Hasta Eşi ile Halep'teki Bombardımandan Kaçtı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Bombardımandan kaçan Türkmen aile ile röportaj Çadırkentte yemek hazırlayan ve sınırda bekleyen Suriyeliler Suriye'de Rusya ve rejim güçlerinin Halep'in kuzeyine düzenlediği ağır bombardıman sonucu evlerini terk ederek Azez ilçesine gelen binlerce aile bir yandan soğuk kış şartlarıyla diğer yandan da aile bireylerinin yaşadığı hastalıklarla mücadele ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Bombardımandan kaçan Türkmen aile ile röportaj
Çadırkentte yemek hazırlayan ve sınırda bekleyen Suriyeliler Suriye'de Rusya ve rejim güçlerinin Halep'in kuzeyine düzenlediği ağır bombardıman sonucu evlerini terk ederek Azez ilçesine gelen binlerce aile bir yandan soğuk kış şartlarıyla diğer yandan da aile bireylerinin yaşadığı hastalıklarla mücadele ediyor.
Rusya ve Esed rejimine bağlı güçlerin Cenevre'de Suriye krizine çözüm arayışları devam ederken Halep'in kuzeyine düzenlediği ağır bombardımanda onlarca insan yaşamını yitirirken, yaklaşık 70 bin kişi de güvenli yerlere sığınmak zorunda kaldı.
Halep'ten hasta eşiyle İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) Babüsselame Selam Sınır Kapısı'nda oluşturduğu çadır kente gelen Türkmen Durmuş ailesi de bu ailelerden yalnızca biri.
Hasta kocasını bombardıman bölgesinden alarak Türkiye sınırına getiren Ayşe Durmuş (67), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rus uçaklarının gece gündüz demeden evlerine bomba yağdırdığını söyledi. Dışarıda oldukları sırada evlerinin bombalandığını ve yerle bir olduğunu ifade eden Durmuş, "Yaşadığımız bölge sürekli bombalanıyor. Nereden geldiğini bile bilmiyoruz. Evlerimiz yıkıldı ve bölgemizde bulunan onlarca masum insan hayatını kaybetti" dedi.
Bombardımanın etkisiyle herkesin kaçışmaya başladığını aktaran Durmuş şunları kaydetti:
"Evimize bomba isabet etmesiyle herkes kaçmaya başladı. Bende kalp, şeker, ve prostat hastası olan kocamı alarak tek güvenli yer olarak gördüğümüz Türkiye sınırına geldim. Savaş uçakları sürekli bomba yağdırıyor. Emin olun, kaçanları bile öldürmek istiyorlar. Kendimizi zorla buraya attık. Burada Türkiye'nin verdiği yardımla karnımızı doyuruyoruz. Gidecek, sığınacak başka yerimiz olmadığı için burada beklemekten başka çaremiz yok."