HSYK 1. Daire Başkanı Okur'dan İstifa Resti

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Kurul'un toplanmaması için üyelere mesaj attığı yönündeki iddiaları yalanlayarak, "Herhangi bir üyeye toplantıya katılmayın şeklinde mesaj gönderdiğim veya telkinde bulunduğumun ispatlanması halinde derhal görevimden istifa etmeye hazırım. Aksi halde iddia sahibinin aynı şeyi yapmasını beklemek en doğal hakkımdır" dedi.

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un bir gazetede hakkında "Toplantıya Gelmeyin" başlığı ile çıkan habere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Söz konusu haberde ismi verilerek paralel yapının üyesi olduğunun, HSYK üyelerine mesaj atıp toplantıya katılmamalarını sağladığının ve Kurulu çalışamaz hale getirdiğinin iddia edildiğini belirten Okur, "Son zamanlarda yargıyı yıpratmaya yönelik saldırıların bir parçası olarak şahsım da hedef alınmış bulunmaktadır. 24 yıllık meslek hayatım boyunca Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatime göre karar verdim. Hiçbir cemaat, grup ve siyasi parti ile doğrudan ya da dolaylı bağ içerisinde olmadım. Milletimin değerlerine bağlı, dürüst, namuslu, sözüne güvenilen bir insan olmaya özen gösterdim" dedi. Binlerce yargı mensubu gibi aklın ve vicdanın öncülüğünde adaletten ayrılmadan görev yapmaya çalıştığını ifade eden Okur, hiçbir zaman gizli hesapların ve işlerin içerisinde yer almadığını kaydetti.

"KURUL'UN BU ŞEKİLDE KİLİTLENMESİNİ DOĞRU BULMADIĞIMI İFADE ETTİM"

Anayasanın, kanunun, hukukun ve insan haklarının evrensel ilkeleri ışığında görevini yerine getirdiğine dikkat çeken Okur, "Bu bağlamda, gazetenin haberinde yer aldığı şekilde HSYK'yı çalışamaz hale getirmek gibi bir amaç taşımadım. 9 üyenin katılmaması sebebiyle yapılamayan ilk toplantı ve 8 üyenin katılmaması sebebiyle yapılamayan ikinci toplantıda, ben toplantıya katılan ilk gün 13, ikinci gün 14 üye arasında yer aldım. Katılmayan üyelerin söyleyeceklerini toplantıya katılarak söylemeleri gerektiğini savundum ve Kurul'un bu şekilde kilitlenmesini doğru bulmadığımı her ortamda ifade ettim" dedi. Üyelere toplantıya katılmamaları yönünde mesaj yolladığı iddialarına da yanıt veren Okur, "Öncelikle WhatsApp uygulaması kullanmıyorum. Telefon rehberinde kayıtlı olduğum tüm WhatsApp üyeleri bunu kontrol edebilir. Kendim toplantıya katılırken diğer üyelere katılmayın diye mesaj göndermemin ne kadar doğru olacağının takdirini de kamuoyuna bırakıyorum" ifadelerini kullandı.

"İSPATLANIRSA İSTİFA ETMEYE HAZIRIM"

Bir üyeye dayandırılarak yapıldığı belirtilen haberin kaynağı olan üyenin bu iddiasını mutlaka ispatlaması gerektiğinin altını çizen Okur, herhangi bir üyeye toplantıya katılmayın şeklinde mesaj gönderdiğinin veya telkinde bulunduğunun ispatlanması halinde görevinden istifa etmeye hazır olduğunu belirtti. İddia sahibinin de aynı şeyi yapmasını beklemesinin en doğal hakkı olduğunu kaydeden Erdoğan, atamalara ilişkin iddialara da şu ifadelerle yanıt verdi.

"Dairemizce çıkarılan kararnameler mazeret kararnameleri olup, talebi olmadan re'sen atananların eş ve çocuklarının okul durumları dikkate alınarak mağdur olmamaları için yakın yerlere atanmaları benim de aralarında olduğum 6 üyenin oyu ile uygun görülmüştür. TMK 10. maddesi kapsamındaki mahkeme ve savcılıkların kaldırılması ile ilgili kanun teklifi TBMM'nde iken bu kapsamda her savcının bu yetkileri kullanabilmesi yolu açılırken, söz konusu illere yapılan atamaların özel bir amaç taşıdığının belirtilmesi ise haberin ne kadar özensiz ve önyargılı hazırlandığının bir göstergesidir. Medya organlarının, kişilerin mesleki kariyerlerini ve onurlarını somut bilgilerden yoksun ifadeler üzerinden yıpratması, medyanın etik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır."