Hayata Sandıklarıyla Tutunanlar

HALİL SAĞIRKAYA – Başkentin kalabalık sokakları, müşterisi bol alışveriş merkezleri, dükkanların önü, kahvehanelerin yanı ve otobüs durakları ayakkabı boyacılarının vazgeçilmez mekanı. Hayata boya sandıklarıyla tutunan ayakkabı boyacılarının sandıkları da birbirinden farklı farklı.

Kimi poşete doldurduğu boya, fırça ve bezle ekmek parasının peşinden koşarken, kimisi de mütevazi sandığıyla ayakkabıları cilalıyor.

Bazılarının sandığı ise kendisi tarafından yapılmış. Kimi ekmek teknesini süslerken, kimisi de büyük sandıkların arkasında müşterilerini bekliyor. Ayakkabı boyacılarının arasında çocuklardan yaşlılara kadar her yaş grubundan insan var.

Sokakları gezerek para kazanmaya çalışan Mehmet Cançelik, okulundan arta kalan zamanlar da ayakkabı boyuyor. Ankara Kalesi'nin etrafında herkes tarafından tanınan Erdal Yavru ise 15 senedir ayakkabı parlattığını ifade ediyor.

Boyacıların arasında senelerini mesleğe adamışlar da var. Örneğin, mesleği 50 senedir yapan Mustafa Küllücek bunlardan birisi. Emin Benli ise  Kırıkkale'den Ankara'ya göç ettiği 1950 yılından bu yana Necatibey Caddesi'nde ayakkabıların tozunu alıyor.

AA muhabirine açıklama yapan Emin Benli, "Tam 63 yıldır, Allah'a şükür ekmeğimi ayakkabı boyacılığı yaparak kazanıyorum.  Allah bugünlerimizi aratmasın" diye konuştu.

Boya sandığını kendisinin yaptığını söyleyen Yusuf Aksoy ise "10 yaşında, ilkokula giderken bu işe başladım. 28 senedir ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Memurum, 'ek gelir olsun' diye bu işi yapıyorum. 2 tane çocuğum, eğitimlerini tamamlayıp bir yere gelinceye kadar da bu işi yapacağım" ifadesini kullandı.

Aldığı dairenin borcunun yarısını boyacılıktan kazandığı para ile ödediğini belirten Aksoy, "Hazır boya yaygınlaşınca da eski tadı kalmadı. Ama Allah'a şükür 3–5 kuruş ek gelir oluyor yine. Bu iş sayesinde çok kişiyle tanışıyoruz. Bizim en büyük kazancımız, iyi insanların hal ve hareketlerini örnek almamız" görüşünü paylaştı. - Ankara