Hrant Dink Cinayeti Soruşturması

Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen Dink cinayetine ilişkin soruşturmada, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, eski MİT mensubu Özel Yılmaz ile Ergenekon davası sanıklarından Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 24 kişi hakkında takipsizlik kararı verilmesine itiraz etti.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Bakırcıoğlu, itiraz dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na sundu.

Dilekçede, soruşturma kapsamında 43 kişi hakkında 19 Ekim 2015'te verilen takipsizlik kararına, 24 kişi yönünden itiraz edildiği bildirildi.

İstanbul Valiliği'nde 24 Şubat 2004'te Hrant Dink ile görüşen dönemin MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz'ın 22 Aralık 2014'te savcılıkça alınan ifadesinde "Hrant Dink ile İstanbul Valiliği'nde gerçekleşen görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi üzerine organize edildiği ve Dink ile yapılan görüşmenin rutin uygulamaları olmadığı" yönündeki beyanlarının önemli olduğu aktarılan dilekçede, Yılmaz'ın, cinayetteki sorumluluğunu bertaraf etmeye yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığı öne sürüldü.

"Özel Yılmaz'ın, cinayeti önlememe yükümlülüğü vardır"

Görüşmenin Dink'e "had bildirme" amacıyla gerçekleştiği savunulan dilekçede, "Özel Yılmaz, 2004'te Hrant Dink'e yönelik tehdit atmosferi bulunduğunu bilmektedir. Cinayetin gerçekleştiği 19 Ocak 2007'ye değin Hrant Dink'e yönelik tehdit atmosferinin giderek yoğunlaştığını görmüş ve bilgi sahibi olmuştur. Cinayeti önlememe yükümlülüğü ve yetkisi bulunan biridir. Yılmaz hakkında 'zamanaşımı' gerekçesiyle oluşturulan 'kovuşturmaya yer olmadığına dair' karar, hatalıdır ve hukuka aykırıdır. Kararın kaldırılması gerekmektedir" denildi.

Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler tarafından görevlendirilen Ergun Güngör'ün, 24 Şubat 2004'te, MİT görevlilerinin de katılımıyla odasında Dink ile görüştüğü kaydedilen dilekçede, Güngör'ün de Dink'e yönelik tehdit atmosferini bildiği ve bunun giderek yoğunlaştığını gördüğü aktarıldı.

"Küçük, Kerinçsiz ve Yıldırım da yargılansın"

Dilekçede, Dink'in ölüm tehditleri aldığını bilen Güngör'ün, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü C Şube Müdürlüğü'nden sorumlu vali yardımcısı olduğu hatırlatıldı.

Güngör hakkındaki takipsizlik kararının da "zamanaşımı süresinin dolması" nedeniyle verildiği belirtilen dilekçede, "Zamanaşımı süresi, Dink cinayetinin işlendiği 19 Ocak 2007'de başlamıştır ve görevi kötüye kullanma suçlaması yönünden dahi zamanaşımı süresi dolmamıştır. Ergun Güngör hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 83. maddesi uyarınca (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) suçlama yöneltilmesi durumunda da zamanaşımı süresi 20 yıldır" ifadesi kullanıldı.

Dilekçede, Dink hakkında "Türklüğe hakaret" suçundan açılan davaya müdahale talepleri olan Ergenekon davasının sanıkları Kemal Kerinçsiz, Veli Küçük ve Oktay Yıldırım'ın da Hrant Dink'i hedef göstererek ölümünde sorumlu oldukları gerekçesiyle yargılanmaları gerektiği kaydedildi.

Dilekçede, Selim Kutkan, Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin, Özcan Özkan, Engin Akçiçek, İzzet Akdağ, Seyfi İnan, Davut Ateş, Murat Çakan, Ufuk Kaba, Yalçın Kara, Gürkan Kuşçu, Oktay Daştan, Tolgay Sivrikaya, Salih Cihan ve Nezat Mete hakkındaki takipsizlik kararlarına da itiraz edildi.