"Hıdırellez Bereket, İyilik Getirecek"
Tuğba Özgür Durmaz - "Derdim aşağı, kendim yukarı", "60-70 dertler çıkmış gitmiş" manileriyle geleneksel etkinliklerle, dertlerden kurtulmak, şifa bulmak ve kısmetine kavuşmak isteyenlerin sabırsızlıkla beklediği Hıdırellez, 6 Mayıs'ta kutlanacak.
Tuğba Özgür Durmaz - "Derdim aşağı, kendim yukarı", "60-70 dertler çıkmış gitmiş" manileriyle geleneksel etkinliklerle, dertlerden kurtulmak, şifa bulmak ve kısmetine kavuşmak isteyenlerin sabırsızlıkla beklediği Hıdırellez, 6 Mayıs'ta kutlanacak.
Ne zaman başladığı bilinmese de Hıdırellez, yıllardır kasvetli kıştan yaza geçilmesini, tabiatın canlanmasını, toprağın bereketlenmesini, dileklerin tutulmasını ve en nihayetinde, Hazreti Hızır ile İlyas'ın buluşmasını simgeliyor.
Balkanlar'dan Ortadoğu'ya pek çok ülkenin ortak figürlerinden Hızır, hastalara, muhtaçlara yardım eden, yolda kalanlara yol gösteren bereketin iyiliğin timsali bir ermiş olarak yalnızca İslamiyet'te değil Saint George adıyla Hristiyan dünyasında da tanınıyor.
Ölümsüzlüğün peşine düşen ve karada bereketin, canlılığın sembolü olan Hızır'ın, denizlerdeki bereketi temsil eden İlyas ile her yıl buluşması, yaz kapısının açılması "Hıdırellez" olarak kutlanıyor.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Evrim Ölçer Uzunel, AA muhabirine, Hıdırellezin, neredeyse bütün kuzey ülkelerinde ortak bir inanç ve kültür olduğunu söyledi.
Halkın inanç sisteminde Hızır'ın hala kuvvetli bir yer edindiğini vurgulayan Uzunel, Hızır'a inanmayanın olmadığını, halkın Hıdırellez'i de hala heyecanla beklediğini ve gelenekle yoğrulan çeşitli eğlenceler düzenlediğini kaydetti.
-Her şehrin bir Hıdırlık tepesi var-
Uzunel, Anadolu'da her şehirde hıdırlık tepe ya da hıdırtepe gibi isimler verilen, şehrin biraz dışında ama yeşillikli, hatta çoğunda da bir türbe bulunan tepelerin bulunduğuna dikkati çekti.
Çok geniş bir coğrafyada, insanların Hızır ve Hıdırellez'e dair geleneklere sıkı sıkıya tutunduğunu dile getiren Uzunel, bu kapsamda hala ateşten atlama, gül ağacına dileklerin yazıldığı kağıtları gömme, dışarıya bırakılan süte düşen çiğ damlasıyla yoğurt mayalanması, evlerin Hızır bereketiyle dolması için pencerelerin, tahılların ağzının açık bırakılması gibi geleneklerin sürdürüldüğünü anlattı.
Uzunel, Hıdırellez deyince akla gelen ateş üzerinden atlamanın, pek çok kültürde yaza arınarak girmeyi temsil ettiğini, gül ağacına dilekleri gömmenin ise Hazreti Muhammed'i simgeleyen gülle ve Hızır bereketinin toprağa yansımasıyla Allah'tan bir şey istemenin farklı bir yolu olarak ortaya çıktığını kaydetti.
-"Derdim aşağı, kendim yukarı"-
Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Altındağ Belediyesi ve Somut Olmayan Olmayan Kültürel Miras Müzesi işbirliğiyle 5 ve 6 Mayıs'ta Hamamönü'nde şenlik düzenleneceği bilgisin veren Uzunel, şöyle devam etti:
"Geleneksel Hıdırellez yemeklerinden bulgur ve buğdayla yapılan hedik ve şerbet ikram edilecek. Mani çömleğinden 'Ne çıkarsa bahtıma' denerek niyet çekilirken, manilerle duaların iç içe geçtiği Hıdırellez'de, her eğlence aynı zamanda bir dileğe de kapı açacak. Büyük salıncaklar da kurulacak. Genç yaşlı, kadın erkek sallanan herkes 'Derdim aşağı, kendim yukarı" diyerek, sallanarak dertlerinden kurtulmayı dileyecek. Genç kızlar "Kovalayan kovalı kalsın, mum gibi dinele kalsın, Hıdırellez'de kilit açtıranın kısmeti açıla kalsın" diyerek kısmetleri için kilit açtıracak. Hastalar ise '60-70 dertler çıkmış gitmiş' tekerlemesiyle şifa çemberlerini başlarında dolaştırarak sağlıklarına kavuşmayı deneyecek."
Yayıncı: Tolga Özgenç - ANKARA