HDP'li Yüksekdağ, Van'da Ypg'li Cenazesine Katıldı
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Suriye'nin Rojava bölgesinde YPG saflarında IŞİD militanlarıyla girdiği çatışmada ölen Serhat Arslan'ın,cenazesine katıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Suriye'nin Rojava bölgesinde PKK'nın bu ülkedeki kolu olan YPG saflarında IŞİD militanlarıyla girdiği çatışmada ölen Serhat Arslan'ın, Van'ın Muradiye ilçesine bağlı Babacan Mahallesi'ndeki cenazesine katıldı. İŞİD'in barbarlar çetesi olduğunu belirten Yüksekdağ, "Biz hiçbir savaşta gençlerimizin bu toprağa bir daha verilmesini istemiyoruz. Savaşın kaynağını kurutacak olan, bütün Türkiye halklarının barış ve özgürlük mücadelesidir" dedi.
Seçim bölgesi olan Van'da çalışmalarını yürüten HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Suriye'nin Rojava bölgesinde çatışmada ölen Serhat Aslan'ın Muradiye ilçesine bağlı Babacan Mahallesi'ndeki cenazesine katıldı. Cenaze törenine, Yüksekdağ'ın yanı sıra Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, İlçe Belediye başkanları, partililer ve vatandaşlar da katıldı. Cenazeye katılanlar sık sık "Kürdistan IŞİD'e mezar olacak", "Şehit ölmez" sloganları attı. Sloganlar eşliğinde mahalle mezarlığına getirilen Arslan burada kılınan caneze namazının ardından defnedildi. Yüksekdağ, burada yaptığı konuşmada, terör örgütü İŞİD'in karanlık ordusuyla bütün bölge halklarının onurunu, geleceğini teslim almak için karanlık bir kuşatma gerçekleştirdiğini belirterek şöyle konuştu:
"Kendi yurdunu savunan, düşmana, karanlık çetelere teslim etmeyen onurlu bir evlada sahiptir bu topraklar ve bu toprağın halkları. Bu direniş bir yandan bir anayurt savunmasıydı ama diğer yandan bütün Türkiye halklarının DAİŞ'e karşı korunması ve savunulmasıydı. Bu kardeşlerimiz olmasaydı, DAİŞ bütün Türkiye topraklarını bir kıyım ve savaş alanına dönüştürmüştü. İşte bu uğurda canlarını feda eden bütün canlarımız, bütün Türkiye haklarının bu orduya karşı zaferinin güvencesi oldu. Kobani'de bize zaferi armağan eden canlarımıza karşı bütün Türkiye halklarının sorumluluğu büyüktür."
Türkiye'deki siyasi iktidarın, bütün Türkiye halkını savaşa sürüklediğini, Kobani'de, Şengal'deki DAİŞ zulmünün bu iktidardan kaynaklandığını ileri süren Yüksekdağ, "Bütün bölge halklarını AKP hükümeti savaşa ve ölüme mahkum ederken, bizlerin özgürlük savaşçıları barışın ve halklarımızın kardeşlik içinde yaşayabilecekleri bir Orta Doğu'nun temellerini atmaya çalışıyorlar" dedi.
Babacan Mahallesi'ndeki köy mezarlığında, üzerinde Türk bayrağı olan ve 1995'te Bingöl'de şehit olan asker Rasim Arslan'a ait mezarı da anımsatarak konuşmasını sürdüren Yüksekdağ, "Burada iki mezar var. Biri askerde yaşamını yitirmiş, biri Rojava'da İŞİD saldırıları karşısında yaşamını yitirmiş. Muradiye'nin iki evladı. Bir evladını siyasi iktidarın yarattığı savaşta asker olarak toprağa veren bir halk olan Muradiye halkı, bir evladını da bölgedeki bütün savaş merkezlerine karşı barışın mücadelesini verirken toprağa vermek zorunda kaldı. Biz hiçbir savaşta gençlerimizin bu toprağa bir daha verilmesini istemiyoruz. Savaşın kaynağını kurutacak olan bütün Türkiye halklarının barış ve özgürlük mücadelesidir. Bizler bu mücadeleyi halkımızın zaferine dönüştürmek için çaba gösteriyoruz. Nasıl ki Rojava'da halkların özgürce yaşayacağı topraklar kuruldu ve yeni yaşam inşa edildiyse, biz bütün Türkiye'de böyle bir yaşamı inşa etmek istiyoruz. HDP olarak bizler Rojava'nın yeni yaşam sevdasını ve mücadelesini kendimize temel haline getirdik, biz o yeni yaşamın gücünden kendi yeni yaşam mücadelemizi oluşturduk. Tüm Türkiye'de 7 Haziran'da da yitirdiğimiz bütün şehitlerimize zafer sözümüzü yerine getireceğiz" diye konuştu.
Yükekdağ, konuşmasının ardından Arslan ailesine başsağlığı dileklerinde bulunduktan sonra mahalleden ayrıldı. - Van