Hazreti Hüseyin'in Şehit Edilişinin 1374. Yılı

İzmir Valisi Mustafa Toprak, "Zerre kadar insanlıktan nasibini alan herkes için Kerbela, derin bir acıdır" dedi.

Semah Alevi Bektaşi Eğitim Kültür Derneği, Ehl-i Beyt İnanç Eğitim ve Kültür Vakfı Limontepe Cemevi Şubesi, Karabağlar Erenler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Sivas Yıldızeli Yusufoğlan Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Menemen Şubesi, Canlar Birliği Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği, Tunceliler Kültür ve Dayanışma Derneği Menemen Şubesi, Tahtacı Kültür, Eğitim, Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği ve Cem Vakfı İzmir Şubesinin Tepekule Kongre Merkezi'nde düzenlediği "İmam Hüseyin'i Anma" programında, Kerbela şehitleri anıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, duaların yanı sıra mersiye ve deyişler okundu. Semah ve cem törenlerinin de yapıldığı programa, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

İzmir Valisi Mustafa Toprak, etkinlikteki konuşmasında, Ehl-i Beyt'in hunharca katledilmesinin büyük bir acıyla tüm insanlığı etkilediğini söyledi.

Bu olayı mazur görecek hiçbir gerekçenin olmadığını vurgulayan Toprak, şunları kaydetti:

"Zerre kadar insanlıktan nasibini alan herkes için Kerbela, derin bir acıdır. Hz. Hüseyin'i katledenler, insanlık vicdanında mahkum edilmiştir. Anadolu'da Ali, Hasan, Hüseyin isminin olmadığı bir aile göremiyoruz. Bu durum, aynı zamanda Kerbela faciasının hala gönüllerimizi yaktığının bir işaretidir. Kerbela, insanın vahşileştiği zaman kendi peygamberinin evlatlarına dahi nelerin yapılabildiğinin açıkça göstergesidir. Bu olaylardan ders çıkarmamız gerekmektedir. Bize düşen görev, bu tür olayların tekrar gerçekleşmesine engel olmak ve Ehl-i Beyt'in sevgisi etrafında birlik olmaktır."

Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Eğri de aklıselim herkesin Kerbela'da yaşananları kınadığını belirtti.

Hz. Hüseyin'in haksızlığa boyun eğmeyerek, insanlara zulmeden Yezit'e biat etmediği için şehit edildiğini anlatan Eğri, "Kerbela'da yaşananlar sıradan bir facia değil, orada şehit edilenler evladı resuldü" dedi.

Muharrem ayı ve özellikle aşure gününün, sadece müminlerin değil, bütün cihanın ağladığı bir gün olduğunu ifade eden Eğri, şunları söyledi:

"Hz. Peygamber'in tavsiyeleri doğrultusunda faziletli olduğuna inandığımız, oruç tutarak ve ibadet ederek geçirdiğimiz yılın başka günleri de vardır. Ancak bunların hiçbirinde aşurede olduğu gibi tartışmalara sebebiyet verecek ihtilaflar olmamıştır. Aşure gününde meydana gelen menfur hadise, bugüne ayrı bir boyut katmıştır. Hz. Hasan'ın şehadetinden sonra peygamber ailesinin en önemli temsilcisi olan Hz. Hüseyin, Emevi tahtına Yezit'in veliaht tayin edilmesini kabul etmemiş ve ona biat etmemişti. O, Iraklıların davetine icabet edip bütün aile efradını yanına alarak Kufe'ye doğru yola çıkmış ancak Bağdat'ın yaklaşık 100 kilometre güneybatısında yer alan Kerbela'da Emevi ordusu tarafından kuşatılmış ve on gün kadar süren baskı ve şiddetten sonra bütün aile efradıyla birlikte katledilmişti."

Eğri, bu olayın vuku buluş şekli itibarıyla Müslümanların hafızasında silinmez izler bıraktığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Kerbela sıradan bir facia değildir, orada şehit edilenler evladı Resul'dür. Unutulmaması gerekir ki İslamiyet, Hz. Peygamber'in bize getirdiği vahiyle kaimdir. Biz, Allah elçisine büyük bir sevgi ve saygı besleriz. Bu, imanımızın bir gereğidir. Ehl-i Beyt'e düşmanlık gösteren ve onlara zarar veren kim olursa olsun bütün Müslümanların düşmanıdır. Acı olan şudur ki Hz. Peygamber'in vefatının üzerinden henüz kırk yıl geçmeden dünyevi çıkarlar, siyasi beklentiler ve benzeri gerekçelerle baştacı ettiğimiz Hz. Peygamber'in torunlarının hunharca öldürülmesidir. Hiçbir mazeret, bu katliamı mazur gösteremez."

Semah Alevi Bektaşi Kültür Derneği Başkanı Özdal Okutan da Hz. Hüseyin'e kast eden Yezit'in, dünya çıkarlarını, siyasi ihtirasları, zalimliği, adaletsizliği, haksızlığı, değersizliği, çıkarcılığı ve vahşeti sembolize ettiğini vurguladı. - İzmir