Hava Harp Okulu Öğrencilerinin Yargılandığı Dava
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi kapsamında haklarında dava açılan 51 Hava Harp Okulu öğrencisinin yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi kapsamında haklarında dava açılan 51 Hava Harp Okulu öğrencisinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz yargılanan paraşüt eğitimi için İstanbul'dan Ankara'ya gelen 51 Hava Harp Okulu öğrencisi hazır bulundu.
Duruşmada, Kara Harp Okuluna eğitim için gelen 142 Hava Harp Okulu öğrencisinden bu davada yargılanan 51'inin savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ortak bir hesaba para yatırarak, terör örgütüne finans sağlamakla suçlanan öğrenciler, yapılacak faaliyetler ve etkinlikler için açılan "FİLO kasası" denilen hesapta biriken paraların okulun 30-40 yıllık genel uygulaması olduğunu, tüm öğrencilerin elden veya EFT ile bu hesaba para yatırdıklarını belirtti. Öğrenciler biriken paralarla yüzük, eşofman gibi ihtiyaçlarını aldıklarını, düzenledikleri etkinliklerde bu paraları kullandıklarını aktardı.
Terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen öğrenciler, 6 sortide helikopterle götürülen diğer 91 öğrencinin de helikopterlere binmek istemediğini belirterek, silah zoruyla götürüldükleri ifadesini verdi.
Kara Harp Okulunda sabaha kadar beklediklerini, helikopter tekrar gelmediği için diğer arkadaşları gibi Etimesgut'a götürülmediklerini ifade eden öğrenciler, darbe teşebbüsünden 12 gün sonra tanık sıfatıyla ifade vereceklerini zannederken tutuklandıklarını, 6 ay cezaevinde kaldıklarını anlattı.
Sanıklardan Mahmut Tosun, hiç beklemedikleri bir şekilde gözaltına alınıp eğitim öğretim haklarından mahrum kaldıklarını söyledi.
Veysi Aslancı, gece saat 02.00-03.00 arasında helikopterle güvenli bölgeye götürülecekleri söylenerek alanda toplandıklarını, helikoptere binmek istemediklerini, gelen helikopterden inen tanımadıkları bir yarbay tarafından hakarete uğradıklarını, silah zoruyla helikopterlere bindirilmek istendiklerini anlattı. Aslancı, "Giden arkadaşlar da zorla götürüldüler. Biz de kime güveneceğimizi bilmediğimiz için geri çekildik. 12 gün Kara Harp Okulunda kaldık. Sonra tutuklandık. 6 ay cezaevinde kaldım. İçerideyken 3 ay sonra babam vefat etti. Cenazesine dahi gidemedim. Çok zor süreçler yaşadık. Babamın öldüğünü çıktıktan sonra öğrendim" diye konuştu.
Sanıklardan Muhammed Halit Kutsan da terör örgütü üyeliğini kabul etmediğini belirterek, "Hava Harp Okuluna birçok sınavdan, elemeden geçerek girdik, darbeci, örgüt mensubu olmamız mümkün değil" dedi. Bu sözler üzerine Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İsmail Ademoğlu, "Senin gibi belli aşamalardaki Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları bu darbeyi yapmaya çalıştı. TBMM'yi, Türk milletini başka bir ülkenin askerleri bombalamadı. Tüm incelemelere rağmen birileri demek ki bu işi yapabiliyor değil mi?" ifadelerini kullandı.
Olay gecesi yaşananları anlatan Ali Ulutaş da haksız yere 6 ay cezaevinde yattıklarını, okullarının, eğitim süreçlerinin aksadığını, ailelerinin perişan olduğunu savunarak, "Bütün bu yaşananlara rağmen devletime küskün değilim. Vatan bizim vatanımız, devlet bizim devletimiz. Subay olarak hayallerim vardı, belki şehit olacaktım, şimdi mühendis olacağım. Mühendis olarak da devletime hizmet vermeye devam edeceğim" dedi.
Ömer Faruk Susman, diğer 91 arkadaşının helikopterlere zorla bindirildiklerini, helikopter gelseydi kendilerinin de binmek zorunda kalacağını ifade ederek, başlarındaki eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ'a kalben inandığını, onun da darbeden haberi olmadığı kanısına vardığını savundu.
Mehmet Beşir Acar da başlarındaki komutan Kenan Baştuğ'un, olayların başlamasının ardından öğrencileri koridora toplayarak, "Ne olduğunu bilmiyorum, kimseye ulaşamıyorum. Olaylara karışmayacağız, biz misafiriz, koğuşlardan çıkmayın" dediğini aktardı.
Avukatlardan Başkan Ademoğlu'na teşekkür
Sanıkların avukatları da hiçbir delil bulunmamasına rağmen müvekkillerinin süreçte tahliye edilmediğini, en son gelen görüntü kayıtlarında her şey ortada olmasına rağmen sulh ceza hakimlikleri tarafından sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar verilmediğini savundu. Mahkeme Başkanı Ademoğlu'na tahliye kararından dolayı teşekkür eden avukatlar, müvekkillerinin beraatını istedi.
Aranın ardından duruşmada, sanık ifadelerinin alınmasına devam ediliyor.
İddianameden
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında paraşüt eğitimi için Ankara'daki Kara Harp Okulu Komutanlığında bulunan ve olay günü bir bölümü helikopterle Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına nakledilen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile bu öğrencilerin nakilleri konusunda emir veren komutanları Kenan Baştuğ ve Hüseyin Ergezen için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı.
Sanıklardan bir bölümü savcılığın talebiyle sulh ceza mahkemesi, bir bölümü de iddianameyi kabul eden Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılmış, böylece davada 2 komutan dışında tutuklu sanık kalmamıştı.
Öğrencilerin geri kalanı ile 2 komutan, 9 Mayıs'ta hakim karşısına çıkacak.