Haberler

Hava Harp Okulu Öğrencilerinin Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine destek amacıyla görevlendirilen 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, bunlardan sorumlu 3 komutan ve şoför olarak görev yapan 2 erin yargılandığı davada savunma yapan Teğmen Harun Ay, darbe girişimi gecesi eşinden gelen mesajlar...

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine destek amacıyla görevlendirilen 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, bunlardan sorumlu 3 komutan ve şoför olarak görev yapan 2 erin yargılandığı davada savunma yapan Teğmen Harun Ay, darbe girişimi gecesi eşinden gelen mesajlar okunurken baygınlık geçirdi.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binada yer alan 2 numaralı salondaki duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Takım Komutanı Teğmen Harun Ay, 15 Temmuz akşamı birliğin içtima alanında toplandıklarını belirterek, bir araçla mühimmatın geldiğini ve öğrencilere dağıtıldığını söyledi.

"Terör saldırısı" olacağı yönünde Florya'daki Hava Harp Okulunun güvenliği için emirler aldığını öne süren Ay, "Terör saldırısı olma ihtimali olduğu için araçta sürekli çevreyi gözlüyordum. Saat 01.13 sıralarında insanların yolda yoğunlaşmaya başladığını gördüm. Bu sırada telefonuma baktım. Cumhurbaşkanı'nın, 'TSK içinde küçük bir grup kalkışma içinde...' dediği haberi okudum. Duruma anlam verememiştim. Telefonumu, yanımdaki Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı'ya gösterdim. O da şaşırdı." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı'ndan sanığa "provokatör" tepkisi

Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur'un, "Sence bu küçük bir grup mu?" sorusunu yönelttiği sanık Ay, "Şimdi anlaşılıyor ki büyük bir grupmuş." dedi.

Ay'ın, vatandaşların zaman zaman kendilerine tepki gösterdiğini ve provokatörlerin küfür ettiğini söylemesi üzerine Pur, "Dikkat ediyorum, sürekli halka provokatör diyorsun. Halk mı provokatör?" diyerek tepki gösterdi.

Sanık Ay da geneli için konuşmadığını, kalabalığın içinden birkaç kişinin kendilerine çok sert tepki göstererek hakaret ettiğini, söz konusu kelimeyi de onlar için kullandığını söyledi.

"Bu rütbeleri sökmek lazım"

Durdukları noktada halktan bazılarının kendilerini anlayışla karşıladığını, bazılarının da tepki gösterdiğini anlatan Ay, dışarıda da helikopterin uçtuğunu ve ortalığın karışık olduğunu ifade etti.

Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Pur ile sanık Ay arasında şöyle bir diyalog yaşandı:

"Pur: Halk sizi samimi bulmadı mı?

Sanık Ay: Kimisi inanmadı. Neden inanmadı bilmiyorum. Anlam veremiyordum.

Pur: Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor, halk tepki gösteriyor, helikopterler uçuyor, siz hala anlam veremiyorsunuz. Nasıl askeri eğitim aldınız da bu hale geldiniz? Bu rütbeleri sökmek lazım.

Sanık Ay: Anlam veremiyorum derken, Cumhurbaşkanı küçük bir grup demişti, helikopterlerin neden orada bulunduğunu anlamamıştım."

Savunmasına devam eden Ay, Osman Gazi Köprüsü'nü geçene kadar tutuklu sanık Kurmay Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ve Binbaşı Gazi Odacı ile aynı araçta olduğunu belirterek, "Gazi Binbaşı, köprüyü geçtikten sonra bizim araçtan inerek arkamızdaki otobüse bindi. Neden oraya gittiğini bilmiyorum. Kazancı Yüzbaşı, şoföre İstanbul Boğazı'nı geçip geçmediğini sordu. Şoför bilmediğini söyleyince 'O zaman Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden gidelim garanti olsun.' diye emir verdi." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Pur, "Neden böyle bir ihtiyaç duydunuz ve neden minibüsteki personele daha fazla mühimmat verildi?" sorusuna sanık Ay'ın, "Bilmiyorum" yanıtını vermesi üzerine, sesini yükselterek, "Siz nasıl askerlersiniz, nasıl eğitim aldınız? Hiçbir şeyi bilmiyorsunuz. Sürekli topu taca atıyorsun. Sorduğum sorulara cevap ver." dedi.

"Demek ki öğrencileri kandırdınız"

Terör saldırısı olacağı istihbaratıyla İstanbul'daki Hava Harp Okulunun güvenliğini sağlamak amacıyla birlikten çıktığını savunan Ay, şöyle devam etti:

"O gün (15 Temmuz) neden subayların birlikte olduğunu bilmiyorum. Sadece nöbetçi subay ve astsubayın bulunması gerekir. Herhangi bir toplantıdan haberim yok. Terör saldırısı olacağı söylenmişti. Bu yüzden birlikteki hazırlığı garipsemedim."

Mahkeme Başkanı Pur'un, "Öğrenciler, 'eğitim amaçlı çıktıklarını' söyledi, sen 'terör saldırısı için' çıktığınızı söylüyorsun. Neden?" sorusu üzerine Ay, komutanlarının kendisine "terör saldırısı" dediğini, öğrencilere ne anlatıldığını bilmediğini savundu.

Ay'ın cevabını yetersiz bulduğunu belirten Pur, "Silahlandırılmışsınız. Güvenlik önlemleri alınmadan şehirlerarası yola çıkıyorsunuz. 'Terör saldırısı' diyorsun. Öğrenciler 'eğitim' diyor. Demek ki öğrencileri kandırdınız." diye konuştu.

Eşinden gelen mesajlar hatırlatılınca bayıldı

FETÖ'yle alakasının bulunmadığını iddia eden Ay, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmada, tutuklu sanık Harun Ay'a, 15 Temmuz akşamı eşinden gelen mesajlar okundu.

Eşinden, "Genelkurmay Başkanı alınmış. Emniyetle çatışma çıkarsa?" mesajına Ay'ın, "Herhangi bir şey olmaz. Terör saldırısı var, bakıp döneceğiz." yanıtını verdiği hatırlatıldı.

Bunun üzerine söz alan Ay, "Eşim endişelenmişti. Ben de içinde bulunduğum durumu daha önce hiç yaşamamıştım. Şok durumdaydım." dedi.

Pur, "Terörist kim, emniyet mi?" diye çıkışınca sanık Ay, kürsüdeyken fenalaşarak bayıldı.

Yakınında bekleyen jandarma görevlisince düşmesi engellenen sanık Ay'a, binada hazır bulundurulan sağlık ekiplerince müdahale edildi.

"Bu çocuklara yazık değil mi?"

Mahkeme Başkanı Pur, bir süre sonra tekrar kürsüye gelerek savunmasına devam eden sanık Ay'a, "Öğrencilerden 70'i ve diğer iki sanık da hemen hemen aynı yönde savunma yaptı. Ne çıkardın burada? Diğer sanıkların hepsi 'eğitim' diyor. Sen burada 'Terör saldırısı olduğu için çıktık.' diyorsun. Buradaki tezatlığı nasıl anlatacaksın?" diye sordu.

Sanık Ay da komutanların bildiklerini her zaman askerlerine anlatmadıklarını belirterek, öğrencilerin panik ve heyecan yapmamaları için terör saldırısı olacağının söylenmemiş olabileceğini anlattı.

Sanığın savunması sırasında "eğitim için gittikleri" ifadesini birkaç kez kullanması üzerine sesini yükselten Mahkeme Başkan Pur, "Ne eğitimi, terör saldırısı için diyorsun. Güvenlik tedbirleri alınmadan sadece bunlara 80, 100 mermi ve G3 piyade tüfeği vererek bu tedbirle 200 kilometre havadan veya başka bir destek olmadan yol gidiyorsunuz. Güvenliksiz nakil hayatın olağan akışına uygun mu? Bu çocuklara yazık değil mi? ya hepsi terör saldırısına uğrasaydı." diye konuştu.

Sanık Ay da askerlerin can güvenliğini düşünmemelerinin söz konusu olmadığını söyledi.

Mahkeme, sanığın çapraz sorgusuna öğleden sonra devam edilmek üzere duruşmaya ara verdi.

Kaynak: AA / Güncel
DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title