Hayata Dönüş Operasyonu" Davası
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "Hayata Dönüş Operasyonu"nda görev sınırlarını aştığı öne sürülen dönemin jandarma görevlisi 196 sanığın yargılandığı davanın 28. duruşması yapıldı.
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "Hayata Dönüş Operasyonu"nda görev sınırlarını aştığı öne sürülen dönemin jandarma görevlisi 196 sanığın yargılandığı davanın 28. duruşması yapıldı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tarafların avukatları salonda hazır bulundu.
Mahkemeye gelen evraklar okundu. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen evrakta, 17 torba içerisinde gönderilen materyallerin incelemesinde, bazı torbaların materyallerin ve kısmen yanmış, isli, yırtık durumdaki havlunun yıkama çözeltisinde CS gazı bulunduğu ve kapsaisin bulunmadığı, bazı torbalardaki giysilerin yıkama çözeltisinde ise CS gazı ve kapsaisin bulunmadığı ifade edildi.
Sanık Ali Osman Şahin, SEGBİS ile duruşmaya bağlanarak savunma yaptı. Olay tarihinde köpekli arama kurtarma ekibinde, astsubay Ediz Ek'in yardımcısı olarak görev yaptığını, Ankara'dan olaydan üç gün önce İstanbul'a geldiğini, Hasdal Kışlası'nda kaldığını ve olay sabahı Bayrampaşa Cezaevi gittiklerini söyledi.
İkmal görevinde olduğunu iddia eden Şahin, "Jop, kalkan, robokop kıyafet gibi eşyalar ve aletler vardı. Üzerimizde silah bulunmuyordu. Biz cezaevinin iç ve dış duvarı arasında kaldık, cezaevinin içerisine girmedik, öğle saatlerinde cezaevinden nakiller başladı. Hükümlü ve tutuklular cezaevinden çıkarılıyordu ancak içlerinde yaralı yoktu. Cezaevi binasından dumanlar geliyordu. Ayrıca gürültüler de duyuluyordu. Ancak içeride ne olduğunu bilemiyordum, görmedim." ifadelerini kullandı.
Sanık Tekin Doğan, arama kurtarma taburunda köpek eğitim uzmanı olduğunu, daha önceden Güneydoğu gazisi olduğu için kendisine ağır görevler verilmediğini, bu operasyonda da arama kurtarma görevi yaptığını savundu.
Operasyona katılmak için cezaevinin avlu kısmında beklediklerini, yanlarında köpeklerin olmadığını, silah taşımadığını ve sadece robokop kıyafetleri olduğunu anlatan Doğan, şöyle konuştu:
"Cezaevinin içerisine hiç girmedim. Cezaevinin içerisindeki yangının ne şekilde başladığını, yaralama ve ölümlerin ne şekilde olduğunu görmedim. Daha sonraki aşamada yaralılar cezaevinden tahliye edilirken yaralıları gördüm. Yaralılar, ambulansa bindiriliyordu."
Müdahil avukatının soruları üzerine sanık Doğan, yaralılar çıkarılırken yardım etmek amacıyla cezaevi binasının içerisine girdiğini, koridoru geçtikten sonra girişte avlu gibi bir kısım bulunduğunu, orada kadınları alıp dışarı çıkarttıklarını beyan etti.
Sanık Doğan, havada acı bir gaz, is kokusu, yerde de su olduğunu, yaralı kadınların gelmek istemediğini, sonunda kendilerinin yalvarması üzerine geldiklerini öne sürdü. Yaralıların üzerinde kan olmadığını, daha çok yanık yarası bulunduğunu, birçok uzman çavuşun yaralılara yardım ettiğini aktaran Doğan, ağır yaralıların kollarında ve ellerinde yanıklar olduğunu, askerlerin yanık olmayan yerlerinden tuttuklarını ve tahliyelerini yaptığını ifade etti.
Savunma yapan diğer sanıklar da, haklarındaki suçlamaları reddederek beraatlarını istedi.
Avukatların taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, 6 sanık hakkında savunmalarının alınması için yakalama emri çıkarılmasına hükmederek, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.