etmek zorunda değilim' deniyor."

Konuşmasında, 'Şu cemaatçi, bu bilmem ne' diye bir tartışmanın da doğru olmadığını söyleyen Ertekin, "Artık birbirimizi görelim. Ben cemaati de, hükümeti de, YARSAV'ı da, Yargıçlar Sendikasını'da görüyorum. Onlarda beni tanısınlar" dedi.

"HİÇBİR POZİSYONDA HİÇBİR MEVKİDE MAĞRUR OLMADIM"

HSYK 1'inci Daire Başkanı İbrahim Okur "22 kişiden biriydim" sözüne ilişkin kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verirken bunun öncelikle 21 meslektaşının aklıyla alay etmek olacağını söyledi. Okur, şöyle konuştu:

"Bu; Her birisi belli yaşa gelmiş, belli kademeden geçmiş insanların iradelerinin yok olduğunu, onların iradesiz olduğunu saymak olur. 21 arkadaşımıza saygısızlık olur. Hiçbir pozisyonda, hiçbir mevkide mağrur olmadım. Her zaman el uzatan oldum. Olayları değerlendirirken empati yapmamız gerekiyor. Ne düşündüğünü, niye böyle yaptığını anlamamız gerekiyor. Birbirimizi eleştirebiliriz. Ama doğruları da söylememiz gerekiyor. Birbirimizle tartışırken çözüm için konuşmalıyız. Hepimiz farklı düşünecek. Türk yargısının farklı bir yere gelmesi için bağımsız, tarafsız bir yargı olması için neler yapılacağını tartışmalıyız. Bunu yaparken birilerini suçlamaya, topyekün günah keçisi ilan etmeye ya da bir başkasını aklamaya çalışmamalıyız. Hataları görüp içinde bulunduğu durumdan yargıyı çıkartacağız. Yargı olarak zor durumdayız. 'HSYK'nın yaptığı bütün kötü işleri İbrahim Okur yapmıştır' deniyor. Bir bedel ödenecekse ben bunu yaparım. Yaptığım hataların bedelini ödeyeceğim. Ama yapmadığım işlerin faturalarının da bana kesilmesini kabul edemem. Ben bilerek hatalı bir iş yapmadım. Bu platformda bilerek hatalı bir iş yapmadığım, yanlış bir kişinin yanında durmadığım için bulunuyorum. 'Hükümetin adamı', 'cemaatin adamı' dediler. İki tarafla da şu anda geldiğimiz noktayı görüyorsunuz. Bir tarafın adamı isem, birilerinin yanımda olması gerekmez miydi? Doğruyu söyler; 'yanlış yaptınız' derseniz insanlar sizi sevmiyorlar. Kayıtsız şartsız bu kirli savaşta yanlarında yer almanızı istiyorlar. Ben hiçbir zaman kimsenin kirli savaşında yer almadım. Bundan sonra da yer almayacağım."