Hayvanat Bahçesi'nde Gündem Uludağ
Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gönül Kaynak, Uludağ'ı öncelikle otellerin sahiplenmesi gerektiğini söyledi.
Düzenlediği etkinliklerle bir eğitim merkezi gibi çalışan Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi'nde, 'Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü' etkinlikleri kapsamında liseli gençlere Uludağ'daki biyolojik çeşitlilik hakkında bilgiler verildi.
Hayvanat Bahçesi Konferans Salonu'nda 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü nedeniyle düzenlenen etkinliğin ana teması "Uludağ'ın Biyolojik Çeşitliliği, Önemi ve Yerli Gen Kaynaklarının Korunması" olarak belirlendi. Bursa Anadolu Lisesi, Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi ve Final Okulları öğrencilerinin katıldığı panelin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Necmettin Şenocak, Uludağ'ın sadece Bursa için değil Türkiye için önemli bir merkez olduğunu belirterek, bazı değerler elden gidince değerinin bilinmesinin bir anlamı olmadığını vurguladı. Bu nedenle gençlere önemli görevler düştüğünü belirten Şenocak, "Bilgi sorumluluk demektir. Sizler öğrendiğiniz bu bilgileri hayata geçirmekle yükümlü olacaksınız" dedi.
Uludağ'ı öncelikle oteller sahiplenmeli
Uludağ'daki bitki çeşitliliği hakkında öğrencilere bilgiler veren Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gönül Kaynak, dünyada sadece Uludağ'a özgü 33 endemik bitki türü belirlendiğini, Türkiye'ye has 170 bitki türünü de Uludağ'ın bünyesinde barındırdığını söyledi. Uludağ'daki bilinçsiz ve plansız yapılaşmanın endemik bitki türlerine zarar verdiğini dile getiren Kaynak, "Doğa ile arkadaş olacak yapılar yapılmalı. 5 bin kişilik oteller yerine doğaya zarar vermeyen küçük butik oteller yapılmalı. En önemlisi de otellerin Uludağ'ı sahiplenmesi gerekir. Bugüne kadar bunu pek göremedik. Kışın bütün çirkinlikler kar örtüsü altında kalıyor. Ama kar eridiği zaman sadece inşaat artıkları ve çöpler görünüyor. Otellerin Uludağ'ı mutlaka sahiplenmesi gerekir. Uludağ var olduğu sürece oradan para kazandıklarını unutmamalılar" diye konuştu.
Hayvanların yaşadığı unutulmamalı
Uludağ Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail H. Uğurtaş da "Biyolojik Çeşitlilik Kavramı, Uludağ'ın Faunası: Amfibi ve Reptiller" konulu sunumunda Uludağ'da yaşayan hayvan türleri hakkında bilgiler verdi. Uludağ'da 10 kurbağa ve 29 sürüngen türü tespit ettiklerini dile getiren Uğurtaş, "Uludağ'ın yapısı itibariyle bu canlı türleri çok geniş bir alana yayılmış durumda. Bu nedenle Uludağ'da yapılaşma ve çeşitli etkinlikler yapılırken, burada hayvanların da yaşadığı unutulmamalı. Onların yaşam alanlarını kısıtlayan çalışmalardan uzak durulmalı" dedi.
Yerli ırk hastalıklara daha dirençli
"Türkiye'de Çiftlik Hayvanları Genetik Kaynaklarının Korunması Çalışmalarından Örneklemeler" konulu sunum yapan Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hakan Sağırkaya, Marmara Bölgesi ve Bursa'da ağırlıklı olarak yetişen yerli boz sığır ırkı hakkında bilgiler verdi. Mustafakemalpaşa ve Kestel'in Dışkaya Bölgesi'nde yarı vahşi şartlarda yetiştiriciliği yapılan boz sığır ırkı yetiştiricilerinin organik ürün sertifikası işlemlerinin yapılmasında yerel yönetimlerden destek beklediklerini belirten Sağırkaya, "Bu yerli ırkımızın birçok hastalığa karşı çok dirençli olduğunu gördük. Birçok kültür ırkı hayvanda görülebilen tüberküloz hastalığına bu yerli ırkta hiç rastlanmadı. Bunun yanında beslenme konusunda seçici değiller, doğal şartlarda kalitesiz yemlerle de beslenebiliyorlar. İklim değişiklikleri ve kuraklığın konuşulduğu günümüzde bu beslenme alışkanlığı bile önemli bir avantaj olabilir" diye konuştu.