Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yargılamaya devam edildi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Ahmet Selim Akyıldız tanık olarak dinlendi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuksuz sanıklar eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün de aralarında bulunduğu 7 tutuksuz sanık ile Dink ailesinin avukatları hazır bulundu. Duruşmaya eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yoluyla katıldı.
CİNAYETİN ARDINDAN TOPLANTI YAPILDIĞINI BELİRTTİ
Duruşmada dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Ahmet Selim Akyıldız tanık olarak dinlendi. Akyıldız, Dink cinayetine dair bilgisinin olmadığını belirterek, cinayetin ardından olayın olduğu gün İstanbul'a gelerek İstanbul Emniyet Müdürünün makam odasında dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile toplantı yaptıklarını, hatırladığı kadarıyla toplantıda İstanbul Valisi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının da bulunduğunu kaydetti.
"İSTEMESEYDİM BİLE BİLDİRİLMESİ GEREKİRDİ"
Duruşmaya SEGBİS yolu ile bağlanan tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek, tanık Selim Akyıldız'a, "Siz şube müdürlüğü de yaptınız Ankara'da. Ben Trabzon emniyet müdürlüğü yaptım 2006'ya kadar. Dink'le ilgili istihbari bilgi geldi o dönem. 17 Şubat 2006'da emniyet müdürüyken bu bilgiyi istihbarat daire başkanlığına eleman raporu olarak gönderilen yazıda benim imzam var. İstihbarat daire başkanlığından İstanbul'a gönderilip gönderilmediğini de bilmiyordum. 'Gönderdiniz mi?' diye sordum. Telefon ile bilgi verdiklerini söylediler. Yazılı olarak da gönderilmesini istedim. İstemeseydim bile bildirilmesi gerekirdi" dedi.
"YAZIDAN HABERİNİZ OLMASI GEREKMEZ MİYDİ"
Dink cinayetine ilişkin İstanbul'a gönderilen yazıyı okuyan Akyürek, "Bu yazı şube müdürü imzasıyla İstanbul istihbaratına gelen bir yazı. Cinayetten 11 ay önce. Benim üst yazısını imzaladığım Ankara'ya gönderilen yazıdan tek farkı, Ankara'ya giden yazıda 'kesinlikle öldürüleceği' cümlesi İstanbul'a gönderilen yazıda 'eylem yapacağı' şeklinde geçmiş şube müdürü. Şube müdürünün takdirinde olan benim görmediğim bir yazı. Bu yazının önem değeri sizce nedir? İstanbul emniyet müdürü siz olsaydınız bu yazıdan haberinizin olması gerekmez miydi? Paylaşılması gerekmez miydi? Toplantıda bu yazıdan bahsetti mi?" diye sordu.
"TRABZON'UN DA BU OPERASYONU BAŞLATMASI GEREKİRDİ BENİM ŞAHSİ DÜŞÜNCEM"
Akyürek'in sorusunu cevaplayan tanık Ahmet Selim Akyıldız, "Bu yazıdan bahsedilmedi. Bunlar tamamen kurumsal iç yazışmalardır. Her halükarda bir istihbarat elde edildiği zaman şahsın öldürülmesine kadar beklenmemesi lazım. Operasyonun bir an önce yapılması lazım iş ciddiyete binmiştir. Trabzon'un da bu operasyonu başlatması gerekirdi benim şahsi düşüncem. Öncelikle bu operasyonun açılması gerekir istihbarat şubede" şeklinde konuştu.
Mahkeme, suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Kürşat Yılmaz'ın davaya ilişkin tanık olarak dinlenmesi için tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlanmasına karar vererek, duruşmayı yarına erteledi.