Hatay'daki Darbe Girişimi Davası
Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Hatay sıkıyönetim komutanı" olarak belirlenen dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat ve eski emniyet mensuplarının da aralarında yer aldığı 37'si tutuklu, 5'i tutuksuz, 2'si firari 44 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Hatay sıkıyönetim komutanı" olarak belirlenen dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat ve eski emniyet mensuplarının da aralarında yer aldığı 37'si tutuklu, 5'i tutuksuz, 2'si firari 44 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu 2 sanık cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, söz konusu tarihte 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, 121. Serinyol Er Eğitim Alayı ve Garnizon Komutanlığında görevli askerler, görevden ihraç edilen polisler ile bir muhtar ve kardeşinin de aralarında bulunduğu tutuklu, tutuksuz sanıklar ile avukatları ve bazı tanıklar salonda yer aldı.
Mahkemede tanık olarak dinlenen askerlerden E.A, tutuklu sanıklardan eski Albay Necmi Eroğlu'nun darbe girişimi gecesi "özel mesaj'ların nasıl geldiğini sorduğunu, kendisinin de bilmediğini Eroğlu'na ilettiğini aktardı. Eroğlu'nun mesaj geldiği takdirde kendisine iletmesini emrettiğini ifade eden E.A, mesajı gelir gelmez Eroğlu'na teslim ettiğini söyledi.
O dönem takım komutanı olan tanık asker H.K. ise 15 temmuz gecesi yapılan devir teslim töreni sonrası kışladan ayrıldığını, tutuklu sanık eski Albay Eroğlu'nun kendisini arayarak ivedi olarak çağırdığını anlattı. Eroğlu'na kışladan ayrıldığını ilettiğini ifade eden H.K, "Bana 'kesinlikle gelmelisin ve deponun anahtarını bana teslim etmelisin' dedi. Ben de başka bir arkadaşın ismini verip onun anahtarı kendisine getirebileceğini söyledim." dedi.
Tanık R.Ö. de diğer tanık H.K'nin kendisini arayarak depo anahtarını Eroğlu'na teslim etmesini söylediğini belirterek, şöyle devam etti:
"H.K, depo anahtarını Eroğlu'na vermemi söyledi ancak orasının garnizona ait olduğunu söyledim. O sıra orada görevli astsubaya ilettim ve Hatay kodlu bir numara beni aradı ve Eroğlu bana telefonda 'anahtarı direk bana getiriyorsun' dedi. Anahtarın bende olmadığını söyledim ancak Eroğlu, sinirli bir şekilde 'hemen bana getir' deyip kapattı. Sonra Eroğlu'nun odasına gittim o sırada odada Tuğgeneral Polat da vardı, Eroğlu telefon ile konuşuyordu telefonu kapattıktan sonra S. astsubayın aşağıda depoda olduğunu söyledim, aşağı indik, deponun orda 'demir parmaklık var mı?', 'anahtarın yedeği var mı?' diye sordu, 'yok' deyince de anahtarı alıp bize de deponun kapısının önünde beklememizi emretti."
Tanık olarak dinlenen o dönemde 121. Serinyol Er Eğitim Alayında görevli nöbetçi amir B.Y. de o gece rütbeli tüm personelin silah ve teçhizatıyla alayda olması emri verildiğini söyledi.
Sonrasında rütbelilerin silahlarıyla alaydaki boş alanda toplandığını aktaran B.Y, "Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yaklaşık bir saat sonra alay komutanı Etem Metehan Yaşar geldi ve bize 'ne olduğunu bilmiyorum, saat 3'e kadar bekleyeceğiz, ne emir gelirse uygulayacağız, uygulamayanı ben vururum' dedi." ifadesini kullandı.
Duruşmanın devamında diğer tanıklar da olay gecesi yaşananlara dair beyanlarını iletti.
Duruşma, diğer tanıklar ile sanıkların dinlenmesi için yarına ertelendi.