Son dakika haberi... Hayata Dönüş Operasyonu davasının görülmesine devam edildi
Son dakika gelişmesine göre Bayrampaşa Cezaevi'nde 21 yıl önce 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüyle sonuçlanan Hayata Dönüş Operasyonu davasının görülmesine devam edildi.
Bayrampaşa Cezaevi'nde 21 yıl önce 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüyle sonuçlanan Hayata Dönüş Operasyonu davasının görülmesine devam edildi. 194 sanıklı davada tanık olarak dinlenen dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun "Operasyon devletin hakimiyeti ve insan hakları için yapılmıştır. Ölüme yatanların kurtarılması gerekiyordu. Arama yapılmak için girildiğinde ateş açılmış ve güvenlik görevlileri de bu duruma müdahale etmiştir. Sonuçta bu operasyonun yapılmasıyla terör ve çıkar amaçlı suç örgütlerine son verilmiştir" dedi.
Bayrampaşa Cezaevi'nde 21 yıl önce 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüyle sonuçlanan Hayata Dönüş Operasyonu davasının 46. celsesinin görülmesine devam edildi. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada taraf avukatları hazır bulundu.
"OPERASYON DEVLETİN HAKİMİYETİ VE İNSAN HAKLARI İÇİN YAPILMIŞTIR"
Duruşmada SEGBİS sistemi ile tanık olarak dinlenen dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, olayın yaşandığı dönemde devletin uzun yıllar cezaevlerine hakim olamadığını, cezaevlerinin terör örgütleri için okul vazifesi gördüğünü, örgüt üyelerinin cezaevlerinde eylem planları yaptığını, hükümlü ve tutukluların rehin alındığını, cezaevlerine silahların sokulduğunu ve güvenlik görevlilerinin koğuşlara giremediğini belirtti. Ertosun beyanının devamında "Terörle Mücadele Kanunu ve Çıkar Amaçlı Örgütlerle Mücadele Kanunu çerçevesinde, F tipi cezaevleri ortaya çıktı. Örgüt üyeleri amaçlarına karşı olduğu için bunu istemiyorlardı. 20 Ekim 2000'de açlık grevine, 20 Kasım'da ölüm oruçlarına başlanıldı. 19 Aralık'ta 60 gündür açlık ve ölüm oruçları devam ediyordu. 60 gün kritiktir. 60 günde ölümler başlar. Operasyondan önce araya giren heyetler, uzlaşma sağlamak için çaba gösterdiler. 60. gün yaklaştığında oruçlar bitmedi. Cezaevlerindeki yetki, başsavcılarınındır. 60. gün yaklaştığında başsavcılar arama kararı verdiler. Operasyon devletin hakimiyeti ve insan hakları için yapılmıştır" dedi.
"İNSANLAR ORADA BIRAKILSA ÖLECEKLERDİ KİMSENİN ÖLMESİ İSTENMEDİ"
20 cezaevinde bu durumun yaşandığını söyleyen tanık Ertosun "Konu bize iletildi, biz bakanlıklara ilettik. Ölüme yatanların kurtarılması gerekiyordu. Arama yapılmak için girildiğinde ateş açılmış ve güvenlik görevlileri de bu duruma müdahale etmiştir. Sonuçta bu operasyonun yapılmasıyla terör ve çıkar amaçlı suç örgütlerine son verilmiştir. O dönemde yapılan cezaevleri bir reformdur. Bu cezaevlerini denetleyen Avrupa Birliği komisyonu F tipi cezaevlerinin uluslararası standartlara uygun olduğunu belirtmişlerdir. İnsanlar orada bırakılsa öleceklerdi. Kimsenin ölmesi istenmedi. Sonuç itibariyle direniş oldu. İçişleri Bakanlığı operasyonu yapmıştır. Hayata Dönüş ismini koyan biz değiliz. Adalet Bakanlığı'nın operasyon yapma durumu yoktur. Milli Güvenlik Kurulu'nda bile cezaevlerinin durumu görüşüldü. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bile Türkiye'nin en büyük sorununun cezaevleri olduğunu söylemiştir. Arama kararlarını gerçekleştiren İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'dır. Operasyon kararını veren hükümettir. Ben operasyonel bir bakanlıkta çalışmıyordum. Yapılan toplantılarda izlenimlerimizi aktarıyorduk. Her şey değerlendiriliyordu. Operasyon olurken Ankara'daydım. Operasyonu İçişleri Bakanlığı'ndan takip ediyorduk. Benim talimat verme yetkim yoktu. Tufan Harekat Planı ve Hayata Dönüş Operasyonu isimlerinden Adalet Bakanlığı'nın haberi yoktu. Burada herkes şunu düşünmeli, bu olaylar neden oldu?" şeklinde konuştu.
Tanık beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Hayata Dönüş Operasyonu'nda görevli komutanlardan sanık emekli binbaşı Zeki Bingöl'ün duruşmada dinlenilmesi için adres tespitinin yapılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne yazı yazılarak 1999 ile 2000 yılları arasında Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili herhangi bir karar alınıp alınmadığının sorulmasına da hükmetti. Mahkeme dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın SEGBİS sistemi ile tanık olarak dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
(Melike İnal - İHA)