Hizbullah Genel Sekreteri Kasım: 'Kimse Hizbullah'ı Silahsızlandıramaz'

Hizbullah Genel Sekreteri Kasım: 'Kimse Hizbullah'ı Silahsızlandıramaz'
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, Lübnan'a yönelik İsrail saldırılarına karşılık verme seçeneklerinin olduğunu belirterek, kimsenin Hizbullah'ı silahsızlandırmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Kasım, direnişin Lübnan'ı koruma gücünü temsil ettiğini vurguladı.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, kimseye Hizbullah'ı silahsızlandırmaya izin vermeyeceklerini belirtti.

Kasım, yaptığı televizyon konuşmasında, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürmesine dikkati çekerek, Hizbullah'ın zayıf olmadığını ve saldırıların durmaması halinde yeri geldiğinde karşılık verebileceklerini söyledi.

İsrail'in Lübnan'a saldırılarını günlük olarak tekrarladığını ve ateşkesten bu yana İsrail saldırıları sayısının 2 bin 700'ü aştığını dile getiren Kasım, İsrail'in Lübnan'a yönelik sürdürdüğü bu saldırılar için hiçbir gerekçenin olmadığını kaydetti.

İsrail saldırılarına karşı diplomatik çabalara fırsat verdiklerini ancak bu fırsatın sınırsız olmadığını aktaran Kasım, "Bizim zayıf olduğumuzu düşünenler yanılıyorlardır." dedi.

Kendilerinin İsrail saldırılarına karşılık verme seçeneklerinin olduğuna işaret eden Kasım, "Denemek istiyorsanız devam edin, tepkimizi zamanı geldiğinde görürsünüz." diye konuştu.

Hizbullah lideri, Lübnan'da güç kullanılarak Hizbullah'ı silahsızlandırma talebini dillendirenleri hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bu düşman İsrail'e bedava sunulan bir hizmet olduğu gibi olmayacak bir fitnedir. Direnişe (Hizbullah) saldıranlar ve silahlarını almaya çalışanlarla tıpkı İsrail'e karşı mücadelemiz gibi mücadele edeceğiz. Direniş, Lübnan devletinin kendi topraklarını koruma gücüne sahip olmadığında işgale karşı bir reflekstir."

"Öncelikle İsrail ateşkese bağlı kalsın"

Kasım, "Kimsenin Hizbullah'ın veya direnişin silahlarını almasına izin vermeyeceğiz. Çünkü Hizbullah ve direniş birdir. Bu düşünceyi sözcüğünüzden çıkarmalısınız." ifadelerini kullandı

İsrail'in genişleme politikalarıyla saldırdığını ve Filistin topraklarıyla yetinmeyerek Lübnan'ı da istediğini savunan Kasım, "Lübnan'daki direnişin özelliği büyük ve etkili başarılarla başladı. Direniş olmasaydı işgalci Lübnan'dan çıkmayacaktı." diye konuştu.

Lübnan'da bazıların temel sorunu Hizbullah'ın silahlarında gördüğünü ancak sorunun İsrail'in işgal ettiği topraklardan çıkması olduğunu vurgulayan Kasım, "Ateşkes anlaşması Litani Nehri'nin güneyiyle sınırlıydı ve üzerimize düşen her şeyi yaptık. Öncelikle İsrail ateşkese bağlı kalsın, Lübnan da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararının diğer maddelerini tartışmaya başlar." dedi.

Lübnan'da ulusal savunma stratejisiyle ilgili diyaloğa değinen Kasım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyaloğun mekanizmasını belirleyecek kişi Cumhurbaşkanı Joseph Avn'dır. Bizler de zamanı geldiğine buna katılmaya hazırız. İsrail işgal ettiği noktalardan çekilsin ve saldırılarını durdursun. Bu, savunma stratejisini tartışmalarına girmemiz için önemli bir adım olacak. Savunma stratejisi de orduyu nasıl güçlendireceğimiz, direniş ve silahlarından nasıl yararlanacağımızla ilgili olacak."

Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ve ihlaller

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında oluşturulan Ateşkesi Denetleme Komitesinde Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL), Lübnan ve İsrail'in yanı sıra Fransa ile ABD de yer alıyor.

Lübnan'a yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbune Tepesi olmak üzere 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Ateşkesin sağlanmasının ardından İsrail'in düzenlediği saldırılarda 190'dan fazla kişinin öldüğü, 485 kişinin yaralandığı belirtiliyor.

BMGK, Lübnan ile İsrail arasında 12 Temmuz 2006'da başlayan şiddetli savaşa son verilmesi çağrısında bulunan 1701 sayılı kararı 11 Ağustos 2006'da oybirliğiyle kabul etmişti.

Kaynak: AA / Mahmut Geldi - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title