Hollanda'da Türk Çocukların Sorunları Konferansta Tartışıldı
Hollanda'da gençlik koruma daireleri tarafından ailelerinden alınan çocukların sorunlarının tartışıldığı konferansların ikincisi Lahey kentinde yapıldı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı'nın girişimiyle düzenlenen, Hollanda'da gençlik koruma daireleri
tarafından ailelerinden alınan çocukların sorunlarının tartışıldığı
konferansların ikincisi Lahey kentinde yapıldı.
Festival Vakfı tarafından düzenlenen konferansa katılan Rotterdam İslam
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Dr. Özcan Hıdır, Gençlik Koruma Dairesi
Görevlisi Deniz Çatıkkaş ve psikolog Serpil Ateş Hıdır, son yıllarda koruyucu
ailelerin yanına yerleştirilen Türk çocukların sayısında yaşanan artışa dikkati
çekerek, Türk toplumunu bu konuya daha duyarlı olmaya davet etti.
Koruyucu aile müessesinin özünde iyi bir girişim olduğunu belirten Dr.
Hıdır, tüm meselenin çocukların nasıl ailelere teslim edildiğinde yattığını
söyledi.
Tespitlerine göre, Hollanda'da farklı sebeplerle ailelerinden alınarak
koruyucu ailelerin yanına verilen Türk kökenli çocuk sayısının 6 bin kadar
olduğunu kaydeden Hıdır, çocukların zaman zaman uygun olmayan kimselerin yanına
verilebildiğini ve bunun ciddi sorunlar doğurduğunu ifade etti.
Son yıllarda bu konuyu kendi inançları doğrultusunda istismar ederek,
çocukları inanç sistemlerine göre yetiştirmek isteyen kesimlerin ortaya çıktığına
işaret eden Hıdır, "Koruyucu aile meselesi oldukça önemli. Araştırmalarıma göre
bu konunun kafalarda oluşturduğu birkaç sorun var. Birincisi dini boyutunun tam
bilinmemesi, ikicisi psikolojik boyutu ve üçüncüsü ise kurumsal anlamda
Hollanda'da bunun tam anlamıyla işleyişini bilmiyoruz. Ben aynı zamanda
Hristiyanlık üzerine de çalışma yapıyorum. Dolayısıyla misyonerlerin ve
Hristiyanlık üzerine çalışmalar yapan kurum ve kuruluşların bu konuyu istismar
etme noktasında çalışmalar yaptıklarını tespit ettim. Hollanda'da bu sistemin
özünü tartışmıyoruz. Koruyucu aile özünde iyi niyetli bir girişim. Ama bunun
kullanımında sorun var. Özellikle 11 Eylül'den sonraki süreçte İslamofobi'nin kol
gezdiği, İslam karşıtlığının ve aşırı sağcı partilerin ön planda olduğu dönemde,
bu konunun Müslümanlara karşı bir çifte standart girişimi olarak kullanılmaya
başlandığına şahit oluyoruz. Burada Müslümanlar olarak aktif bir şekilde işin
içine girmeliyiz" dedi.
Hollanda'da yılda ortalama 25 bin çocuğun ailelerinden alındığını belirten
Gençlik Koruma Dairesi görevlisi Deniz Çatıkkaş ise bu ihtiyaca cevap verebilecek
koruyucu aile sayısının az olduğunu söyledi.
Hollanda genelinde toplam 15 bin koruyucu ailenin bulunduğuna vurgu yapan
Çatıkkaş, "Burada açık çok fazla. Türk ve Müslüman kesimde koruyucu aile olmaya
yönelik ilgi çok az. Oysa bu konuya daha fazla ilgi gösterilmeli" dedi.
21 yaşından itibaren sabıkası olmayan herkesin koruyucu aile olmak için
başvuruda bulunabileceğini aktaran Çatıkkaş, koruyucu ailelere verilen çocukların
maddi giderlerinin ilgili kurumlar tarafından karşılandığını söyledi.
Koruyucu ailelerin yanına verilen çocukların psikolojik durumlarıyla ilgili
konuşan Serpil Ateş Hıdır da hem çocukların hem de ailelerinin zaman zaman
travmalar yaşayabildiklerine dikkati çekti.
Son yıllarda Avrupa'da ortaya çıkan ekonomik krizin ailelerde sorunlara yol
açtığını kaydeden Hıdır, "Bu durum ailelerin çocuklarına bakamama sonucunu da
doğurabiliyor. Bunun yanı sıra modern toplumun getirdiği sorunlar ve
iletişimsizlik de çocuklar ile aileler arasında problemlere yol açabiliyor.
Bunlar çocukların aileden uzaklaşmasına kadar varabiliyor" diye konuştu.
Muhabir: Yasin Yağcı
Yayıncı: Göksel Sözer - LAHEY