Hindistan-Pakistan Gerilimi: Terör Saldırısı Sonrası Durum

Hindistan-Pakistan Gerilimi: Terör Saldırısı Sonrası Durum
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cammu Keşmir'deki terör saldırısının ardından Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin artması tehlikesi uzmanlar tarafından değerlendirildi. Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, olası çatışmaların kontrol altında tutulmasında önemli bir caydırıcı unsur olarak öne çıkarken, gerilimin daha da tırmanma riski bulunduğu belirtildi.

Uzmanlar, Hindistan'ın idaresindeki Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde düzenlenen terör saldırısının ardından bu ülkeyle Pakistan arasındaki gerilimin, kontrolden çıkması halinde tehlikeli boyuta ve bölgesel çatışmaya evrilme tehlikesini barındırdığını söyledi.

İngiltere'deki Durham Üniversitesinden Misafir Öğretim Üyesi, Hindistan üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Ferhat Çağrı Aras ile Milli Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi, Güney Asya bölge araştırmacısı Hayati Ünlü, iki ülke arasındaki son gerilime ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Aras, gerilimin iki ülke arasında klasik çatışma döngüsünün bilindik unsurlarını taşıdığını belirterek, son yaşanan gerilimlerin ise farklı dinamikler içerdiğine dikkati çekti.

Hindistan'ın iç politikasında son saldırıyla baskı oluşacağına işaret eden Aras, "Saldırı, genel olarak iç politikada etki yaratacaktır. Daha önce 2019'daki Pulwama terör saldırısından sonra da Hindistan'da seçim yaklaşıyordu, aynı şekilde bu saldırı da yakın bir seçim zamanına denk geldi. Bunun yanında tam da Keşmir'in turizm sezonunun en üst noktada olduğu bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş olması biraz manidar geliyor yani biraz da Keşmir'de yaşayan Müslümanlara mesaj verme gibi bir durum söz konusu. Sonuçta bölge halkının en büyük gelir kaynaklarından biri turizm, bu saldırı da tam da bu sezonun en önemli anında yapıldı. Belli ki bölgede güvenlik tehdidi oluşturulmak isteniyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Hindistan,son 4-5 yılda çok ciddi inovatif kalkınma programları içine girdi"

"Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, çatışmaların sınırlı kalmasında önemli bir caydırıcı unsur fakat bu caydırıcılık aynı zamanda da çatışmanın daha da tırmanmasına zemin hazırlıyor." diyen Aras, sınır bölgelerinde yer yer yaşanan küçük çaplı çatışmaların aslında iki tarafın da nükleer güce sahip olduğu bilincinden kaynaklandığını dile getirdi.

Aras, nükleer silaha sahip iki ülkenin de misilleme hamlelerini normalleştirdiğini, Hindistan'ın karşı tarafı topyekun savaşa sürüklemeyecek yanıt verebileceğini söyledi.

İki ülkenin de kaybedecek çok fazla dış yatırımının bulunduğuna işaret eden Aras, şunları kaydetti:

"Hindistan, son 4-5 yılda çok ciddi inovatif kalkınma programları içine girdi, diplomatik olarak vizyonunu genişletti, yeni işbirlikleri içerisine girdi, neredeyse tüm dış politika yapım sürecini baştan tasarladı. Artık Hindistan, belirli ülkeler için vazgeçilemeyecek bir ülke konumuna geldi.

Hindistan'ın ani kriz durumunda halen duygusal tepki verme eğiliminde olduğunu görüyoruz yani hızlı tepki verme yumuşatılıp ani karar almaktansa daha uzun vadeli stratejik planlar ülkeye çıkar sağlar. Eğer 2019'daki gibi tepkiler bloklaştırılırsa bu durum dış politikada yeni krizler doğurur, çözüm odaklı sonuçlar değil."

Aras, iki ülke arasındaki gerilimin, kontrolden çıkması halinde ciddi çatışma riskini barındırdığına dikkati çekti.

"Gerilimin artma riski daha yüksek"

Ünlü de Hindistan'ın, terör saldırısı konusunda Pakistan'ı "sınır ötesi terörizmi" desteklemekle suçladığını, Pakistan'ın ise bu suçlamayı reddettiğini ve olayın soruşturulması gerektiğini vurguladı.

İki ülkenin aldığı önlemlere işaret eden Ünlü, 2016 ve 2019'daki gerilimden daha yüksek tansiyonun oluştuğunu dile getirdi ve "Gerilimin artma riski daha yüksek ama yine de bir veya iki turlu karşılıklı misillemelerle kontrol altına alınacağı tahmin ediliyor." dedi.

Ünlü, iki ülkenin "kontrollü gerilim" ile bölgede farklı adımlar attığını söyledi.

Pakistan ile Hindistan arasında 2021'den bu yana devam eden ateşkesin olduğunu ve iki ülkenin son 4 yıldır birbirlerini doğrudan hedef almadığını hatırlatan Ünlü, karşılıklı sert dengeleme hamlelerinin vekil gruplar üzerinden yapıldığını dile getirdi.

"Gerilimin artması halinde bölgesel çatışma kaçınılmaz olabilir"

Ünlü, "Son trajediden sonra iki ülke arasında kontrol bölgesindeki ateşkes, son 4 yılın en ciddi sınavını yaşıyor. Yoğun ekonomik krizin etkisinde devlet kapasitelerinin direncinin aşındığı böyle bir dönemde maliyetli saldırılara girmeleri kolay değil. Nitekim şu ana kadar savaş, konvansiyonel çatışmadan ziyade, sosyal medya geyik savaşı üzerinden dönüyor." diye konuştu.

Küresel güçlerin bölgedeki etkisine değinen Ünlü, ABD'nin, Çin'e karşı dengeleme stratejisinde yeniden en önemli bölgesel ittifakının Hindistan olduğuna karar vermesi halinde Pakistan'ın dengeleme aktörünün Çin olacağına dikkati çekti.

Ünlü, Hindistan ile Pakistan'ın iki nükleer güç olduklarına, gerilimin artması halinde bölgesel çatışmanın kaçınılmaz olabileceğine işaret etti.

500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title