Hibrit Tohum Verimi Artırıyor"
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, bitkisel üretimde hibrit tohumun önemine işaret ederek, "Çiftçi aynı miktar sertifikalı ve hibrit tohum kullanarak yüzde 25'ten yüzde 100'e yakın daha fazla verim alabilmekte.
LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU - Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, bitkisel üretimde hibrit tohumun önemine işaret ederek, "Çiftçi aynı miktar sertifikalı ve hibrit tohum kullanarak yüzde 25'ten yüzde 100'e yakın daha fazla verim alabilmekte." dedi.
TÜRKTOB Başkanı Yılmaz, yerel tohumda özellikle buğdayda, hububatta, bazı sebze türlerinde, yem bitkilerinde, meyve türlerinde ve baklagillerde Türkiye'nin önemli gen kaynağı merkezi olduğunu söyledi.
Türkiye'de 13 bine yakın farklı bitki türü bulunduğunu kaydeden Yılmaz, bunların yaklaşık 3 bin 500'ünün endemik olduğunu belirtti.
TÜRKTOB olarak hem yerel tohumlarla ilgili farkındalığı artırmak hem de tohumculuk sektöründe ıslah çalışmalarına önem verdiklerini anlatan Yılmaz, Türkiye'de özellikle son 20-30 yılda sertifikalı ve hibrit tohum üretiminde önemli gelişmeler kaydedildiğini vurguladı.
"Ciddi verim artışı sağlıyor"
Türkiye'de GDO'lu tohumların kesinlikle üretilmediğine işaret eden Yılmaz, GDO'lu tohumların üretiminin ve ticaretinin 2010 yılında çıkarılan Biyogüvenlik Yasası ile yasaklandığını anımsattı.
Yılmaz, "GDO üretimi bir teknoloji. Özellikle küresel tohumculuk sektöründe gelişmiş ülkeler bu teknolojiye sahip. Özellikle uluslararası firmalar bu teknolojiyle öne çıkmakta. Belirli ülkeler mısırda, ayçiçeğinde ve soyada ciddi oranda kullanılıyor. Türkiye'de üretim ve kullanımının yasak olduğunu söyleyebiliriz. Bununla ilgili Türkiye'de ciddi tedbirler alınıyor. İnsanlar bu konuda gıdalarını gönül rahatlığıyla tüketebilirler." diye konuştu.
Bitkisel üretimde hibrit tohumların önemine vurgu yapan Yılmaz, normal popülasyonda dekar başına 200-300 kilogram verim alınırken, hibrit tohumlarda 2 tona kadar verim elde edildiğini, kalitenin arttığını ve hastalıklara dayanıklılık konusunda önemli işlev yerine getirdiğini söyledi.
Yılmaz, "Bitkisel üretimde hibrit tohumlar önemli, sertifikalı tohumlar önemli, kaliteli tohum kullanımı önemli. Çiftçi aynı miktar sertifikalı ve hibrit tohum kullanarak yüzde 25'ten yüzde 100'e yakın daha fazla verim alabilmekte." değerlendirmesinde bulundu.
"Hibrit ve GDO karıştırılıyor"
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Turgut da sebze üretiminde kullanılan hibrit (melez) tohum ile GDO'lu tohumların karıştırıldığını söyledi.
Hibrit tohum ve GDO'lu tohumun birbirinden tamamen ayrı konular olduğuna dikkati çeken Turgut, şöyle konuştu:
"Hibrit dediğimiz şey 19'uncu yüzyıldan bu yana uygulanan bir ıslah yöntemi. İki ebeveyni melezliyorsunuz, sonunda daha başarılı bir tohum elde ediyorsunuz. Özellikle Antalya üreticisi bu konuda çok sıkıntı çekiyor. Şu anda sebzede yoğun olarak kullanıyor hibrit. Daha çok verim, kalite, dayanıklılık gibi özellikler kazandırıyor tohuma. GDO ise çok daha yüksek bir teknoloji gerektirmekte. GDO'lu ürün dediğimiz zaman başka bir organizmanın veya bazen de kendi genini tekrar o bitkiye aktarıyorsunuz bazı aracı vektörlerle. Yeni bir oluşum, yeni bir gen var. Sağlık açısından riski var mı diye soracak olursanız bence riski yok. Zaten AB de buna karar verdi."
Türkiye'de birkaç laboratuvar dışında GDO ile ilgili bilimsel çalışmanın yapılamayacağını, bu tür çalışmaların desteklenme şansının da düşük olduğunu ifade eden Turgut, "Bu projelerin de desteklenmesi lazım. Yoksa dünyanın gerisinde kalırız." değerlendirmesinde bulundu.