'Hatay'da 7 ve Üzerinde Deprem Olacak'
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara Uyardı: Hatay'da 7 ve 7'nin Üzerinde Bir Deprem Eninde Sonunda Olacak
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara uyardı: Hatay’da 7 ve 7’nin üzerinde bir deprem eninde sonunda olacak
'Deprem Dede' olarak tanınan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, bir deprem ülkesi olan Türkiye’de bu gerçeğin kabullenilmesi gerektiğini söyledi, “Altını çiziyorum. Hatay’da gecikmiş bir deprem vardır. Küçük küçük sarsıntılar oluyor, ama yeterli değil. Altını önemli çiziyorum; Hatay’da 7 ve 7’nin üzerinde bir deprem eninde sonunda olacak. Bu gerçeği kabul edelim ve gerekeni yapalım” dedi.
Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi kapsamında Hatay’ı ziyaret eden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Hatay Valiliği Brifing Salonu’nda İlçe Kaymakamları, Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç, Müftü Mustafa Sinanoğlu, Mahalli İdare Temsilcileri, Oda Başkanları ve gazetecilerle bir araya geldi. Deprem gerçeğini herkesin kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Işıkara, “Hedefimiz insanları enkazlardan kurtarmak değil, enkaz altında kalmayı önlemek. Bu nedenle projemize muhtarların, öğretmenlerin ve din görevlilerinin destek vermesini istiyoruz. Mevcut proje 2007 Ocak ayında İstanbul’da başladı. Şimdi de tüm Türkiye’ye dalga dalga yayılması sağlanıyor” dedi.
HATAY DEPREM VE SELE AÇIK
Hatay’ın birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkara şöyle devam etti:
“Hatay depremlere, sele açık bir bölgede. Bu nedenle hepimiz deprem olur mu diyeceğimize, deprem gerçeğini kabul etmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Türkiye bir depremler ülkesi, bu anlamda Hatay da birinci derece deprem kuşağında. Hatay’da gecikmiş bir deprem vardır. Küçük küçük sarsıntılar oluyor, ama yeterli değil. Altını önemli çiziyorum; Hatay’da 7 ve 7’nin üzerinde bir deprem eninde sonunda olacak. Bu gerçeği kabul edelim ve gerekeni yapalım. Antakya’ya baktığımda yamaçlarda yapılar olduğunu görüyorum, muhtemel bir depremde bu yamaçlarda bulunan evler hem sel tehlikesi altında hem de heyelan. Bu nedenle kentsel dönüşüme ağırlık verilmeli, bunu yaparken de tarım arazileri yapılaşmaya açılmamalıdır.”