Hem Karikatürist Hem Öğretmen
Üniversite öğrencisiyken karikatür çizmeye başladığını söyleyen Tatlıdilli, hikayesini ise şöyle anlatıyor: Karikatür serüvenim çok hızlı oldu.
Üniversite öğrencisiyken karikatür çizmeye başladığını söyleyen Tatlıdilli, hikayesini ise şöyle anlatıyor: Karikatür serüvenim çok hızlı oldu. Üniversite de merak salıp Penguen dergisine çizdiklerimi göndermeye başladım. İlk amatör karikatürüm 2009'da yayınlandı. 2-3 ay sonra Selçuk Erdem dergiye davet etti. Kısa ve özel bir çalışmanın ardından dergide köşem oldu. Öğretmen için ders anlatmak sahneye çıkmak gibidir; kendi şovunu sergilersin, sunarsın. Bu sunum çok önemli. Karikatürist olmam bunu daha eğlenceli hale getirmem için büyük avantaj sağladı. İnanılmaz yararını gördüm. Sadece karikatür okuyan çocuklar bile kısa sürede İstanbul ve Türkiye çaplı yarışmalarda çizdikleri karikatürlerle sayısız ödül alır hale geldi. Bence çocuğun dersi sevmesi diye bir şey yok, mevzu öğretmeni sevmesi. Öğretmeni severse dersi zaten sever; sorumluluklarını korkuyla değil, sevgiyle yerine getirir ve böylelikle mutlu çocuklar yetişir. Karikatür dersi sevdirmede bir araç olarak kullanılabilir. Özellikle küçük yaş gruplarında bunu çok daha net görüyorum. Sporda hobi edindirilmek istenen çocuğa birçok spor dalını sunarız ve hangisini seviyorsa, yatkınsa oradan devam eder. Mesela bir çocuk ilk tenis oynayışında yenilir veya düşerse bir daha ona tenis oynatmak zor olur. Kötü bir deneyim yaşamıştır. Dersler için de durum aynı böyle. Çocuklara tüm dersleri tattırmalıyız. Bilhassa matematiğe karşı önyargıyı kırmak adına hikayelerle ve çizgilerle anlatınca küçük yaşta matematiği seviyor ve sahipleniyorlar. İnsanın tüm yaşamı boyunca her alanda kullanacağı matematiği sevmesi sadece akademik anlamda değil sosyal, kültürel, sanat ve iletişim alanlarında da çok yararlı.
'ESKİ SEVGİLİ' KİTAP OLUYOR
Anlatacak bir şeyiniz varsa bunu farklı yollarla işleyebilirsiniz; Müzik, kitap resim... Ben çizgiyle aktarmayı seçtim. Gençlerin öncelikle anlatabilecek hikayeleri var mı, ona bakmaları ve buna yoğunlaşmaları lazım. Çizgiyi geliştirmek zaten çok kolay. Bunun tek sırrı var ve o da bol bol çizmek. Espri ve hikaye kısmına gelirsek, farklı bakabilen ve çok çalışan herkes yapar. Bu gerçekten yetenek değil, emek işi.
Benim yazıp Kutlukhan Perker'in çizdiği ve Penguen dergisinde altı ay aralıksız yayınlanan 'Eski Sevgili' adında bir çizgi hikayeyi, çizgi roman haline getiriyoruz. Karakarga Yayınevi'nden çıkacak. Bitmiş bir ilişkiyi erkek gözünden anlatan, okuyucuların "Aa ben bunu yaşamıştım" dedikleri detayları güzel bir örgü üzerine oturttuğumuz eğlenceli bir öykü. Kutlukhan Perker'in muazzam çizgisiyle de birleşince güzel bir iş çıktı. Kısa sürede geniş bir kitle elde etti. Bizi bile şaşırtacak kadar olumlu tepkiler aldık. Okuyucuların toplu halde okumak istemesi üzerine kitaplaştırmaya karar verdim, yakında okuyucularımız tüm kitapçılarda bulabilecekler.