Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Hatay'da "Mehmet Akif Ersoy'un Gözünden İstikbalimiz İçin Cefa Çeken Kadınlarımız' Konferansı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Hatay’ın İskenderun ilçesinde “Mehmet Akif Ersoy’un gözünden Kara Fatma’dan Nene Hatun’a İstikbalimiz İçin Cefa Çeken Kadınlarımız’ konferansı düzenlendi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Hatay'ın İskenderun ilçesinde " Mehmet Akif Ersoy'un gözünden Kara Fatma'dan Nene Hatun'a İstikbalimiz İçin Cefa Çeken Kadınlarımız' konferansı düzenlendi.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Merkez Kampüs, Barbaros Hayrettin Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa katılan M. Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, dedesi M. Akif Ersoy'dan yaklaşık 90 yıl sonra İskenderun'da olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak başlayan Selma Ersoy Argon, Mehmet Akif Ersoy'un bilinmeyen yönlerini anlattı. Dedesinin hem şair ve hem de topluma yardımı kendisine vazife bilmiş bir fikir adamı olduğunu belirten Argon, "Dedemin hayatı hep savaşlarla geçmiştir. Etrafındaki acıyı görerek, hissederek, yüreği kanayarak bunları yaşamış ve sadece gördüklerini yazmıştır. Bu bakımdan o çağının tanığıdır. 'Safahat' bütünüyle bu tanıklığın belgesidir. O dönemde yaptığı verdiği vaazlarda, 'Mustafa Kemal'in etrafında toplanınız. Çünkü o işgale, bu zulme karşı bayrak açtı. Bizim en büyük vazifemiz onun etrafından toplanmaktır' der. ve her gittiği yerde verdiği vaazlarda da bunu tekrarlar. Milli mücadelenin ne olduğunu anlatır. ve onu dinleyen insanlar, doğru askere yazılmaya koşmuşlar. Elinde silahı olanlar silahını, hiçbir şeyi olmayan baltasını, küreğini alarak koşmuş. Kadınıyla, çocuğuyla bu güzel vatanı korumalıyız diye anlatır. Akif dedemiz sanki o günkü vaazları, akşam yazılmış da bize bugün anlatılır" dedi.

O dönemlerde kadınların çocuklarını kucaklarına alıp cepheye yardıma koştuklarını ve İstiklal Marşı'nda olduğu gibi çocuklarına 'Korkma' dediklerini aktaran Argon, "Cepheye gidemeyen yaşlı kadınlarımız bir şeyler örüyorlar askere göndermek için. Askere içine giyecekleri, ayağına çoraplarını, kendi erzaklarını gönderiyor kadınlarımız. Çünkü onlar aç kalmasın bizi kurtarmak için savaşıyorlar diye. Kadınların yaptığı çok önemli. Geriye durup çekilmemişler. Hatta bazen bir erkekten daha cesur olarak ileriye atılmışlar. Erkekleri savaşırken hiçbir zaman geride durup kalmamışlar. Ne mutlu ki bize öyle bir geçmişimiz var. Hakikaten kadını erkeği, herkes savaşmış" dedi.

Aynı durumun 15 Temmuz'da da yaşandığına dikkat çeken Argon, "15 Temmuz'da yollara dökülen sizlersiniz. Her yaştan insan oradaydı. Bende gidebildiğim her yere gittim. Bunun yaşı başı yok çünkü. Konu vatansa, gerisi teferruattır. Vatan yoksa hiçbirimiz yokuz. Nerede yaşarız. İkinci sınıf mı oluruz. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Çünkü biz bize benzeriz. Herkesi kucaklarız. Herkes bizim canımızdır. Ama bize bir şey olursa biz bir yere gidemeyiz. Onun için vatanımızı sımsıkı korumalıyız. Birliğimiz, her şeyden önce birliğimiz, birlikteliğimiz. Topla tüfekle yıkılmaz, ancak araya fitne, fesat girerse yıkılır. Kaleler içten fethedilir. Senelerce birbirimizle didiştirdiler. Bir türlü kalkınmamızı istemediler. Hep birlik olmalıyız ve birbirimizi korumalıyız" dedi.

Şu anda Mehmetçiğin vatanı korumak için sınırda olduğuna dikkat çeken Argon, "Televizyonda görüyorum, kalbim büyüyor sanki. O kadınlar oturup yemekler yaptılar. 'Acaba diyor turşuda yer mi' tabi yer sorma. Oraya gidiyorlar. Askerleri, Mehmetçiklerin yanına kendi çocukları, kendi oğulları, hepimizin çocukları onlar. Bende oraya gitmek istiyorum, onları yakından görsek. Onlara bir destek verebiliyorsak, hani Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'da diyor ya, yeri geldiğinde hakikaten çağırırlarsa Cumhurbaşkanımız önden gidecek ama bende hemen arkasında olacağım. Eminim ki sizlerde bizle gelirsiniz. Yeter ki bize ihtiyaç olsun" dedi.

Sebilürreşad Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Bayhan da savaşta ve barışta büyük bir misyon üstlenen kadınları gördükçe gurur duyduklarını söyledi.

Konferansa İSTE Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Aktaş, İSTE Genel Sekteri Yılmaz Çiğdem, Akademisyenler ve öğrenciler katıldı. - HATAY

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title