Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Bakan Güler: Zap'ta kilit kapatıldı, toplamda 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildi

"Zap'ta kilit kapatıldı" diyen Güler ses getirecek rakamı ilk kez paylaştı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Hava Destekli Çete Operasyonu Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da Cemal Öken isimli kişinin liderliğinde kurulduğu iddia edilen suç örgütüne yönelik "Ökçe" kod adıyla düzenlenen hava destekli operasyonda yakalanarak haklarında dava açılan 22'si tutuklu 72 sanığın yargılanmasına başlandı 2 gün süren duruşmada 5 sanık tahliye edildi.

Diyarbakır'da Cemal Öken isimli kişinin liderliğinde kurulduğu iddia edilen suç örgütüne yönelik "Ökçe" kod adıyla düzenlenen hava destekli operasyonda yakalanarak haklarında dava açılan 22'si tutuklu 72 sanığın yargılanmasına başlandı.

Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada 22 tutuklu, 13 tutuksuz sanık ile avukatları hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan Cemal Öken, üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini, hepsinin iftira olduğunu belirterek, Kuşadası da dahil birçok yerde şirketinin bulunduğunu söyledi.

Öken, Diyarbakır'da da birçok işyerinin olduğunu ve memleketine yerleşmeye karar verdiğini ifade ederek, şöyle dedi:

"Buraya geldikten sonra yaklaşık 7 ay içerisinde bu tür suçlar ile karşılaştım. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Sanıklardan biri amcamın oğlu Mahsum Dağ'dır. Tapulu bir arazi ile ilgili Dağ'ı iş yerime çağırdım. Hakkımda olan tapu kayıtları buna ilişkindir. Benim SSK ve Bağkur işlerimi gören Süleyman Bayram'ı ise telefonla bu konularda görüşmek için aradım. O da bana bir kavga olduğundan bahsetti. Ben de iş yerlerinden çıkmamalarını söyleyerek, onları Allah'a havale ettiğimi söyledim. Rıfat Burak'ı tanımıyorum. Öldürülmesi olayı ile ilgili bilgim ve alakam yok. Şaban Ayazgün benim uzaktan akrabamdır. Öldürülmesi olayı ile ilgili bir ilgim yok. Onu kimin öldürdüğünü de bilmiyorum. Polisler yeğenim Kemal Öken'i arıyordu. Bunu duyduktan sonra Cinayet Büro Amirliğini arayarak gelip almalarını istedim. Ancak o gün değil bir ay sonra yeğenimi götürdüler. İddianamede bahsi geçen olayların hepsi iftiradan ibarettir. Mağdur ve müşteki olarak belirtilen şahısların hiçbirini tanımıyorum. Uyuşturucu işi ile de bir ilgim ve alakam yok."

Cumhuriyet savcısı hazırladığı mütalaasında, dosyada deliller bölümünde belirtilen "iletişimin tespiti, olay yeri inceleme, ölü muayene, otopsi ve doktor tutanakları ile tanık beyanları, müşteki ve mağdur beyanları, bilirkişi raporları, arama ve el koyma tutanakları tek tek her bir münferit olaya ait dava dosyalarının ekspertiz raporları ve fiziki takip tutanakları bağlamında" tutuklu sanıkların "Kuvvetli suç şüphesi", "Kaçma şüphesi" ve "Dosya kapsamında adli kontrol uygulamasının yetersizliği" dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına ilişkin görüşünü bildirdi.

Öken'in avukatı ise savunmasında, iddia makamının müvekkillerin tutukluluk hallerinin devamına ilişkin mütalaasına katılmadığını kaydederek, şöyle konuştu:

"Müvekkilime isnat edilen olaylar birbiriyle kopuktur. Yasanın belirttiği anlamda bir suç örgütünden bahsetmek imkansızdır ve sanıklardan bir kısmının birbirlerini tanımaları Yargıtay'ın belirttiği örgüt kapsamında değerlendirilemez. Mahkemenizden öncelikle görevsizlik veya olaylar açısından tefrik kararı verilmesini talep ediyoruz. Dosya çok kalabalıktır. Bu nedenle maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkamayacağı inancındayız. Bu soruşturmaya başlamasının temeli emniyete gelen bir ihbar telefonudur. Bu ihbarda benim müvekkillerimin ismi geçmektedir. Rifai isimli kişinin ölümünden sonra dinlenen sanıkların hiçbirisi beyanlarında müvekkilimin ismini anmamıştır. Müvekkilimin tüm eylemlerle ilgili 'Atılı cürüm mahiyeti' dışında beraat etmesi gerektiğini düşünüyorum. İhaleye fesat karıştırma suçu ile ilgili atılı suçları kabul etmiyor bu nedenle tahliyesini talep ediyorum."

Mahkeme verdiği aranın ardından tutuklu sanıklardan Hasan Uyar, Abdurrahim Korkmaz, Hüseyin Yıldırım, Uğur Taş ve Hacı Akbaba'nın tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi.

İstenilen ceza

İddianamede 2011 yılı Ağustos ayında helikopter ve özel harekat polislerinin desteği ile Cemal Öken isimli kişinin liderliğinde kurulduğu iddia edilen suç örgütüne yönelik "Ökçe" kod adıyla düzenlenen operasyonda Rifai Burak ve Şaban Ayazgün isimli şahısları tasarlayarak öldürme, 8 tehdit, 1 ateşli silahla yaralama, 1 silahlı eylem hazırlığı, 3 silahlı eylem, 3 yağma, 2 hürriyetten yoksun bırakma, 12 uyuşturucu madde sevkıyatı, 2 ihaleye fesat karıştırma, 3 gümrük kaçağı telefon ele geçirilmesi, 4 sahte kimlik bulundurma olayına karıştıkları ve bu olaylarla ilgili suç işledikleri tespit edilen Cemal Öken ve Nurettin Toprak hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 448 yıl, diğer sanıklar hakkında ise 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor. - Diyarbakır

Kaynak: AA / Güncel
title