Hrant Dink Cinayeti Soruşturması
Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen iddianameyi iade etme yetkisinin olmadığını ileri sürerek, mevcut iddianamenin mahkemeye gönderilmesi talebinde bulundu.
Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin Hrant Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen iddianameyi iade etme yetkisinin olmadığını ileri sürerek, mevcut iddianamenin mahkemeye gönderilmesi talebinde bulundu.
Bakırcıoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosuna, iade edilen iddianameye ilişkin bir dilekçe sundu.
Dilekçede, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 174. maddesi uyarınca, iddianameyi iade etme yetkisinin mahkemelerde olduğu belirtilerek, "Başsavcılığın, soruşturma savcısı tarafından düzenlenen iddianameyi iade etme yetkisi bulunmamaktadır. Savcı Gökalp Kökçü'nün düzenlediği iddianamenin Başsavcılık tarafından iade edilmesine ilişkin kararı kanuna aykırıdır" iddiasında bulunuldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 14 Eylül 2010, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21 Mayıs 2014, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 3. Dairesi'nin 1 Temmuz 2014 ve Anayasa Mahkemesi'nin 17 Temmuz 2014 tarihli kararlarının, Dink soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı için bağlayıcı olduğu savunulan dilekçede, "Savcı Gökalp Kökçü tarafından soruşturmanın yürütülme biçimi esas olarak ve soruşturma sonucu düzenlenen iddianame de bu kararlarda ismi zikredilen ve iddianame düzenlenmesini talep ettiğimiz tüm kamu görevlilerini içermese de büyük ölçüde bu kararlara uygun bir iddianamedir" denildi.
Ek iddianame düzenlenebilir
Dilekçede, savcı Kökçü tarafından yürütülen soruşturmanın henüz sonlandırılmadığı ifade edildi.
Söz konusu soruşturmada açığa çıkacak bilgilerin, haklarında iddianame düzenlenen kamu görevlisi olan şüphelilerin sorumluluklarını ağırlaştırdığının görülmesi üzerine ek iddianame düzenlenebileceği belirtilen dilekçede, bu nedenlerle iade için dile getirilen bu hususun soruşturmanın gerçeğine uygun olmadığı öne sürülerek, şunlar kaydedildi:
"Başsavcılığın, şüpheliler Reşat Altay, Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler hakkında iddianame düzenlenmesini gerektirir yeterli delil bulunmadığı değerlendirmesi, CMK'nın 170/2 maddesine de açıkça aykırıdır ve Altay, Dinç ve Güler hakkında TCK 83, 204, 205, 220/6-7 uyarınca iddianame düzenlenmesini zorunlu kılan deliller bulunmaktadır. Tarafımızdan iddianamenin iade edilmesinin asıl nedeninin, Dink cinayeti nedeniyle düzenlenecek iddianamenin Reşat Altay, Engin Dinç ve Ahmet ilhan Güler'i içermeyecek şekilde düzenlenmesinin istendiği sonucuna varılmıştır."
Dilekçede, tüm bu nedenlerle, iddianamenin mevcut halinin İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulması gerektiği savunuldu.