Hollanda'da Türklerin Kurduğu Partiden Basın Toplantısı
Hollanda'da Türklerin kurduğu Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu, koalisyon partilerinin mecliste Ermeni konusu ile ilgili bir oturum yapmadan bunu medya aracılığı ile gündeme getirmesinin enteresan olduğunu belirterek, "Daha iki ay önce aşırı sağcı Özgürlükler Partisi konuyla ilgili sunduğu...
Hollanda'da Türklerin kurduğu Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu, koalisyon partilerinin mecliste Ermeni konusu ile ilgili bir oturum yapmadan bunu medya aracılığı ile gündeme getirmesinin enteresan olduğunu belirterek, "Daha iki ay önce aşırı sağcı Özgürlükler Partisi konuyla ilgili sunduğu öneri koalisyonda bulunan partilerdeki bazı milletvekilleri tarafından desteklenmemişti. Bunu telafi ederek Hollanda'da yaşayan Ermeni halkından oy toplamak için yerel seçimler öncesi gündeme getiriyorlar." dedi.
Kuzu, ülkede 21 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin, düzenlediği basın toplantısında, parti çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kuzu, partinin Genel Başkanı Selçuk Öztürk ile 20 yıllık plan yaptıklarını ifade etti.
Misyonlarının 20 yıl sonra Hollanda'da Denk Partisi'nden bir başbakan çıkarmak olduğunu vurgulayan Kuzu, "Bu belki tuhaf gelebilir ama eğer biz kendi gücümüze inanırsak ve aynı azimle devam edersek hiçbir şey imkansız değil. 20 yıl önce inanılması güç olan dediğimiz şeyler şu anda gerçekleşti." diye konuştu.
Geçen sene seçimlerde 3 milletvekili çıkardıklarını ama bunun yeterli olmadığını vurgulayan Kuzu, yerel seçimleri genel politikadan ayrı göremeyeceklerini bildirdi.
Kuzu, geçen hafta sözde Ermeni soykırımının gündeme gelmesini eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçmişte yaşanan bir olayda hem Türkiye hem de Ermeni tarafından kayıpların verilmesi acı bir olay. Bunu inkar etmiyoruz. Ama bunu 'soykırım' olarak nitelendirmek çok ağır bir ifade olur. Bununla ilgili ancak BM gibi uluslararası bir örgüt açıklama yapabilir. Biz Hollanda hükümetine konuyla ilgili BM aracılığı ile bağımsız bir araştırma yapılması çağrısında bulunuyoruz. Son yıllarda Ermeni sorununu 'soykırım' olarak nitelendirmek için çok kez önergeler sunuldu. Aslında bu konunun tekrar gündeme gelmesi yeni bir şey değil. Daha üç yıl önce konu ile ilgili parlamentoda yapılan oturumda Selçuk Öztürk ile buna karşı çıktığımız için işlerine gelmeyince mikrofonumuzun sesini kestiler. Geçen hafta perşembe akşamı soykırım ile ilgili komisyon toplantısı gerçekleşecekti fakat dışişleri bakanı geçen hafta bu toplantıdan önce istifa ettiği için ertelendi. Koalisyon partilerinin mecliste Ermeni konusu ile ilgili bir oturum yapılmadan bunu medya aracılığı ile gündeme getirmesi çok enteresan. Daha iki ay önce aşırı sağcı Özgürlükler Partisi konuyla ilgili sunduğu öneri koalisyonda bulunan partilerdeki bazı milletvekilleri tarafından desteklenmemişti. Bunu telafi ederek Hollanda'da yaşayan Ermeni halkından oy toplamak için yerel seçimler öncesi gündeme getiriyorlar."
Böyle bir girişimden sonra farklı kentlerde yıllardır birlikte yaşayan toplulukların karşı karşıya gelebileceğinin hesaba katılmasını isteyen Kuzu, "Biz Denk olarak Hollanda'nın kölelik döneminden bahsettiğimiz zaman bunun geçmişte kaldığını ve geleceğe bakmamız gerektiğini söylüyorlar. Fakat söz konusu sözde Ermeni soykırımı olunca bütün partiler ilk sırada yerlerini alıyorlar. Biz buna iki yüzlülük ve çifte standart uygulaması diyoruz. Denk Partisinin kuruluş sebeplerinden birisi de bunun mücadelesini vermek. Onun için bunun mücadelesini sadece mecliste değil belediyelerde de vermek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Kuzu, ülkenin gündemindeki terör örgütlerinin gösterilerine de değinerek, şunları kaydetti:
"Hollanda'da bazı topluluklar arasında gerginlikler yaşandığını görüyoruz. Açıkça ifade edeyim ki farklı toplulukları karşı karşıya getirmek için bu neredeyse bilinçli bir siyaset uygulaması gibi gözüküyor. Üç sene önce Lahey'de bir grup insanın terör örgütü olan DEAŞ sembolleri ile gösteri yapmaları herkesin ayağa kalkmasına sebep oldu ve haklı bir şekilde bu yasaklandı. Ama Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşların ve Hollanda'nın da terör listesinde bulunan buna benzer bir örgüt için aynı duyarlılığı göremiyoruz. Geçen hafta istifa eden ülkenin Dışişleri Bakanı Halbe Zijlstra geçen ay YPG'nin terör örgütü PKK ile bağlantısı olduğunu söylemişti. O zaman nasıl oluyor da Amsterdam, Lahey gibi büyük şehirlerde PKK yandaşları terör örgütüne ait semboller ile gösteri yapabiliyor. Almanya'da bu yasaklandı ama Hollanda hükümeti bunun için 'ifade özgürlüğü' demekten öteye gidemiyor. Halbuki ülkede ifade özgürlüğünü sınırlayan bir yasa var. Belediye olarak güvenlik gerekçesinden dolayı bu gösterilerin yasaklanması da tercih edilebilir. Onun için biz yerel seçimlerde katılacağımız 14 belediyede bunun mücadelesini vereceğiz."
Denk Parti Genel Başkanı Selçuk Öztürk ise geçen sene yapılan genel seçimlerden sonra kurdukları Denk Siyaset Akademisinde 153 aday yetiştirdiklerine işaret ederek, "Bu adaylarla herkesin hakkını savunmak için 14 belediyede yerel seçimlere gireceğiz." dedi.