Hollanda'da Erken Genel Seçim
Hollanda'da yarın yapılacak erken genel seçimin oldukça önemli olduğunu belirten Türk STK temsilcileri, Türk toplumuna mutlaka sandık başına gitme çağrısında bulundu.
Hollanda'da yarın yapılacak erken genel seçimin
oldukça önemli olduğunu belirten Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri,
Türk toplumuna mutlaka sandık başına gitme çağrısında bulundu.
Son yıllarda aşırı sağ söylemlerin etkisiyle birçok hakları ellerinden
alınan göçmen toplumun sandıkta sesini çıkarması gerektiğine vurgu yapan STK
temsilcileri, oy kullanmanın bir hak ve sorumluluk olduğu görüşünü dile getirdi.
Seçme ve seçilme hakkını haktan ziyade bir görev olarak algıladıklarına
işaret eden Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD-Hollanda) Başkanı Veyis Güngör,
ekonomik krizin etkisini hissettirdiği bu dönemde oy kullanmanın öneminin daha da
arttığını söyledi.
Katılımı artırmak için kurum olarak ellerinden geleni yaptıklarına değinen
Güngör, "Bu seçimlerde oy kullanılmasının her zamankinden daha önemli olduğunu
düşünmekteyiz. Oy kullanarak hem yükselen ırkçılığa bir tavır hem de içinde
bulunduğumuz ekonomik krizin çözümüne katkıda bulunmuş olacağız. Türk kökenli
seçmenlere tavsiyemiz tercihlerini yaparken sadece maddi çıkarları değil
toplumsal çıkarları da gözetmeleridir. Gerçekleşmesi mümkün olmayan popülist
söylemlere prim vermeyip, hem ülke için hem de Türk toplumu için uzun vadede
gerçekçi çözümler sunan siyasi partilerin desteklenmesini hem tavsiye hem de ümit
etmekteyiz" dedi.
Seçmenlere, Türk toplumunun yakından tanıdığı, kendi içlerinden çıkmış
adayları oylarıyla desteklemeleri tavsiyesinde bulunan Güngör, toplumun
değerlerine saygısı olmayan, hatta onları aşağılayanlara da özellikle dikkat
edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
"Seçim, aynı zamanda zaman zaman Türkleri ve Türkiye'yi karalamayı kendine
görev bilmiş partilere tavır koyma fırsatıdır" diyen Güngör, şu ifadeleri
kullandı: "UETD Hollanda olarak Türk kökenli seçmenleri mutlaka sandığa gitmeye
davet ediyoruz. Zira onların oyları ülkenin kaderini belirleyecek önemdedir.
Partilerin oy oranları göz önüne alındığı takdirde bunun önemi daha iyi
anlaşılacaktır. Oy kullanarak hem kendilerine yakın parti ve adaylarını
seçecekler hem de seçime katılım oranını yükselterek PVV gibi ırkçı ve Türk
düşmanı partilerin işini zorlaştıracaklardır. Bu da sorumluluk sahibi her
vatandaşımızın mutlaka yapacağı bir iştir."
Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF) Başkanı Zeki Baran da, oy
vermenin aynı zamanda nasıl bir ülkede yaşamak istendiğinin göstergesi olarak
algılanabileceğini ifade etti.
Ekonomik krizin orta ve alt gelir grubununda yer alan göçmen toplumunu daha
çok etkilediğini kaydeden Baran, bu yüzden seçimlerin tarihi bir fırsat olduğunu
dile getirdi.
"Bu ülkede politikalar yapılırken Türk seçmenin de gücü olduğunu
göstermeliyiz" diyen Baran, "Yaklaşık 230 bin Türk kökenli seçmene oy pusulası
gönderildiği tahmin ediliyor. Geçen dönem sandığa giden Türklerin sayısı düşük
kalmıştı. 12 Eylül Çarşamba günü eşimizi, dostumuzu, komşumuzu sandığa
götürmeliyiz. Irkçılığa, yoksulluğa, işsizliğe, haklarımızın kısıtlanmasına,
ikinci sınıf insan durumuna düşürülmemize oylarımızla hayır demeliyiz. Daha
sosyal, yerli-yabancı ayrımı yapmayan, ekonomik sıkıntılara karşı doğru
politikaları olan partileri desteklemeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir : Yasin Yağcı
Yayıncı : Yusuf Kaya - LAHEY