Hemşehrisi Mehmetçik'in Mezarını Yeniledi

Siirt'te komiser Gazi Çakır, 63 yıl önce vatani görevini yaparken hayatını kaybeden hemşehrisinin mezarını yeniledi.

Sivaslı komiser Gazi Çakır, dua etmek için merkez Doğan Mahallesi'ndeki Şeyh Musa Mezarlığını ziyaretinde, dikkatini çeken bir mezarın 1955 yılında askerlik görevini yaptığı sırada geçirdiği hastalık sonucu 23 yaşında vefat eden Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Kızılcakışla köyünden er İbrahim Ercan'a ait olduğunu öğrendi.

Hemşehrisinin kabrinin kaybolmaması için harekete geçen Çakır, görevlendirme yapılan Siirt Belediyesi ve Siirt'teki hemşehrilerinin desteğiyle mezarı yeniledi.

İki çocuğuyla kabir ziyareti gerçekleştiren Çakır, çiçek ektikleri askerin mezarı başında Fatiha okudu, dua etti.

"Aklıma gelmezdi"

Gazi Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mezarlık ziyareti sırasında Ercan'ın mezarının bakımsız ve yok olmayla karşı karşıya olduğunu fark ettiğini söyledi.

Mezarın gelecek kuşaklara aktarılması açısından yenilemeye karar verdiklerini dile getiren Çakır, "Sağ olsun özellikle Siirt Belediyesinin yardımları ve Sivaslı hemşehrilerimizin gayretleri ile mezarı yeniledik." dedi.

Şarkışlalı hemşehrisinin mezarını görünce şaşkınlık yaşadığını belirten Çakır, o dönemde imkansızlıklar nedeniyle Ercan'ın cenazesinin memleketine götürülmemesi karşısında hüzünlendiğini ifade etti.

"Burada görev yaparken böyle aynı ilçeden bir hemşehrimin mezarı ile karşılaşacağım kesinlikle hiç aklıma gelmezdi. Zaten bunu yaşayınca da asıl duygulanmamın sebebi budur. Gurbet elde garip kalmak çok acı verici bir şeydir. İbrahim Ercan amcamızı gurbet ellerde artık garip bırakmayacağız." ifadelerini kullanan Çakır, mezarı artık duasız ve ziyaretçisiz bırakmayacaklarını vurguladı.

"Cenazesinin Sivas'a götürülememesi beni çok üzdü"

Ercan'ın mezarını gördüğünde ortaokul öğrencisiyken bir Kore gazisinin anlattıklarının aklına geldiğini işaret eden Çakır, şunları kaydetti:

"Kore gazisi bir ağabeyimizin anlattıklarını hep dinlerdim ve aklıma sığmazdı. 'Cenazeler nasıl gelmez? Gurbet elde cenaze nasıl memleketine getirilemez.' diye çok düşünür ve hicap duyardım. Burada da bunu bizzat ben yaşayınca, 1955 yılında, yine Kore Savaşı'ndan 2 yıl sonra hemşehrimin burada imkansızlıklar yüzünden cenazesinin Sivas'a götürülememesi beni çok üzdü. Bizler ki imkansızlıklar yüzünden cenazeleri gurbet ellerde kalanların torunlarıyız. İbrahim Ercan bu saatten benim dedemdir."

Ailesi görmemiş

Gazi Çakır, yaptığı araştırmalar sonucu Ercan'ın ailesine de ulaştığını belirtti.

Ailesinin mezarın Siirt'te olduğunu fakat hiçbir zaman gelemediğini öğrendiğini aktaran Çakır, şunları aktardı:

"Rahmetlinin yeğeni vasıtasıyla askerimizin ağabeyi Osman amcaya ulaştım. O da çok duygulandı, hüzünlendi. Siirt'e hiç gelmemiş. Rahmetlinin mezarının Siirt'te olduğunu biliyorlar ama hangi mezarlıktadır, yeri nerededir, hiçbir şekilde bilmiyorlar. Hiç gelmemişler yani onlara bile gelip mezarı başında bir Fatiha okumak nasip olmamış."

Ercan'ın eşinin de hayatını kaybettiğini öğrendiğini dile getiren Çakır, henüz 2 yaşındayken babasını kaybeden Ercan'ın kızı Yüksel Ercan'ın (65) da Kayseri'de yaşadığını ifade etti.

"Ziyaret etmek nasip olmadı"

AA muhabirinin telefon ulaştığı Yüksel Ercan da çocuk yaştayken babasının mezarının Siirt'te olduğunu öğrendiğini fakat yerini bilmediğini belirtti.

Kendilerine gönderilen fotoğraflarla sadece mezar taşını görebildiklerini ifade eden Yüksel Ercan, "Bizim köyden Siirt'te askerlik yapanlar mezarı ziyaret edip, dönüşte babaannemlere anlatırlarmış. Çok istememize rağmen o dönemde imkansızlıklar nedeniyle mezarı gelip ziyaret etmek nasip olmadı." dedi.

Mezarın tespit edilmesini mutlulukla karşıladıklarını aktaran Ercan, emeği geçen herkese minnettar olduklarını vurguladı.

"Çok duygulandım"

Babasının mezarının Çakır'ın girişimiyle yenilendiğini öğrendiğini ve fotoğraflarını gördüğünü aktaran Ercan, şöyle devam etti:

"Annem de 6 yıl önce vefat etti. 'Babanın mezarı orada kaldı, arayıp soran olmadı.' diye hüzünlenirdi. 63 yıl aradan sonra arayan soranı oldu. Garip kalan babamın mezarı artık sahipsiz değil, onu sahiplenen bir hemşehrimiz oldu. Çok duygulandım, o kadar sevindim ki anlatamam. "

Yüksel Ercan, en büyük isteğinin babasının mezarını ziyaret ederek başucunda dua etmek olduğunu da sözlerine ekledi.