Hrant Dink Cinayeti Davası
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 85 sanığın yargılandığı davada savunma yapan dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı görevlisi tutuksuz sanık Yusuf Bozca, "Oradaki (Ogün Samast'ı takip eden) şahısların hiçbiri İstanbul jandarma görevlisi değil.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 85 sanığın yargılandığı davada savunma yapan dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı görevlisi tutuksuz sanık Yusuf Bozca, "Oradaki ( Ogün Samast'ı takip eden) şahısların hiçbiri İstanbul jandarma görevlisi değil. Ben kimseyi kesin teşhis etmedim. 'Andırıyor' demek, kesin teşhis etmek değildir. İfademde belirttiğim, 'bu işi FETÖ'cülerin yaptığı' kısmına katılıyorum." dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi sanıklar Yusuf Bozca, Mustafa Küçük, Rahmi Özer ve Şeref Ateş'in savunmaları alındı.
Eski uzman çavuş Yusuf Bozca, HTS kayıtlarına göre suçlanması değil aklanması gerektiğini savunarak, "Cinayet günü Ogün Samast'ı takip eden araçlarla ilgili, araçlardan birinde olduğum iddia ediliyor ama aracın plakası yok. Oradaki şahısların hiçbiri İstanbul jandarma görevlisi değil. Ben kimseyi kesin teşhis etmedim. 'Andırıyor' demek, kesin teşhis etmek değildir. Daha sonra da inceledim ve bu şahıslar İstanbul İl Jandarma Komutanlığından şahıslar değiller." ifadelerini kullandı.
Hiçbir örgütün üyesi olmadığını, bunlarla ilgisinin bulunmadığını öne süren Bozca, "Bank Asya'nın önünden geçmedim, ByLock'um yok, ne ben ne de çocuğum dershanelerine gitmedik, 15 Temmuz'da yaptıklarım dosyada. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Olay yerinde olmadığımı ben değil, savcının istediği belgeler söylüyor." diye konuştu.
Gözaltına alınmasından sonra emniyetçilerin kendisine, "İşin içinde olduğunuz darbe konusunda kurtuluşunuz yok" dediklerini iddia eden Bozca, Dink ile ilgili bir şey söylemediğini savundu.
"Bu işi FETÖ'cülerin yaptığı kısmına katılıyorum"
Tutuklu sanıklardan Muharrem Demirkale'nin, "emniyet sorgusunda Dink cinayetinin FETÖ üyelerince organize edildiği ve darbe girişimi temellerinin bu cinayetle atıldığı" şeklinde ifade verdiğini hatırlattığı sanık Bozca, "Bana savcının bu şekilde düşündüğü söylendi. Ben de kısmen katıldığımı ifade ettim. İfadenin genelinde köylü ağzı kullanılmışken, kendi söylediklerim varken, en son satırda onayladığım cümleler var. Bu işi FETÖ'cülerin yaptığı kısmına ben katılıyorum." dedi.
Sanıklardan cinayetin işlendiği dönemde yüzbaşı olan Mustafa Küçük de, cinayet ve FETÖ ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü. İddianamede somut delillerin olmadığını, 2007'de insanların hangi kattan baz sinyali verdiklerinin bile tespit edilebildiğini ama savcının bu verileri iddianameye sokmadığını savunan Küçük, "Hiç olmadığım bir yerdeymişim gibi suçlanıyorum." ifadesini kullandı.
Dönemin astsubay görevlilerinden sanık Şeref Ateş ise, cinayetle ilgisinin olmadığını iddia ederek, cinayet günü Zeytinburnu'na gittiğini, cinayetle ilgisi olsa Ogün Samast Şişli'deyken kendisinin de orada olması gerektiğini öne sürdü.
Ateş, cinayetten sonra sanıklardan Okan Şimşek'e, "Hrant Dink'in kim olduğunu, daha önce Dink'i ve Agos gazetesini bilmediğini" söylediğini, bunları daha sonra öğrendiğini de aktararak, beraatını istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.