Hkp Genel Başkanı Ankut Hakkındaki Hakaret Davası

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut'un, durdurulan MİT tırlarıyla ilgili yetkisiz olan Uluslararası Ceza Mahkemesine gönderdikleri şikayetle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi.

Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Ankut ve avukatları ile müdahiller Erdoğan, Davutoğlu, Ala ve Fidan'ın avukatı katıldı.

Sanık avukatlarından Sait Kıran, MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin yargılanan savcılar hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen dava dosyasının örneğini, mahkemenin kendisine verdiği yetki üzerine istediğini, ancak gizlilik kararı nedeniyle dairenin, örnek verip vermemeyi gelecek ayki duruşmada değerlendirmeye karar verdiğini bildirdi.

Bazı sanık avukatları, bunun üzerine daireden iddianame, sanık savunmaları ve olay tespit tutanaklarının istenmesini talep etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın ise Yargıtaydaki dosyanın mevcut davayla ilgisi olmadığını, o dosyada müdahillerin isminin geçmediğini söyledi. Aydın, "Esasen Yargıtaydaki dosyanın getirilmesini istemiyoruz. Ancak mahkeme gerekli görüyorsa, iddianameyi getirtsin" diye konuştu.

Hakim Yusuf Öztürk, Yargıtaydan iddianame, sanık savunmaları ve olay tutanağının onaylı örneklerinin getirtilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Öte yandan duruşmanın başında, salonun fotoğrafını çektiği gerekçesiyle bir kişi dışarı çıkarıldı. Sanık avukatlarının talebiyle bu kişinin cep telefonuna bakıldı. Telefonda duruşma salonunun fotoğrafının çekilmediğinin anlaşılması üzerine Hakim Öztürk, bu kişi hakkında işlem yapılmamasına karar verdi.

Duruşmayı bazı partililer de izledi. Ankut ve beraberindekiler, duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı.

İddianame

İddianamede, Ankut'un, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer müdahiller hakkında, MİT'e ait tırların durdurulması sonrasında "savaş suçu" isnadıyla Uluslararası Ceza Mahkemesine şikayet dilekçesi gönderdiği belirtiliyor. Türkiye'nin, Uluslararası Ceza Mahkemesine yargılama yetkisi veren Roma Statüsü'ne taraf olmadığı bildirilen iddianamede, bu sebeple başvurunun "yok hükmünde" olduğu kaydediliyor.

"Tahminle kabul edilmiş verilerle, savaş suçu gibi ağır ithamla devlet yöneticilerini uluslararası mahkemede suçlamanın, yalnız o kişileri değil, temsil ettikleri devleti mahkum ettirme gayreti olduğu" ifade edilen iddianamede, Ankut'un, müdahilleri Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısına şikayetle, haklarında "savaş suçlusu" algısı oluşturmaya çalışarak, "kamu görevlisine, görevinden dolayı hakaret" suçunu işlediği bildiriliyor.