Her Veda ELVEDA Değildir
Namık Kuyumcu, ilk romanı 'Her Veda Elveda Değildir' ile aşk üzerine cesur ve sürükleyici anlatımı ile okurları etkileyen bir kitaba imza atmış.
Yazar Namık Kuyumcu'nun, "Her Veda Elveda Değildir" adlı yeni romanı ilk baskısıyla kitabevi raflarındaki yerini aldı.
Destek Yayınları tarafından piyasaya çıkan "Her Veda Elveda Değildir" son yılların aşk adına yazılmış romanları arasında cesareti, anlatımı ve sürükleyiciliğiyle öne çıkmayı başarıyor.
Namık Kuyumcu, "Talan Bir Ömrün Ortasında", "Belki Bir Şarkı", "Bir Şakayım Dünyada" ve "Aşk Bağışlamasın" isimli dört şiir kitabıyla birlikte "Aşkın Rengi Siyahtır" ve "Bir Başkadır Alsancak" isimli deneme kitaplarıyla kendisine geniş bir okur kitlesi edindi. Kuyumcu, ilk romanında masalların ve destanların sisli hatıralarda kaybolup gitmesine itirazı olan günümüz Amazonlarının çarpıcı hikâyesini anlatıyor.
"Her Veda Elveda Değildir" romanında erkek egemen bir dünyaya kafa tutma cüretini gösterebilen bilinçli ve korkusuz kadınların ibretlik yaşamlarını kaleme alan Namık Kuyumcu, okura hem soluksuz okuyacakları sürprizlerle örülü bir serüven, hem de içsel çatışmalarla dolu bir yüzleşme vaat ediyor.
Arka Kapak;
Gidişler belki de aşkın kirlenmemiş yüzüdür...
Aşk ve yüzleşmenin öyküsü... Erkek egemen dünyaya karşı, bilinçli kadınların tercihlerini korkusuzca yaşayışları... Masalların ve destanların sisli hatıralarda kaybolup gitmesine itirazı olan günümüz Amazonlarının soluklu hikâyesi... "Sevmek kadar sevişmek de emek ve hünerdir..." diyen cesur kadınların erkekleri ve ezberleri bozan aşk yolculukları... Kahramanları kadar samimi bir yazarın kaleminden, son yılların en cesur ve sürükleyici romanı... Bitmeseydi keşke diyeceksiniz...
"Sonuna kadar gitmeyi becermiş olup olmadığından emin değildi. Belki de sadece âşık olmakla yetinmişti. Hüner, aşkı taşıyabilmek ve gittiği yere kadar sürdürebilmekti biraz. Aşk anarşistti: Hem yay, hem ok, hem de hedef olmayı her zaman becerir, hiçbir güce boyun eğmez, hiçbir dayatmaya ve zora gelmezdi. Aşk, sadece varoluşu için, yaşayabildiği ve yaşatabildiği kadardı. Vakti gelmişse, aşk daima giderdi..."