Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Havalimanında Öldürülen Tracey Lynn Brown Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Atatürk Havalimanı'nda 4 Nisan 2013 tarihinde ABD vatandaşı kadın yolcu Tracey Lynn Brown'u (48) yüzüstü yatırıp sırtına basarak ölümüne neden oldukları gerekçesiyle tutuksuz yargılanan polislerin davasına devam edildi.

Atatürk  Havalimanı'nda 4 Nisan 2013 tarihinde ABD vatandaşı kadın yolcu Tracey Lynn Brown'u (48) yüzüstü yatırıp sırtına basarak ölümüne neden oldukları gerekçesiyle tutuksuz yargılanan polislerin davasına devam edildi.

12 polisin "Zor kullanma yetkisini aşarak ölüme neden olma" suçundan 16 yıla, havalimanında görevli doktor Mesut Öztürk'ün de "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın 6. duruşmasında Brown'u Kazakistan'dan Türkiye'ye getiren uçağın mürettebatı tanık olarak dinlendi. Kabin memuru Sevcan Divarcı, Brown'un üzerinde bomba olduğunu söylediğini iddia etti.

Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tamamı tutuksuz yargılanan sanıklardan Mesut Öztürk ve avukatları katılırken, duruşmaya gelmeyen diğer sanıkları avukatları temsil etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen Türk Hava Yolları kabin amiri Feriha Yetiş, şunları söyledi:

"Taşkent – İstanbul uçuşunu gerçekleştirmek için yolcuları uçağa kabul etmeye başladık. Adı geçen yolcuyu 15-D sırasında yerini gösterip oturmasını sağladık. Yerine oturduktan 10 dakika sonra kendiliğinden business class bölümünde bulunan A-1 koltuğuna oturdu. Kendisine buranın özel yolculara ayrılmış olduğunu, yerine geçmesini ikaz ettim. Geçmeyeceğini söyleyerek bağırmaya başladı. Yer hizmetleri görevlisine haber verdim, gelerek yerine geçmeye ikna etti. Uçak kalktıktan 2 saat sonra aynı şahıs tekrar gelip A-1 koltuğuna oturdu. Kendisini ikaz ettiğimde bir anda bağırmaya, çığlık atmaya ve küfürler etmeye başladı. Kendisini sakinleştirmeye çalıştık. Bu arada durumu kaptana bildirdim. Oturduğu yerden paravanın oradaki perdeye bakarak bir şeyler konuşuyordu. Kiminle konuşuyorsun dediğimde kendisinin doktor olduğunu ve hastası ile konuştuğunu söyledi. Bir süre sonra elinde bulunan dosyayı sağa sola çevirmeye başladı. Ne yaptığını sorduğumda ise kaptan olduğunu ve uçağı kullandığını söylemesi üzerine durumu kaptana ilettim. Doktor bulamayınca psikiyatrist anonsu yapıldı. bir yolcunun psikyatrist olduğunu tespit ettik, gelip şahısla ilgilendi ve daha sonra bize şahsın şizofren belirtileri gösterdiğini, fazla yaklaşmamız gerektiğini, hayali insanlar gördüğünü söyledi. Yolcunun transit Amerika yolcusu olduğunu söylediğim doktor, refakatçi olmadan, sakinleştirici olmadan yolculuğa devam etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Daha sonra Atatürk Havalimanı'na indiğimizde düzenlenen form ile birlikte yolcunun durumu hakkında yer hizmetlerine detaylı bilgi verdim."

'ÜZERİNDE BOMBA OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Aynı uçakta kabin memuru olarak görev yapan Sevcan Divarcı da tanık olarak dinlendi. Divarcı, yolcuları almaya başladıkları sırada bir yolcunun normal davranışlar dışında davranışlar göstermeye başladığını belirterek, "Bir ara bu şahıs üzerinde bomba olduğunu, haritayı kapatmamamız gerektiğini, uçağın yer değiştirmesi halinde haberinin olacağını söyledi. Daha sonra bu yolcu yerinden kalkmadı, uçuş bu şekilde bitirildi" dedi.

SIRTINA KİM NE KADAR SÜRE İLE BASTI, RAPORU

Müşteki Avukatı Metin Uracin söz alarak dinlenen tanıkların olay anını anlatmadığını belirterek, bundan sonra tanık olarak dinlenecek olan kabin memurlarının dinlenilmesinden vazgeçilmesini istedi.

Bu talep üzerine diğer tanıkları dinlemekten vazgeçen mahkeme heyeti, hangi polislerin maktulün boyun ve göğüs bölgesine ne kadar süre ile bastığının tespiti için dosyayı bilirkişiye yollamaya karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Tracey Lynn Brown isimli ABD vatandaşı kadının, Chicago'ya gitmek üzere Özbekistan'ın başkenti Taşkent'ten THY uçağı ile Atatürk Havaalanı'na geldiği belirtildi. Brown'ın 4 Nisan 2013 sabahı 06.45'te İstanbul Atatürk Havaalanın'nda indiği, 13 saat boyunca havaalanının dış hatlar geliş terminalinin bulunduğu bölümde beklemeye başladığı belirtilen iddianamede, 21.48 sıralarında Pasaport Kontrol Amirliği'ne ait kısım odasına girdiği, polislerle tartıştığı, ardından da polisler tarafından dışarıya çıkarıldığı belirtiliyor.

Dışarıya çıkarılan kadının 5 Nisan 2013 sabahı saat 04.00'da geri geldiği, kısım odasının diyalog camından içeri girmeye çalıştığı, bilgisayarlar ve evrakları dağıtmaya başlaması üzerine polisler tarafından durdurulmaya çalışıldığı, bu sırada elindeki makas ile bir polis memurunu kolundan yaraladığı bilgisine yer verilen iddianamede, saldırgan tavırlar sergilemesi nedeni ile kelepçelenerek ön izleme ve sevk odasına götürüldüğü belirtiliyor.

Maktulün burada kelepçelerinden kurtularak saldırgan tavırlarını sürdürmesi üzerine polisler tarafından yere yatırılarak etkisiz hale getirildiği, polislerin kadının sırtına dizleri baskı uyguladığı belirtilen iddianamede, fenalaşması üzerine ilk müdahalenin havaalanı doktoru tarafından yapıldığı, ardından da hastaneye kaldırıldığı görüşüne yer veriliyor.

Maktulün hastaneye kaldırıldıktan 13 gün sonra 18 Nisan 2013 tarihinde öldüğü hatırlatılan iddianamede, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, "Kişinin ölümünün, göğüs ve boyun bölgesine uzun süreli bası uygulaması sonucu meydana geldiği" tespitine yer verildiği hatırlatıldı.

İddianamede, maktulü etkisiz hale getirmek için yüzüstü yere yatırarak sırtına basmak suretiyle nefessiz kalmasına neden olan 12 polis memuru için "Zor kullanma yetkisini aşarak ölüme neden olma" suçundan12 yıldan 16 yıla, havaalanı doktoru için de, "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title