Hdp'nin Diyarbakır Mitingindeki Patlamaya İlişkin Dava
Diyarbakır'da, 7 Haziran 2015'teki milletvekili genel seçimi öncesinde düzenlenen mitingde 4 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı 2 patlamaya ilişkin 5 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Diyarbakır'da, 7 Haziran 2015'teki milletvekili genel seçimi öncesinde düzenlenen mitingde 4 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı 2 patlamaya ilişkin 5 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya nakledilen davanın Batı Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasında, tutuklu sanık Orhan Gönder, bazı milletvekilleri, müşteki yakınları ve tarafların avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç, İsmail Korkmaz ve tutuksuz sanık Burhan Gök, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşmada sanık Gök'e, bazı müşteki avukatları sorular yöneltti. Gök, müşteki avukatlarının sorularına cevap vermek istemediğini belirterek, sadece mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayacağını ifade etti.
Mahkeme Başkanı İlhami Demirkoparan'ın, "İlhami Balı'yı tanıyor musun? Kullandığın cep telefonundan görüştün mü?" sorusuna Gök, "İlhami Balı'yı tanımıyorum. Bu kişiyle görüşmedim." yanıtını verdi.
Gök, Mahkeme Başkanının, Mustafa Hanifi, Ahmet Furkan, Ebu Mansur, Ebu Hamit, Ebu Ramazan, Ebu Süheyl ve Omar Havari'yi tanıyıp tanımadığıyla ilgili sorusu üzerine, bu isimleri tanımadığını söyledi.
Müşteki avukatları söz alarak, Gök'ün tanımadığını ve görüşmediğini söylediği Omar Havari ile yüzlerce kez telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi.
Müşteki avukatlarından Kazım Bayraktar söz alarak, Burhan Gök'ün sorulara muğlak cevap verdiğini iddia etti.
Müşteki avukatları, mahkemeye gelmeyen tutuksuz sanık Gök'ün mahkemeye getirilmesini ve kaçma ihtimalinden dolayı da tutuklanmasını, ayrıca Gök'ün kullandığı belirtilen telefon hattının görüşme kayıtlarının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) istenmesini talep etti.
Avukat beyanlarının ardından, miting alanında patlayan bombayı bırakmakla suçlanan Orhan Gönder, uzun süredir tutuklu olduğunu vurgulayarak, tahliyesini istedi.
Mustafa Kılınç da mağdur olduğunu ve olayla alakası bulunmadığını dile getirdi.
İsmail Korkmaz ise suçlamaları kabul etmediğini bildirdi.
"IŞİD, dinini iyi bir şekilde yaşamaya çalışan bir topluluk"
Söz alan sanık avukatı Heyam Fidan'ın müvekkilini savunduğu sırada terör örgütü DEAŞ ile ilgili, "IŞİD dinini iyi bir şekilde yaşamaya çalışan bir topluluk, bir örgüt veya bir grup" ifadesini kullanması müşteki avukatlarınca tepkiyle karşılandı.
Salonda her iki tarafın avukatları arasında gerginlik yaşanması üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Avukatlar arasındaki tartışma verilen aranın ardından da devam etti.
Mahkeme heyeti daha sonra tutuklu sanıkların mevcut halinin devamının kararlaştırıldığını açıkladı. Heyet, tutuksuz yargılanan Burhan Gök'ün tutuklama talebini ise reddetti.
Heyet, Gök'ün kullandığı belirtilen telefon hattının görüşme kayıtlarının BTK'den istenmesine ve sanıkların üzerlerinde ele geçen telefon hatlarına ilişkin görüşme tutanağına dair rapor hazırlanmasına hükmetti.
Duruşma, 10 Nisan'a ertelendi.
İddianame
HDP'nin, Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda 5 Haziran 2015'te düzenlediği seçim mitingindeki patlama sonucu 4 kişi ölmüş, açık kimliği belirlenen 210 kişi yaralanmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin Orhan Gönder, İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Burhan Gök ve İçişleri Bakanlığının "aranan teröristler" listesinde "kırmızı kategoride" bulunan İlhami Balı hakkında dava açmıştı. Diyarbakır'da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.
İddianamede, sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "nitelikli öldürme", "nitelikli öldürmeye teşebbüs" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.