Hrant Dink Cinayeti Davası

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada verilen kararın Yargıtay tarafından kısmen bozulmasının ardından, 2'si tutuklu 18 sanığın yeniden yargılandığı davada konuşan Erhan Tuncel, tanık koruma programına alındığını söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hadi Çağdır, mahkemenin verdiği kararla ilgili Yargıtay tarafından kısmi onama ve bozma kararı verildiğini hatırlatarak, bu karara karşı sanıkların diyeceklerini sordu.

Tutuksuz sanıklardan Ersin Yolcu, "Adaletin kestiği parmak acımaz diyorum. Cezayı hak etmedim. Cezaevinden 18 saatlik bir yolculukla buraya geldim. Takdiri size bırakıyorum" dedi.

Erhan Tuncel : "Tanık koruma programına alındım"

Yargıtay kararına karşı savunması sorulan tutuklu sanık Erhan Tuncel de cinayetle ilgili ayrı bir soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdiğini ve tanık koruma programına alındığını belirterek, "Savcılıkta 2004'te Trabzon'da Mc Donalds'ın bombalanmasıyla ilgili beyanlarda bulundum. Yapı kimlerden oluşuyor bilmiyorum ama sorumluluğu olan kamu görevlilerinin isimlerini söyledim" dedi.

Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in önemli bir isim olduğunu ve daha önce Akyürek gibi görevlilerle ilgili konuştuğunu aktaran Tuncel, o dönem İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olan Ahmet İlhan Güler'in cinayetten sonra Akyürek tarafından görevinden alındığını ve yerine, olayda ağır ihmali olduğunu öne sürdüğü Ali Fuat Yılmazer'in atandığını söyledi.

"Ramazan Akyürek, Cerrah'ın çalışmasını engelledi"

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah'ın tüm ihtimalleri değerlendirdiğini ve soruşturmanın genişletilmesi için çalışmalar yaptığını kaydeden Tuncel, Ramazan Akyürek tarafından buna engel konulduğunu iddia etti. Tuncel, Cerrah'ın daha sonra Osmaniye'ye vali olarak atandığını söyledi.

Yine dönemin İstanbul Valisi olan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in olayda kusuru olmadığını da kaydeden Tuncel, savcılığa verdiği beyanlarda isimlerini zikrettiği kamu görevlileriyle ilgili de bilgiler verdi.

Duruşmada söz alan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu, müvekkilinin verilen beraat kararı üzerine tahliye edildiğini ve Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden tutuklandığını hatırlatarak, mahkemenin Yargıtay ilamıyla ilgili henüz uyma ya da direnme gibi bir karar almadığını, bu durumda müvekkilinin tutuklanmasını gerektiren bir suç şüphesi bulunmayacağını, tutuklamaya sınırlama getirildiğini, bir kişinin 5 yıldan fazla tutuklu kalmaması gerektiğini ve 5 yılı geçen şekilde tutuklu kalan müvekkilinin yeniden tutuklanmasını açıklayacak bir durum bulunmadığını savundu.

Erhan Tuncel ile ilgili tutuklama kararının sona erdirilmesini talep eden Soruklu, "Müvekkilim, bozma kararından önce cinayete azmettirme suçundan yargılanıyordu. Karardan sonra ise yardım etme suçu var. Şu anki durumu önceki durumundan daha hafiftir. Tutuklanmasında yerindelik yoktur" diye konuştu.

"Hayati tehlike yaratan bir yaralanma oluşmamıştır"

Müvekkili Tuncel'in suçlandığı Trabzon'daki Mc Donalds'ın bombalanması olayında kullanılan şeyin bomba sayılamayacağını ve tahrip gücü düşük bir patlayıcı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini öne süren Soruklu, "Tam bomba değildir. Hayati tehlike yaratan bir yaralanma oluşmamıştır. Bu olayın 'öldürmeye teşebbüs' olarak değerlendirilip, cezalandırma istenmesi ölçüsüzdür. Yargıtay'ın bu kararına katılmıyoruz" dedi.

Davayla ilgili ortaya yeni delillerin çıktığını ve müvekkili Tuncel'in Mc Donalds olayıyla ilgili sorumluluğunu kabul ederek, neden ve kimlerle yaptığını anlattığını aktaran Soruklu, bu olayla ilgili yeni bir yargılama yapılabileceğini de söyledi.

Avukat Soruklu, müvekkili Tuncel'in, kendisiyle irtibatlı olan emniyet görevlilerinin çok rahat yönlendirebileceği bir konumda olduğunu ve cinayetten önce Yasin Hayal grubuyla bağlantı kurarak edindiği bilgileri görevlilere aktardığını söylerken, Tuncel'in grup içinde kalmaya mecbur bırakıldığını ve çıkmaya çalışsa da bu gruptan çıkarılmadığını öne sürdü.

Yasin Hayal: "Benim masumiyetim ortaya çıkmıştır"

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Yasin Hayal de Erhan Tuncel ile ilgili, "Erhan, gözaltına alındığında 'bu olayı asker yaptı' diye bir ifadede bulunmuş. Merhum Hrant Dink'in fotoğraflarını bilgisayardan çıkarıp bize sunan kendisidir. Bunu o da kabul ediyor. Bu azmettirmek demektir. Benim masumiyetim ortaya çıkmıştır" dedi.

Hayal, infazının durdurulmasını talep ederek, "Masum bir insana bu kadar işkence yapılmaz yani" diye konuştu.

Hayal'in beyanına karşılık söz alan Tuncel'in avukatı Soruklu, "Müvekkilimin 'asker yaptı' şeklinde bir ifadesi yoktur" dedi.

Dink ailesi avukatları, Ergenekon davası sanıklarına dikkati çekti

Duruşmada beyanları sorulan Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, "Erhan Tuncel'in ifadeleri doğrultusunda, bir kez daha ortaya çıktı ki, 2004'te Mc Donalds'ın bombalanmasından başlayarak Trabzon emniyet yetkilileri, suça doğrudan iştirak etmiş, rol almış ve cinayetin üstünü örtmek için delilleri yok etmişlerdir" diye konuştu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan Ergenekon davası sanıklarından Ümit Sayın'ın, ek klasörlerde bulunan MSN görüşmelerine dikkati çeken Çetin, 2005 yılına ait bu görüşmelerde Sayın'ın Dink aleyhine Şişli'deki mahkemede açılan davaya ilişkin özel harp dairesinde görevli bazı subaylarla görüşme yaptığının ortaya çıktığını ve davayla ilgili psikolojik harp yaptıklarının anlaşıldığını öne sürdü.

Yine Şişli mahkemesinde Dink davasıyla ilgili Ergenekon davası sanıklarından Sevgi Erenerol'un görevli olduğu bir kilisede toplantılar yapıldığını da savunan Çetin, bu konu ve Ümit Sayın'ın görüşmeleriyle ilgili mahkemenin, görüşme tutanaklarını istemesine karar vermesini talep etti.

Ergenekon davasının sanıklarından Ergun Poyraz'ın, Dink ile ilgili karar verilmeden önce Yargıtay hakimiyle görüştüğü ve yargılamayı etkilediğini de öne süren Çetin, Sevgi Erenerol tarafından verildiği belirtilen bu görevlendirmeyle ilgili araştırma yapılmasını da istedi.

Avukat Çetin, bir gazetede 22 Ocak 2007'de çıkan bir habere göre, Dink'in öldürülmesinden 4 saat önce bir internet sitesinde Hrant Dink'in öldürüleceğiyle ilgili bir yazı yazıldığı ve olaydan sonra bu yazının kaldırıldığının belirtildiğini aktararak, bu konunun da ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.

"Kameralardaki kişi, firari Ergenekon sanığı Saypır Debzlelvidze mi?"

Ergenekon davasının sanıklarından Muzaffer Tekin ile ilişkisi sorulan aynı davanın firari sanığı Saypır Debzlelvidze'nin araştırılması gerektiğini ve Dink cinayetinden önce kamera görüntülerine yansıyan siyah kapüşonlu kişinin Debzlelvidze olabileceği kuşkusu taşıdıklarını da belirten Çetin, serbest bırakıldıktan sonra firar eden ve henüz bulunamayan Debzlelvidze ile birlikte gözaltına alınan Tuncay Hacıbektaşoğlu'nun yazdığı e-maillerin sorulmasını da talep etti.

Fethiye Çetin, Genelkurmay Başkanlığına yazı yazılarak, Ergenekon davasına 4 yıl sonra gönderilen belgelerde geçen Dik cinayetine ilişkin bilgilerin sorulmasını ve istenmesini de talep ederken, cinayetle ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'na ulaştırılan belgelerin de istenmesi gerektiğini ifade etti.

Osman Hayal : "Sütçü, kahveci, gazozcudan örgüt olmaz"

Avukatların beyanlarının ardından duruşma salonundan dışarı çıkmak isteyen tutuklu sanık Yasin Hayal ile yanında oturan jandarma görevlileri arasında tartışma yaşandı. Hayal'in uzman çavuşa küfür etmesi üzerine Başkan Çağdır, Hayal'in dışarı çıkartılmasını istedi. Zorla dışarı çıkartılan Hayal, "Sayın başkan, bana artistlik yapıyor bu" dedi.

Söz alan sanıklardan Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal ise "Trabzon'dan buraya kadar geldik. Biz de bir şeyler söyleyelim" dedi. Başkan Çağdır'ın, avukatının gelmesinin ardından savunmasını alacağını bildirdiği Hayal, "Bu davanın yüzde yüz mağduru bir insan olarak söz istiyorum. Erhan Tuncel'in avukatı, Mc Donalds'a atılan bombanın maytap gibi ufak olduğunu söylüyor. Nasıl ufak? Kardeşim, bombayı bıraktığı halde orada bir çocuğa hamlede bulundu ve ayağından çivi çıkardı. ya çivi çocuğun başına saplansaydı?" ifadelerini kullandı.

Osman Hayal, Erhan Tuncel hakkında Mc Donalds olayından sonra soruşturma açılmadığını ve onun yardımcı istihbarat görevlisi olmasının meşru sayılamayacağını söyleyerek, "Sütçü, kahveci, gazozcudan örgüt olmaz" diye konuştu. - İstanbul