Hazineler Işık Buluyor
'Yıldız Sarayı Hazineleri Gün Yüzüne Çıkıyor" projesinin tanıtımı nedeniyle etkinlik düzenlendi.
'Yıldız Sarayı Hazineleri Gün Yüzüne Çıkıyor" projesinin tanıtımı ve Yıldız Sarayı Vakfı'nın 30. yılı nedeniyle etkinlik düzenlendi. Vakfın kendi kaynaklarıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Serim, 'Biz AB'den bir fon aldık. Bu fonla çok özel bir İnternet sitesi yaptık. Bu sitede Yıldız Sarayı'nı 360 derece turlarla gezebiliyorsunuz. Özel video ve fotoğraf arşivimiz var. Sarayı dijitalleştirdik diyebiliriz. Bu saraydaki tur rehberleri artık digital rehberler. Bu Türkiye'deki müzeler içinde de bir ilk." dedi.
Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen 'Yıldız Sarayı Hazineleri Gün Yüzüne Çıkıyor" projesinin tanıtımı ve Yıldız Sarayı Vakfı 30'uncu yıl kutlaması nedeniyle bir etkinlik düzenlendi. Yıldız Sarayı Tiyatro Salonu'nda kokteyl ile başlayan etkinliğe Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dölen Eker, Yönetim Kurulu Üyeleri Arzu Enver Erdoğan, Ali Serim, Yıldız Sarayı Müzesi Müdürü Ali İlker Tepeköy, sinema eleştirmeni yazar Atilla Dorsay, sinema oyuncusu Zerrin Arbaş'ın da aralarında bulunduğu iş ve sanat dünyasından birçok davetli katıldı. ESKİ PARLAK GÜNLERİNE DÖNDÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve aynı zamanda Sultan Abdülmecit'in 5'inci kuşaktan torunu olan Arzu Enver Erdoğan, 'Vakfın 30'uncu yılını kutluyoruz. Vakfımız Türkiye'deki tek saray vakfı. Saray vakfı olmak çok zor bir şey. Çok ağır sorumlulukları var. Ama biz bu sorumlulukları mutluluk ve şerefle taşıyoruz. Çok uzun bir geçmişi var.Bir dönem faaliyetten elini ayağını çektiyse de şuanda eski parlak günlerine yönetim kurulu üyesi arkadaşım Ali Serim bey ve benim gibi kişilerin dahil olmasıyla ve benim ailemin bana verdiği destekle biz bu yönetim kurulunda çok ciddi çalışıyoruz. Yıldız Sarayı'nı eski parlak günlerine getirmeye çalışıyoruzö dedi.
SARAYIN TARİHİYLE TEKNOLOJİYİ BİRLEŞTİRDİK
Vakfın yapısı ve çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Serim ise Vakfın kendi kaynaklarıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ederek, "Biz AB'den bir fon aldık. Bu fonla çok özel bir İnternet sitesi yaptık. Bu sitede Yıldız Sarayı'nı 360 derece turlarla gezebiliyorsunuz. Özel video ve fotoğraf arşivimiz var. Sami Güner'nin Kültür Bakanlığı'ndaki Yıldız Sarayı arşivini bu siteye yükledik. Sitemize girenler saray hakkında çok detaylı bilgileri ilk defa online olarak alabilecekler. Bunun haricinde kiokslar yerleştiriyoruz sarayın çeşitli yerlerine.Bu sarayda canlı olarak görevliler salonları anlatmıyorlar. Bilgisayar sistemiyle çalışan kiokslardan gelenler dokunmatik ekranlardan bilgi alabiliyorlar. Özellikle çocuklar için bu çok önemli. Bu sene 50 bin öğrenciye burada misafir ediyoruz. Çocuklar bu tip teknolojik kaynaklardan bilgi edinmeyi çok sevdiği için çok faydalı olacağını düşünüyoruz. AB'nin desteklediği projeyle bugün itibariyle bu sistemin açılışını yapıyoruz. Sarayı dijitalleştirdik diyebiliriz.Bu saraydaki tur rehberleri artık digital rehberler.Bu Türkiye'deki müzeler içinde de bir ilk. Yıldız Sarayı'nın tarihiyle teknolojinin üstünlüğünü bu sarayla birleştirdik. Bugünkü etkinlik bu sistemin tanıtıldığı etkinlik 30 yıl kutlamamızı bu faaliyetle birleştirdikö dedi.
Kokteylle başlayan etkinlikte kısa bir açılış konuşması yapan Yıldız Sarayı Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dölen Eker, 'Yıldız Sarayı Hazineleri Gün Yüzüne Çıkıyor" projesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na en başarılı proje olarak sunulduğu ve bundan büyük gurur duyduğunu söyledi. Eker ayrıca Ankara'daki yoğun programı nedeniyle davete katılamayan Vakfın Başkanı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın telgrafını okudu.
ÖĞRENCİLERİN EĞİTİLMESİNDE KATKISI OLACAK
Söz alan Yıldız Sarayı Müzesi Müdürü Ali İlker Tepeköy ise, 'AB projesiyle müzemize hem teknolojik anlamda özellikle web sitesi, broşürleri ve ziyaretçi sayısında artmasına yönelik yapılan çeşitli etkinlikler, bu bağlamda hem müzenin ziyaretçi sayının arttırılmasında hem müzenin bilinirliğinin artırılmasında çok önemli bir yere sahiptir. Şimdi bir kısmını kiokslarımızda göreceksiniz onlar daha da geliştiriliyor. Sarayla ilgili bilgilerimiz halkın ziyaretçilerin özellikle öğrencilerin eğitilmesinde bir katkı olduğunu düşünüyorum. Burada Yıldız Sarayı Vakfı'na teşekkür etmek istiyorum" dedi. Yapılan konuşmaların ardından kiokslar vakfın yönetim kurulu üyeleri tarafından kullanılarak davetlilere tanıtıldı. DAHA ÇOK KİTLEYE ULAŞMASI DÜŞÜNÜLÜYOR
Osmanlı Devleti'nin inşa ettiği son saray olarak bilinen ve 33 yıl boyunca II. Abdülhamit tarafından devletin merkezi olarak kullanılan Yıldız Sarayı, özel bölümlerini açarak eski günlerine geri dönüyor.Türkiye'nin tek saray vakfı olan ve bu yıl 30. yılını kutlayacak olan Yıldız Sarayı Vakfı, Avrupa Birliği destekli bir projeye imza attı. AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog-Müzeler Hibe Programı kapsamında hayata geçirilen proje, Yıldız Sarayı Müzesi Müdürlüğünce de yürütülen yenileme çalışmaları ile son sarayın daha görünür olmasına katkı sunuyor. Sultan II. Abdülhamid? ın 33 yıl devleti yönettiği Yıldız sarayı için proje hazırlanarak, sarayın ziyaretçi sayısını arttırıp, geniş kitleleri bu gizli hazineyle tanıştırmayı hedefliyor. Önümüzdeki yıllarda enovasyon ve restorasyon çalışmalarıyla daha çok kitleye ulaşması düşünülüyor.
YILDIZ SARAYI TARİHÇESİ
Türk Osmanlı saray mimarisinin son örneği olan Yıldız Sarayı, Beşiktaş semtinin Yıldız tepesinde yer alır. Kanuni Sultan Süleyman döneminden (1520-1566) itibaren padişahlar tarafından av sahası olarak kullanılan ve Hazine-i Hassa'ya kayıtlı bu araziye ilk kasrı Sultan I. Ahmed yaptırmıştır. 18. yy sonunda Sultan III. Selim, validesi Mihrişah Sultan için Yıldız Kasrı'nı, babası için de bir çeşme yaptırmıştır. Genellikle yaz aylarında Yıldız Köşkü'nde oturan Sultan Abdülaziz ise Büyük Mabeyn Köşkü'nü inşa ettirmiş, daha sonra dış bahçeye Malta ve Çadır Köşklerini, asıl kısmına da Çit Kasrı'nı eklemiştir. Sarayda asıl yapılaşma Sultan II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) başlamış ve buraya Yıldız Saray-ı Hümayunu adı verilmiştir. Bu dönemde saray, padişahın özel yaşamına ait mekanlarla birlikte, resmi görevlilere tahsis edilen binaları, tamirhane, marangozhane gibi atölyeleri ve tiyatro, müze, kitaplık gibi kültür ve sanat yapılarını da kapsamaktadır. Saray, Hasbahçe adıyla bilinen, doğal nehir görünümünde bir de havuzu bulunan iç bahçeye sahiptir. Bu bahçenin değişik yerlerinde birbirinden bağımsız olarak inşa edilmiş küçük dinlenme köşkleri bulunmaktadır.
Sultan Vahdettin'den sonra bir süre boş kalan saray binaları, 1924 yılında Erkan-ı Harbiye Mektebi'ne tahsis edilmiştir. 1946 yılında Harp Akademileri'ne bırakılan saray, 1978 yılında Kültür Bakanlığına devredilmiş, 'Yıldız Sarayı Müzesi Müdürlüğüö adıyla 1993 yılından itibaren müzeleştirilmeye başlanmıştır.