Hiç Bu Kadar Sert Olmamıştı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AB ve Kıbrıs konusunda hiç bu kadar sert olmamıştı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere, kemiğe dayanırsa Türkiye o zaman tavrını oturur Kuzey Kıbrıs ile konuşur, net olarak ortaya koyar ve adımını atar" dedi.
Başbakan Erdoğan, TRT Haber ve BRT'de canlı yayınlanan programa katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Avrupa Birliği sürecine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Yunanistan'da Karamanlis işbaşında olduğunda bir süreç yaşandığını hatırlattı. Erdoğan, "Sayın Annan ile bu işi bizim başlatmamız Davos'ta olmuştu. Davos'ta benim kendilerine bir ricam olmuştu. 'Bunu burada başlatalım' diye. Dedi ki, 'Ben bugüne kadar bu işte muvaffak olamadım. Tekrar başlamak istemiyorum. Ne zaman başladıysam hep bu iş geri tepti. ' Dedim ki, 'Bakın siz bu işi başlatın göreceksiniz biz Türkler olarak her zaman bir adım önde olacağız. ' Öyle deyince, şaşırdı. 'O zaman ben görüşeceğim' dedi. Görüştü ve bize tekrar döndü. 'Başlatalım bu süreci' dedi. Süreç başladı. "
-"BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ SIFIRLANMIŞTIR"-
"Müzakereler hızlandı, özellikle 2012'nin ikinci yarısı bir milat olacak. O zamana kadar Kıbrıs sorunu çözülmezse, ondan sonrasında ne olacak? Avrupa Birliği Türkiye'yi kaybetme riskini göze alabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, kendisinin zamanla ilgili bir açıklamasını olmadığını belirterek, "Bizim zamanla ilgili açıklamamız... Güney Kıbrıs'ın dönem başkanlığını Avrupa Birliği uygulamaya koyarsa, biz o 6 aylık süreçte her şeyi buzdolabına koyarız. Hiçbir görüşme kesinlikle yapmayız. Çünkü biz hiçbir zaman Güney Kıbrıs Rum yönetimini kendimize muhatap kabul etmiyoruz. Ta ki iş neticelenene kadar. Tavrımız buna yöneliktir" dedi.
Erdoğan, "Avrupa Birliği bu konuda yanlışını bildiği halde burada ısrar edişinin altında yatan gerçekleri de biliyoruz. Bu bir zihniyet meselesidir. Bu zihniyetten Avrupa Birliği, dönememenin şu anda bana göre ezikliğini yaşıyor" diye konuştu.
"Sayın Hristofyas Kıbrıslı gazetecilere dün Ankara'da yaptığınız açıklamaları 'Tehditkar olarak, tahrik edici olarak niteledi. Böyle giderse çözüm olmaz' dedi. Buna bir yanıt vermek istersiniz. Rum tarafına bir mesajınız var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Rumlara mesajım açıkça ortada. Önce sormak lazım, 'Siz Annan Planı'nı kabul ettiniz mi etmediniz mi?' O kadar basit. Onlar Annan Planı'nı reddettiler. Yüzde 75 ile. Şimdi siz bunu reddediyorsunuz, bizden ne bekliyorsunuz? 'Kuzey Kıbrıs'ın tamamını alın' dememizi mi bekliyorsunuz? Çok açık şunu söylüyorum, artık bütün her şey geride kalmıştır. Bundan sonraki süreç sıfırlanmıştır, dolayısıyla bir milattır.
Bu görüşmelerde Kuzey ile Güney görüşmelerini yapar, nereye varırlar bilemem. Biz daha önce de kendilerine biliyorsunuz, Kuzey Kıbrıs olarak, gerekli olan başlıkları, hepsini verdik. Ona cevap vermediler. Yine oyaladılar. Şimdi yine oyalama taktiği yapıyorlar. Biz kendilerine her halükarda, oturup bunları konuşabiliriz diyoruz. Garantör ülkelerle beraber konuşalım, beraber oturup konuşalım, ama bizi oyalamayın. Bak devamlı bizi oyalıyorsunuz. Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere, kemiğe dayanırsa Türkiye o zaman tavrını oturur Kuzey Kıbrıs ile konuşur, net olarak ortaya koyar ve adımını atar. "
-"DOĞALGAZ HESAPLARI TÜRKİYE'YE RAĞMEN YAPILAMAZ"-
KKTC'ye yapılan yatırımların giderek arttığı belirtilerek, "Çılgın projeler diye nitelendirebileceğimiz örneğin Akdeniz'den borularla su taşınması projesi var ki ada için gerçekten hayati önem taşıyan proje. Bunun yanında Doğu Akdeniz'deki doğalgaz rezervleri var. Bütün bunlar KKTC'ye ekonomik sıçrama yaptırabilecek durumda. Bu yatırımlar KKTC'nin ekonomik olarak güneyle yarışacak, belki onu geçecek konuma gelmesi, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda geleceğe dönük bir planın parçaları mı?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz şu anda yolumuzda devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam. Şimdi Anamur'da baraj yapılıyor başladı, Martta temelini attık, şimdi buranın barajının temeli atılacak ve 3 yıl içinde inşallah denizin altından suyu Kuzey Kıbrıs'a veriyoruz. Yılda 15 milyar metreküp su buraya gelecek. Bu nitelikli bir su olacak. Ama Güney'in böyle bir imkanı yok. Bakıyorsun bir ara hatta neredeyse Yunanistan ile birbirlerine gireceklerdi. Paslı gemilerle... O suyu attılar. Aynı şekilde enerjide kuzeyin bir sorunu yok.
Fuel oil ile üretiliyor ama biz istersek buraya aynı hattan ayrıca bir enerji hattı da çekebiliriz. Maliyeti yüksek olduğu düşüncesiyle o hattı çekmiyoruz. Ama bizim için onlar zaman alıcı değil, su hattını çekmekten daha seri yapabilecek bir iştir. Su burası için en önemli şey, enerji en önemli olay. Bunları yaptıktan sonra bizim Kuzey Kıbrıs'taki en önemli hayati konu burada bir defa tarımı çok iyi bir konuma getirmektir. Bu imkan var mı burada? Var. Hayvancılık çok iyi bir konuma Kuzey Kıbrıs da kesinlikle gelmeli. Bunu hafife almamalıyız, bunu başarmalıyız. Diğer bir adım eğitimde şu anda 43 bindeyiz. Hedefimiz eğitimde Kuzey Kıbrıs 60 bin yükseköğrenim kapasiteli bir imkana kavuşmak, imkan var şu anda öğrenci noktasında pastadan payımızı alamıyoruz.
Bunun için bizim dünyaya açılmamız lazım. Türkiye'den öğrenci gelebileceği gibi biz farklı kıtalara ağırlıklı olarak Afrika kıtasına niçin Kuzey Kıbrıs'ı açmayalım? Oradan buraya burslu öğrenciler de getirebiliriz. Onların burada yetişmesi Kuzey Kıbrıs'a çok büyük şeyler kazandıracaktır. Adeta onlar döndüklerinde kendi ülkelerinde Kuzey Kıbrıs'ın birer misyon şefi olacaktır. Bunun üzerinde durmamızda büyük fayda var. Kaldı ki burada 4-5 yıl icabında bir eğitim ancak tıp eğitim öğretimi alırlarsa 6-7 yıla sarkabilir. Bunun dışında Kuzey Kıbrıs'ın üniversiteleri kalite itibariyle fena değil, gayet iyi bir noktada.
Doğalgaz noktasındaki konuda ise farklı bir takım hesaplar yapılıyor ama bu hesaplar Türkiye'ye rağmen Doğu Akdeniz'de yapılamaz. Bununla ilgili bazı şeyler gelmiştir, biz de rezervimizi koymuşuzdur 'asla böyle bir şeye girmeyiniz' diye,
'girdiğiniz takdirde oralardaki müdahalemiz farklı olur'. Bunları da söylemişizdir. Dolayısıyla her an orada da konuya müdahilizdir, dolayısıyla Kuzey Kıbrıs'ın, Türkiye'nin içinde olmadığı bu tür bir adımı kimse buralarda atamaz. Bunun da bilinmesini istiyoruz. O bakımdan Kuzey Kıbrıs'ın geleceği noktasında şartlar ve gelişmeler lehimize bunu da açıkça söylemek istiyorum. " - LEFKOŞA