Hatay'dan İki Tabur Askerin Ankara'ya Götürülme Girişimi Davası
Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin emri doğrultusunda, iki tabur Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini darbe girişiminde kullanmak...
Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin emri doğrultusunda, iki tabur Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini darbe girişiminde kullanmak amacıyla Ankara'ya götürmek istediği gerekçesiyle tutuklanan ve Hava Kuvvetleri Komutanlığından atılan 6 askerin yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Pilot Yüzbaşı Ferdi Pelen, Üsteğmen Onur Baykal, Pilot Teğmen Yasin Uzun, Astsubay Kıdemli Başçavuş Yaşar Sönmez, Astsubay Kıdemli Üstçavuş Volkan Akoğlu ve Astsubay Kıdemli Çavuş Erol Balçın bulundukları İskenderun T Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
"Cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılanan sanıkların avukatı ile darbe girişiminin olduğu gece Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında eğitim subayı olarak görev yapan Yüzbaşı S.Ç. de tanık olarak hazır bulundu.
Tanıklık yapan Yüzbaşı S.Ç. ifadesinde, 15 Temmuz gecesi Kayseri'deki filoda 5 uçağın görev için hazır bulunduğunu, bu ekiplerin içerisinde şu anda tutuklu yargılanan sanıkların da yer aldığını kaydetti.
İlk görev için 2 uçağın havalandığını, geriye kalan 3 uçağın pilot komutanlarıyla beklemeye başladıklarını kaydeden tanık S.Ç, şunları paylaştı:
"Hareket komutanının emriyle toplanmıştık, O sırada televizyonlarda İstanbul'da köprünün trafiğe kapatıldığı vardı. Neler olduğunu anlayamadık. Aklımıza gelen o sıralar Fransa'da kamyonla terör olayı yaşanmıştı, onun gibi bir şey sandık. Uçuşları tehdit eden bir durum var mı yok mu diye merak ettik. Gidip harekat komutanımıza neler olduğunu soralım dedik, aramızda tutuklu sanık Ferdi Pelen de vardı. Gittiğimizde biz daha bir şey demeden komutanımız 'Neyiniz var? Uçmak istemiyor musunuz?' diye sert çıkıştı. Ben de 'Jetler uçuyor, neler oluyor? Biz bir şeyin parçası olmak istemiyoruz' dedim. Bize 'Terörle mücadele harekatı kapsamında bir çalışma olduğunu, televizyondaki haberlerle bir alakasının olmadığını, normal bir görev olduğunu' söyledi."
S.Ç, harekat komutanına bunun üzerine yazılı bir emrin olup olmadığını sorduğunu, yazılı emrin olmadığını sözlü emirle hareket etmelerini istediklerini, yazılı emrin daha sonra geleceğini kendilerine ilettiğini kaydetti.
Ardından tutuklu sanıklardan Ferdi Pelen'in uçuş komutanı olduğu ekip ile diğer uçuş komutanlarının da uçuş için hazırlık yapması emrinin sözlü olarak geldiğini vurgulayan tanık S.Ç, "Uçuş planını çektik, gerekli hazırlığın ardından ekipler uçuşa geçti." dedi.
Daha sonra ekibin Hatay'da gözaltına alındığını öğrendiklerini ve çok şaşırdıklarını, durumu üs komutanlarına ilettiklerini ifade eden S.Ç, komutanının kendisine "Yüzde 50 şansım vardı, yanlış karar verdim." dediğini ve o anda durumun sıkıntılı olduğunun farkına vardığını söyledi.
İddianamede yer alan "plansız uçuş" ibaresine ilişkin de tanık S.Ç, uçuş planının çekilmiş olduğunu ancak onayının gelip gelmediğini kendi sorumluluk sahası dışında olduğu için bilmediğini aktardı.
Öte yandan, dijital kayıtlarda uçuş planının, uçağın kalkış saatinden yaklaşık yarım saat önce çekildiğinin tespit edildiği ancak bu uçuş planının onaylanıp onaylanmadığının ise talep edilen gerekli evrakların gelmesiyle netleşeceği belirtildi.
Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesi, İncirlik ve Kayseri'den gelecek radar ve telsiz konuşmaları kayıtlarının incelenmesi için sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek, 25 Nisan'a ertelendi.