Haziran Ayında Piyasalar Siyasi Sürece Göre Belirlenecek
25 Mayıs'ta yapılan Merkez Bankası toplantısı sonrasında, yatırımcıların gözü yeni hükümetin adımlarının ne olacağına çevrildi.
21 Haziran'da gerçekleştirilecek bir sonraki Merkez Bankası toplantısında alınacak kararlar sadece Türkiye için değil, dünya piyasaları için de çok önem taşıyor. Uzmanlar ABD'deki seçim sonuçları, Birleşik Krallık'taki Brexit, göçmen sorunu ya da Çin'in tavrı kadar, Türkiye'deki istikrarın da global piyasalar için çok önem taşıdığını belirtiyor.
Bu perspektiften hareketle Saxo Bank FX Strateji Müdürü John Hardy ve Saxo Capital Markets Strateji Müdürü Cüneyt Paksoy Türkiye piyasalarını analiz etti.
Dünyaca ünlü analist John Hardy, faiz indiriminin kredi faizi için yapıldığını ve piyasa tarafından zaten beklendiğini belirterek, daha önemli noktanın, mevduat faizinin indirilmemesi olduğunu söyledi. TL'nin yakın tarihteki büyük zayıflamadan sonra hızla toparlanma sürecine girdiğine de dikkat çeken Hardy, konuya ilişkin şunları söyledi: "Piyasadaki tepki daha çok, bir dizi daha şahin FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) yorumuyla ve daha güçlü bir ABD dolarına rağmen aniden çok daha pozitif ve iyimser olan o günkü global piyasa koşullarıyla ilgiliydi. Bu, faizleri tekrar yükseltmeye başlamak isteyen FED'in global piyasaları istikrarsızlaştıracağı ve gelişmekte olan piyasa para birimleri üzerinde baskı yaratacağı gibi, öncelikli endişelere dünyanın aldırmadığının bir işareti de olabilir. Öte yandan, çok kısa süre önce Türkiye başbakanının istifasının arkasından siyasi endişelerle çok keskin bir düşüş gösteren TRY için yerel bir rahatlama da olabilir."
Bu aşamadan sonra, Türkiye Merkez Bankası'nın, -eğer global yatırımcılar bankayı uygun olmayan şekilde güvercin olarak görürlerse- ekonomiyi TRY üzerinde baskı oluşturarak desteklemek amacıyla faizleri daha da indirme isteklerini dengelemeye çalışacağını belirten John Hardy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diğer bir deyişle, daha güçlü bir ABD doları gelişmekte olan piyasaları, -özellikle Türkiye gibi hâlâ mevduat açığı olan ve bunu dengelemek için sıcak sermayeye bağımlı olan piyasaları- baskı altında tutmaya devam ederken, Türkiye Merkez Bankası gelecek yıl daha fazla indirim eğiliminde olursa şaşırırız. Eğer faizi indirirlerse, TRY mevcut seviyelerin hatırı sayılır derecede zayıflayabilir. Ancak, eğer önümüzdeki birkaç ay içinde risk iştahı çok güçlü kalırsa, Türkiye Merkez Bankası bir veya iki kez indirim yapabilir."
Saxo Capital Markets Strateji Müdürü Cüneyt Paksoy ise konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı: "Önümüzde Haziran ayı pivot bir ay olacak. Bu ay içerisinde biz, kendi içimizdeki siyasi süreci izleyeceğiz. Öncelikle de enflasyon ve büyüme verilerine, cari açık rakamlarına odaklanacağız. Bu rakamlar bizim için hem hükümetin bundan sonraki yapısal reformları, hem de Merkez Bankası'nın atacağı adımlar için önemli olacak. Yeni kurulacak hükümetle beraber anayasa değişikliği ile ilgili olası adımları ve bunların piyasaya etkilerini takip edeceğiz. Eğer içsel dinamikler ve siyasi süreç pozitif olursa, Merkez Bankası ölçülü faiz indirim manevraları kazanacak.
Paksoy, bu süreçte DOLAR/TL'nin iyi gözlenmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "DOLAR/TL de izlememiz gereken önemli seviyeler… Aşağıda destek olarak 2,88 - 2,90 bandı aşılmadan TL'nin değer kazanma süreci net olarak ortaya çıkmayacaktır. Doların global ölçekte güç kazandığı dönemlerde de yukarıda izlenmesi gereken bölge 2,98 - 3,02 direnç eşiğidir. Bu son döndüğümüz yerdir. Haziran ayı içerisinde bu eşik eğer aşağı yönlü gelmiyorsa, DOLAR/TL ve destekleri kıramıyorsa ve 2,98 - 3,02 gibi bir bandı geçiyorsa, yeni bir rekor görme ihtimalimiz yükselir."