Haberler
Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Ayhan Bora Kaplan: Bürokratlara ve devlet büyüklerine iftira atmamı istediler

Ayhan Bora Kaplan'dan ortalığı karıştıracak suçlama: O isimlere iftira atmamı istediler

Hattat Fuat Başar: "Edebe dayalı olmayan bir medeniyet batıl bir medeniyettir"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hattat ve ebru sanatçısı Fuat Başar, edebe dayalı olmayan bir medeniyetin batıl bir medeniyet olduğunu belirterek, "Medeniyet gerçekte edep medeniyetidir.

Hattat ve ebru sanatçısı Fuat Başar, edebe dayalı olmayan bir medeniyetin batıl bir medeniyet olduğunu belirterek, "Medeniyet gerçekte edep medeniyetidir. Medeniyet çatısı altında ilimde, dinde, sanatta istisnasız her şeye karşı bir edep vardır." dedi.

Klasik Türk Sanatları Vakfının ev sahipliğinde Doğancılar'daki Üsküdar Mevlevihanesi'nde İstanbullu sanatseverlerle buluşan ünlü sanatçı, "Sanatta Edep" başlıklı bir konuşma yaptı.

Edebi olmayan kişinin ilmine de iltifat edilmemesi gerektiğinin altını çizen Başar, "Peygamberini inkar eden, hadisi beğenmeyen, ayetleri kafasına göre yorumlayan ama ben alimim diyen kişilerin ilmine kim itibar eder? Kimse itibar etmez. İlim kaybolur gider, edep yoksa ilim de yoktur." diye konuştu.

Bütün medeniyetlerin aslının, iskeletinin ve çatısının edep olduğunu vurgulayan Başar, şunları söyledi:

"Edebe dayalı olmayan bir medeniyet batıl bir medeniyettir. 'Günümüzün medeniyiz.' diyen ülkelerine biraz da çatmış olma babından bunu söylüyorum. Medeniyet gerçekte edep medeniyetidir. Medeniyet çatısı altında ilimde, dinde, sanatta istisnasız her şeye karşı bir edep vardır. Cenabıhakk'ın kulundan istediği ve din diye yolladığı şeyin aslı da edeptir. Kul, kendini Yaradan'a karşı nasıl bir edep içinde olmalı? İnsanlar arasında değilken bile Cenabıhakk'ın onu gördüğünü bilerek edebini taşımalı."

Başar, Allah'ın her yeri ve herkesi gördüğü bilinciyle yalnız olunduğunda dahi edebin terk edilmemesi gerektiğini belirterek, "İnsanın bu edebi sadece Cenabıhakk'a karşı değildir, içinde yaşadığımız tabiata karşı da edebimiz var. Hiçbir şeyi yok yere tahrip etmek, tabiata zarar vermemek. Aynı şey insanlar için de geçerli, insanlar için de edepli olmak lazım. İlim ehliyse ilme karşı edepli olmak lazım. Din zaten baştan aşağıya edep." şeklinde konuştu.

Sanatta edebin yerine değinen sanatçı, edepsiz kişiden sanatçı da olamayacağını, en güzel işleri yapsa da halkını, meslektaşını beğenmeyen, kendisinden başka herkesi yok gören kişilerin gerçek sanatçı olamayacağını anlattı.

"Sanatını ileriye götürmek her sanatçının boynunun borcudur"

Bir sanatla uğraşan sanat erbabının sanatına karşı edep içinde olması, kendi sanatına edep ve saygı duyması gerektiğini kaydeden Başar, "Sanatta edep, sanatın gerektirdiği kaide ve kurallara uymak, canını dişine takarak son derece sadakatle sanatını önce hazmetmek sonra icra etmektir. Peygamberimizin 'İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.' emri üzere sanatı hazmedip, öğrenip, icra ettikten, ustalaşmaya başladıktan sonra sanatın kaideleri dahilinde uydurmaya kaçmaksızın sanatını ileriye götürmek her sanatçının boynunun borcudur, sanatın edebi budur." değerlendirmesini yaptı.

Sanatın kendisine, malzemesine, hocalarına ve geleceğine karşı edebin önemine dikkati çeken ünlü hattat ve sanatçı, şöyle devam etti:

"Bizim Türk İslam sanatlarında kanun derecesinde bir edep vardır. Talebe hocasını ölünceye kadar bırakmaz. Hocası da talebesini evladından daha ileri tutar. En ufak bir bilgi noksanlığında imdadına yetişir. Maddi-manevi bir ihtiyacı olduğunda onu gidermeyi kendisine görev addeder. Hocası göçer, göçtükten sonra bir bakarsın hocayla öğrencinin arasını ölüm bile ayırmamış. Yeri gelir hocasına Fatihalar hediye eder, mezar taşını yaptırır, hocanın yakınları varsa gider onlara sahip çıkar. 'Hoca gitti, çıraklık bitti.' zihniyeti bizde yok, olmaz, olmaması lazım. En azından insani bir vecibedir bu."

Fuat Başar, sanatta edebin bir diğer yönünün ise sanatçının meslektaşlarına karşı tutumu olduğunu dile getirerek, "Kardeşlikten ileri bir seviyede olmalı. Arkadaşı kendinden kabiliyetliyse, hasetlik etmek bir yana dursun onun daha da ilerleyebilmesi için en küçük bir nesneye muhtaç ve kendinde var ise onu ona yetiştirmesi lazım." dedi.

Sanatın edeplerinden birinin de devamını sağlamak için çaba sarf etmek olduğunu anlatan Başar, "Şimdiye kadar öğrencilerime hep sıkıdan sıkıya tembihim şu olmuştur, sanatta ferdiyet yok, sanatta da vahdet var. Sanatta da Osmanlı Devleti'nin gözetmiş olduğu 'Devlet-i Ebed-Müddet' prensibi gibi 'Sanat-ı Ebed-Müddet' prensibi var. İcra ettiğiniz bir sanatı gelecek nesillere aktarmak, sanat ürünlerinde mümkün olabildiği kadar çok yüzyıllara taşıyacak sağlamlıkta malzeme kullanmak gerekiyor." ifadesini kullandı.

Bir şeye yenilik getirip eskisini unutmanın doğru olmadığının altını çizen Başar, sanatta icazete ilişkin şunları ekledi:

"Bir de sanatın geleceğine karşı edep meselesi var. Meslektaşlarına adam gibi davrandı hocasından iznini aldı. Bizde bu izin, icazetlerle ortaya çıkmış bir şey. İcazet müessesesini yani bildiğimiz diploma, izin, izinname manasına körü körüne karşı çıkanlar oluyor, bu sanatın geleceğine karşı çıkma edepsizliğidir."

"Sanat terbiyemizde ustaya tam teslimiyet esastır"

Ebru sanatçısı Alparslan Babaoğlu ise sosyal medyadaki sanat konulu tartışmalara değinerek, "Sanat ahlakı deyince normal ahlak anlamışlar. Bu normal ahlaktan farklı bir şey." dedi.

Edep konusunun konuşulmaya en çok ihtiyaç olan şeylerden biri olduğunu vurgulayan Babaoğlu, "Bizim sanat camiamızda maalesef edeple alakalı çok büyük yozlaşma var. Benim anlayışıma göre bizim sanat terbiyemizde ustaya tam teslimiyet esastır." şeklinde konuştu.

Babaoğlu, sanatın geçimini tedarik etmek için yapılmaması gerektiğini belirterek, "Elbette her emeğin bir karşılığı var ama yaptığını satmakla satmak için yapmak ikisi farklı şeyler, bunun farkında olmak lazım. Bir şeyi satmak için yapmak doğru değil. Bunun müşterisi çıkar deyip böyle yaparsanız işte o zaman sanat sanat olmaktan çıkıyor." ifadelerini kullandı.

Hat ve ebru sanatında Türkiye ve dünya çağında önemli sanatçılar yetiştiren, yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda karma ve kişisel sergi açan, "Geleneksel Sanatlar" alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü alan sanatçı Fuat Başar, söyleşinin ardından katılımcılarla bir süre daha sohbet etti.

Kaynak: AA / Güncel
title