Haberler
Bahçeli'nin çağrısına DEM Parti'den jet yanıt: İmralı'ya gitmek için başvuru yapacağız

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Hava Harp Okulu'ndaki Darbe Faaliyetlerine İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 34'ü tutuklu, 44 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 34'ü tutuklu, 44 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.

Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan konferans salonunda İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada, sanıkların savunmalarına geçildi.

Tutuklu sanık Hüseyin Ergezen, avukatının salonda olmadığını, avukatı gelince savunma yapacağını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek, "CMK kapsamında sana avukat gönderilmiş. Savunma yapacak mısın?" diye sordu.

Sanık Ergezen de "Benim kendi avukatım var. O gelince yapacağım." dedi. Mahkeme Başkanı Şimşek, sanığın ısrarla savunma yapmaktan kaçındığını tespit ederek, sanığı yerine oturttu.

Sanık Ecir Şık'ın da avukatı olmadığı için savunması alınamadı.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Süleyman Demirci, kendilerine terör saldırısının olabileceğinin söylendiğini, komutanına sorarak silahhaneden silah aldığını, beklemeye başladığını, terör saldırısı karşısında nasıl hareket ediliyorsa o şekilde hareket ettiğini ileri sürdü.

Hava Harp Okulu Kurmay Başkanı Albay Barbaros Akça'nın kendi arabasıyla birlikten çıkış yapacağı zaman kendisini de arabasına bindirdiğini, Ataköy Konakları'nın orada sivil bir aracın kendi araçlarını durduğunu, o aracın polis aracı olduğunu bilmediğini anlatan sanık Demirci, bir süre sonra yolun açıldığını, trafik çok olduğu için karşı şeride geçerek ilerlemeye devam ettiklerini söyledi.

Sanık Demirci, Albay Akça'ya yol tıkalı olduğu için geri dönmeyi teklif ettiğini ifade ederek, "Albay, bana 'Öğrencilerin yanına gitmemiz gerekiyor.' dedi. Zeytinburnu'nda yolda silahlı, sakallı insanlar vardı. Barbaros albay ve yanındakiler yolu kesenlerle konuşmaya başladı. Bazı noktalardan üzerimize ışık tutuluyordu. Beklemeler sırasında polise ve sivil vatandaşlara silah doğrultmadım, tehdit etmedim. Bu kişilere darbeci olmadığımızı, darbeden haberimiz olmadığını söyledim. Barbaros albay birliğe geri dönmek için arabaya bindi. Polisler geri dönmemize izin vermedi. Arabadan indik ve silahlarımızı aldılar, kelepçe takmadan karakola götürüldük." diye konuştu.

Demirci'nin 1999 yılında gerçekleşen depreme dair yaşadıklarını ve hayatıyla ilgili anılarını anlatması üzerine Mahkeme Başkanı Şimşek, "Herkes burada hayat hikayesini anlatırsa nasıl olacak bu iş? Savunmanı iddianamede geçen iddialar çerçevesinde gerçekleştir." diyerek sanığı uyardı.

Bunun üzerine Demirci, olay gününe ilişkin savunma yapmaya devam etti.

Sanık Demirci, 15 Temmuz'da Hava Harp Okulu Dekanı Albay Ahmet Gümüş'ün kendisine zarf verildiği iddialarına ilişkin, "Amir tarafından birliğe çağrıldım. Kimseden zarf veya talimat almadım. Dekan ve icra astsubayını görmedim. Darbe konusunda bilgilendirme yapılmadı. 2 kere birliğe giriş yaptım, dinlenme odasında oturdum. Kesinlikle zarf falan almadım. Birliğe yönelik terör saldırısı nedeniyle silahhaneden silah aldım." dedi.

Demirci, Vali Vasip Şahin'in derdest edilmesi emri evrakından haberinin olmadığını, kendisinin ve diğer eğitim personelinin silah kullanmayı dahi tam olarak bilmediğini, böyle bir görevin kendisine tebliğ edilmediğini ve edilseydi asla kabul etmeyeceğini savundu.

Mahkeme Başkanı Şimşek'in, "Albay Gökhan Sönmezateş'i gördün mü? Tanıyor musun?" sorusuna sanık Demirci, "Adını dahi duymadım, kim olduğunu gazetelerden öğrendim." diye yanıt verdi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kan duruşmayı takip etti

Duruşmayı takip ettikten sonra açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, bugün Bakırköy Adliyesi'nde Hava Harp Okulu Komutanlığı davasını takip ettiklerini, davanın ilk duruşması olduğunu, davada 44 sanığın bulunduğunu ve bu davanın özellikle FETÖ darbe girişimi davaları arasında önemli yeri olduğunu belirtti.

Kan, bütün hava harp okullarının Türkiye'deki öğrencilerinin ve hava harekatının beyin planlamasının bu okulda yapıldığını ifade ederek, "İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, hava harp okulunun subaylarının yapmış olduğu koordinasyon toplantılarıyla alakalı. Burada yapılan toplantılar, TRT binasının basılmasının planlanması, Valiliğinin işgaliyle alakalı planlamanın yapılması, eski Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş'in, sayın Cumhurbaşkanımızın derdest edilmesinin emrinin verildiği toplantılardır. İstanbul'daki bütün kritik noktaların işgali de bu dava içerisinde yer alıyor. Bu davada, bütün hava harekatının planlamasını yapmış olanlar mahkeme huzurunda cevap verecekler. Bu davalar en sağlıklı şekilde ve zamanda neticelenecek. 251 şehidimiz ve 2 bin 194 gazimize de bu manada bütün vatandaşlarımıza vefa borcumuz yerine gelmiş olacak, acımız biraz hafifleyecek." ifadelerini kullandı.

Açıklamasının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kan, Bakırköy Adliyesi'nden ayrıldı.

Kaynak: AA / Güncel
title