HDP önündeki eylemde 436'ncı gün
DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 157 ailenin, HDP il binası önündeki oturma eylemi 436'ncı günde de devam ediyor.
DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 157 ailenin, HDP il binası önündeki oturma eylemi 436'ncı günde de devam ediyor. Usta birliğine giderken, 2015'te Tunceli- Pülümür yolunda PKK'lı teröristlerce kaçırılan oğlu Adil (20) için eylem yapan Cennet Kabaklı, "Benim oğlumu versinler. Oğlumu HDP aldı, PKK'ya verdi. Oğlumun suçu neydi? Vatani görevini yapmaya gitti. Annelerin evlatlarını versinler. Artık yüreğimiz yanmasın" dedi.
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP binası önünde oturma eylemine başladı.EVLADINA KAVUŞAN AİLE SAYISI 20 OLDUHacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar'ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan, Sever Fidan'ın oğlu Tayfur Fidan, Gülşen Çetin'in oğlu Erdal Çetin, Fahrettin- Meryem Akkuş çiftinin oğulları Erkan, Fattah-Perihan Kaya çiftinin oğlu Cuma ile en son Safiye-Mehmet Emin Coşkun çiftinin oğlu İbrahim Coşkun, Mehmet-Keziban Yalçın çiftinin kızları Yasmin'in de teslim olmasıyla evlatlarına kavuşan aile sayısı 20 oldu.'ANNELERİN EVLATLARINI VERSİNLER ARTIK'2015 yılında usta birliğine giderken Tunceli-Pülümür karayolunda PKK'lı teröristlerce kaçırılan oğlu Adil için oturma eylemini sürdüren Cennet Kabaklı, oğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttu. Kabaklı, "Oğlum, Ağrı'ya usta birliğine giderken Tunceli-Pülümür yolunda oturma eylemindeki Altıntaş ailesinin oğlu Müslüm Altıntaş'la beraber silah zoruyla indirdiler. İlk 3 yıl videosunu paylaşıyorlardı. Ondan sonra atmadılar. Ne kendisini görüyoruz ne konuşmalarını duyuyoruz. Oğluma yapılan işkenceler, eziyetler yetsin artık, bitirsinler. Benim oğlumu versinler. Oğlumu HDP aldı, PKK'ya verdi. Oğlumun suçu neydi? Vatani görevini yapmaya gitmişti. Ne yapmışlar kendilerine. Silah mı çekmişler? Benim oğlumu, annelerin evlatlarını versinler. Artık yüreğimiz yanmasın. Bıraksınlar artık. Hiç vicdanları, merhametleri yok mu? Versinler oğlumu. Yeter artık. Ben burada çürüdüm, oğlum orada çürüdü. Yazık, yapmasınlar artık" dedi.AİLELERE DESTEK ZİYARETLERİ SÜRÜYOROturma eylemindeki aileleri de ziyaretler sürüyor. Milli Birlik ve Kardeşlik Federasyonu Genel Başkanı Ahmet Kabadayı, 436 gündür evlat nöbetindeki ailelerle bir araya gelerek, destek mesajını iletti. Ziyarette birlik ve beraberlik mesajı veren Kabadayı, şunları söyledi:"Bu ülkenin en büyük ve tek kardeşlik hareketiyiz. Federasyonumuzun hiçbir siyasi partiyle doğrudan organik bağı yoktur. Siyaset yapmıyoruz. Diyarbakırlı annelere destek olmaya geldim. Çünkü Diyarbakırlı anneler doğru bir iş yapıyorlar. Evlatlarına sahip çıkıyorlar. Aylardır burada bekliyorlar. 20 aile evlatlarını teröristlerin elinden kurtardı. Bundan sonra da çok 20'leri kurtaracaklarına inanıyorum. Bugün burada kendilerine desteğimizi belirtmeye geldik. Burada acı bir gerçeği gördüm. Şu anda Diyarbakır HDP binasının önünde, yıllardır bizim polisimizin, askerimizin canına kastedenlerin kapısında bile yine bizim polisimizin onları koruduğunu gördüm. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ne kadar büyük bir devlet ve ne kadar şeffaf bir ülke olduğunu göstermektedir. Son yıllarda terörle mücadelede hükümetimiz çok önemli başarılara imza attı. İçişleri Bakanı, her bayram kendi oğluyla bayram namazını kılmak yerine Kato Dağı'nda askerlerimizle birlikte kılmaktadır. Böyle bir İçişleri Bakanı ile terörle mücadelede devletin kararlılığını sürdüren böyle bir devlet başkanıyla ülkemizin gidişatının daha iyi günlere gideceğine inanıyoruz. Diyarbakır'da bugün bu desteğimizi açıklamaya geldik."