Hocalı'da Planlı, Programlı, Kamera Kayıtları ve Canlı Şahitleri Olan Bir Katliam Yapıldı"
TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Hocalı Katliamı'nın 27'nci yılında düzenlenen anma töreninde, "Hocalı'da planlı, programlı, kamera kayıtları ve canlı şahitleri olan bir katliam yapıldı.
TBMM Türkiye- Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Hocalı Katliamı'nın 27'nci yılında düzenlenen anma töreninde, "Hocalı'da planlı, programlı, kamera kayıtları ve canlı şahitleri olan bir katliam yapıldı. Bu katliamda şehit olanlar Müslüman Azerbaycan Türkleriydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2005'te Azerbaycan Meclisi'nde yaptığı konuşmada, 'Karabağ sadece Azerbaycan'ın değil bizim de kanayan yaramızdır. Karabağ, Türk dünyasının kanayan yarasıdır.' ifadelerini kullanmıştır. Biz olaya bu açıdan bakıyoruz." dedi.
26 Şubat 1992'de Ermeniler tarafından öldürülen 613 Azerbaycan Türk'ü, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Hasanov'un da katıldığı törenle Bağcılar Belediyesi Azerbaycan Dostluk Parkı'nda anıldı.
Törende konuşun Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ayrım, Hocalı kasabasına gerçekleşen katliamın, Ermeniler tarafından kasıtlı ve hedefe yönelik yapıldığını belirterek, "Hocalı'da planlı, programlı, kamera kayıtları ve canlı şahitleri olan bir katliam yapıldı. Bu katliamda şehit olanlar, Müslüman Azerbaycan Türkleriydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2005'te Azerbaycan Meclisi'nde yaptığı konuşmada, 'Karabağ sadece Azerbaycan'ın değil bizim de kanayan yaramızdır. Karabağ, Türk dünyasının kanayan yarasıdır.' ifadelerini kullanmıştır. Biz olaya bu açıdan bakıyoruz." diye konuştu.
Ayrım, Azerbaycan ordusunun bugün son derece disiplinli olduğunu ve Azerbaycan'ın 27 sene içinde ekonomisini ve savunmasını en iyi devletler standartlarına ulaştırmak için mücadele ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin 1992'de gerçekleşen olaylara hiçbir zaman duyarsız kalmadığını hatırlatan Ayrım, şunları ifade etti:
"Ben o zaman mitinglerde bulundum ve şehitlerimiz için gözyaşı döktük. Bugün rahat bir şekilde Azerbaycan'a gidebilmemiz bile çok önemli. Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasındaki uyum halkların da kaynaşması için çok önemlidir. Onlar beraber çalıştıkça kardeşliğimiz daha da artıyor. "
" Türkiye'nin her yerinde Hocalı Katliamı'nın anılması kardeşliğimizin bir nişanesidir"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hasanov da 27 yıldır adaletin yerine gelmesi için hukuk alanında mücadele ettiklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hocalı için adalet arıyoruz. Katliamı yapanların cezalandırılmasını istiyoruz. Bu süreçte Türkiye'nin yardımlarıyla katliamı dünya gündemine taşımayı başardık. Dünyanın birçok devleti soykırımı bu çalışmalar sayesinde tanıdı. 2007'de Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in girişimleri sayesinde iki ülkelerinin diasporaları ortak hareket etme kararı aldı. Bugün güçlerimizi birleştirdik. Türkiye'de tüm il ve ilçelerde Hocalı Katliamı'nın anılması kardeşliğimizin bir nişanesidir."
Hasanov, Bağcılar'daki Azerbaycan Dostluk Parkı'nda Hocalı Katliamı Anıtı önünde olmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
" Türkiye'nin bugünkü gücü bizim için de bir gurur kaynağıdır. Artık beraber hareket eden iki ülkeyiz. Türkiye, Türki cumhuriyetlerin ve Müslüman halkların önünde giderek onların sorunlarını çözmek için de mücadele ediyor. Biz Hocalı için adalet isterken Türkiye ve vatandaşlarına güveniyoruz. 27 yıldaki faaliyetimizin neticesi olarak, bunları tanıyanlar da tanımayanlar da var. Ermeni diasporası ise Türkiye ve Azerbaycan'a karşı propaganda faaliyetleri yürütüyor. Sözde soykırım iddialarıyla Hocalı'yı ve diğer katliamları unutturmaya çalışıyorlar.
Biz Hocalı için adalet isterken sadece gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve katillerin cezalandırılmasını istiyoruz. Azerbaycan ve Türkiye, Kafkaslarda barış istiyor ve bunun için emek veriyor. Biz istiyoruz ki Ermenistan işgal ettiği topraklardan geri çekilsin, 30 yıldır zorla elinde tuttuğu Dağlık Karabağ'ı geri versin. Onlar dünyadaki tüm uluslararası hukuk normlarını reddediyor biz ise uluslararası hukuk ne karar verdiyse onun uygulanması gerektiğini söylüyoruz. Biz haklıyız ve hakkımızı arıyoruz."
Törende, hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okunarak, anıtın önüne kırmızı karanfil bırakıldı.