Orta Doğu'da Gerginlik Artıyor: ABD ve İran'dan Çelişkili Açıklamalar
İsrail'in Lübnan ve Yemen'e yönelik saldırıları ve Hizbullah lideri Nasrallah'ın ölümü sonrası bölgedeki gerilim tırmanıyor. ABD dikkatli açıklamalar yaparak Orta Doğu'da bir savaşın önlenmesi gerektiğini vurguladı. İran lideri Hamaney, Hizbullah'ın direnişine destek çağrısında bulundu ancak direkt bir misilleme tehdidinde bulunmadı. Suudi Arabistan ve Fransa gibi ülkeler ise bölgedeki istikrar için uluslararası işbirliği çağrısında bulundu.
(ANKARA) - İsrail'in Lübnan'a ve Yemen'e saldırıları nedeniyle bölgede savaşın genişleyeceği endişesi artarken, ABD'den, Orta Doğu'da topyekun bir savaştan kaçınılması gerektiği yönünde açıklamalar yapıldı. İran dini lideri Ali Hamaney, İsrail'e yönelik bir misilleme saldırısından söz etmeyerek, "Bu bölgenin kaderi, Hizbullah'ın ön saflarda yer aldığı direniş güçleri tarafından belirlenecektir" dedi. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise İsrail'in suçlarına cevap verilmesi gerektiğini belirtti.
İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından pek çok ülkeden peş peşe açıklama geldi. Delaware'deki bir hava kuvvetleri üssünde gazetecilere konuşan ABD Başkanı Biden, "Orta Doğu'da topyekün bir savaştan kaçınılması gerektiğini" söylerken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşeceğini belirttti ancak ne zaman olacağını söylemedi. Biden, "Onunla konuştuğumda ne söylediğimi size söyleyeceğim" dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby de dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Hizbullah ya da İran ile topyekün bir savaşa girerek ülkenin kuzeyindeki insanları güvenli bir şekilde evlerine geri döndüremeyeceğini ifade etti. Kirby ayrıca ABD medyasına yaptığı açıklamada, ABD'nin Lübnan'da atılacak bir sonraki adımın ne olacağı konusunda İsrail'le görüşmeye devam ettiğini anlattı.
İsrail saldırılarına devam ediyor
Biden'ın bölgede topyekun savaştan kaçınılması gerektiğine ilişkin açıklamasına karşın İsrail dün Lübnan ve Yemen'e yönelik hava saldırıları gerçekleştirdi. İsrail Ordusu, pazar günü Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine yönelik yeni hava saldırıları düzenlediğini ve Yemen'de Husilere ait olduğunu belirttiği iki noktayı vurduğunu açıkladı. Yemen'deki saldırıların ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in hedeflerine ulaşması için "hiçbir yerin çok uzak olmadığını" bildirdi.
Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD'nin desteğiyle New York'taki BM merkezinden Nasrallah'a suikast emri verdiği konuşuluyor.
Nasrallah'ı öldüren bombaların bir kısmının ABD yapımı olduğu iddiası
ABD'li bir senatörün ABD'nin NBC kanalına yaptığı açıklamada, İsrail'in geçen hafta Beyrut'ta Nasrallah'ı öldürmek için kullandığı bombanın ABD yapımı güdümlü bir silah olduğunu söyledi. Bunun üzerine Pentagon'dan ve İsrail'den konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.
Washington Post gazetesi de İsrail'in Nasrallah'ı öldüren ve Beyrut'un güney banliyölerindeki konutları yerle bir eden saldırıda muhtemelen ABD yapımı bomba kullanıldığını bildirirdi. Washington Post, İsrail Hava Kuvvetleri tarafından yayınlanan cuma günkü saldırıların videolarını analiz eden üç uzmana atıfta bulunarak, bombaların en azından bir kısmının ABD yapımı "BLU-109'lar ve JDAM güdüm kitleri" olduğunu belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan: "İsrail'in suçlarına cevap vermek artık bir gereklilik"
İran Cumurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, dün yapılan kabine oturumunda, Hizbullah lideri Nasrallah'a düzenlenen suikastın, "cani Siyonist rejimin hiçbir uluslararası düzenlemeye bağlı olmadığını bir kez daha kanıtladığını" söyledi. Pezeşkiyan, "ABD ve Avrupalı liderlerin, 30 Temmuz'da Tahran'da Hamas lideri İsmail Haniye'ye düzenlenen suikasta karşılık vermemesi karşılığında ateşkes sağlanacağı yönündeki vaatlerinin tamamen yalan olduğunu ve bu tür suçlara fırsat verilmesinin onları daha fazla suç işleme konusunda cesaretlendireceğini" belirtti.
Bu suçlara cevap vermenin bir gereklilik olduğunu vurgulayan Pezeşkiyan, İslam ülkelerini, dünyada savaş, güvensizlik ve ölümlerin başlıca nedeni olan bu rejimin suçları karşısında sessiz kalmamaları konusunda uyardı.
Pezeşkiyan, New York ziyareti sırasında verdiği bir röportajda "insan haklarını savunduklarını iddia etmelerine rağmen İsrail'in Gazze'deki soykırımına sessiz kalan Avrupa ülkeleri ve ABD'yi" eleştirmiş, İslam ülkelerinin İsrail zulmüne son vermek ve bölgede barışı sağlamak için birlik olmaları gerektiğini belirtmişti.
İran'in dini lideri Hamaney'den İsrail'e misilleme sözü gelmedi
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise Lübnan'da İsrail hava saldırısında öldürülen Nasrallah'ın ölümünün "karşılıksız kalmayacağını" söyledi. Nasrallah'ın ölümü üzerine İran'da beş günlük yas ilan eden Hamaney, Müslümanları "kaynakları ve yardımlarıyla" Hizbullah'ın yanında durmaya çağırdı ancak, Nasrallah'ın öldürüldüğü saldırıya misilleme sözü vermedi. Hamaney, "Bu bölgenin kaderi, Hizbullah'ın ön saflarda yer aldığı direniş güçleri tarafından belirlenecektir" dedi.
Suudi Arabistan'dan "Lübnan'ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması" çağrısı
Suudi Arabistan da "Lübnan'ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması" çağrısında bulundu. Suudi Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'da son günlerde yaşanan olayları "derin bir endişe" ile izlediğini belirtirken, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikasta ilişkin bir açıklama yapmadı. Bakanlık ayrıca uluslararası topluma, bölgesel güvenliğin korunması ve çatışmanın insani sonuçlarının en aza indirilmesi için de çağrı yaptı.
Fransa Dışişleri Bakanı, Lübnan'da
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Lübnan'a gitti. Barrot, İsrail'in bir hafta önce Lübnan'a yönelik saldırılarını arttırmasından bu yana ülkeyi ziyaret eden ilk üst düzey yabancı diplomat oldu. Lübnan'a pazar gecesi gelmesinden sonra Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile görüşen Barrot, Paris hükümetinin İsrail saldırılarının "derhal durdurulmasını" istediğini dile getirdi.
Barrot'un BM Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert ile Lübnan'ın güneyindeki BM Barış Gücü üyeleriyle de görüşmesi bekleniyor.