Hasip Kaplan, "Atılacak Somut Adımlar Karşısında Tavrımız Değişebilir"

Atılacak somut adımlar karşısında meclise gitmeme kararlarının değişebileceğini söyleyen Kaplan, "Haksızlıklar karşısından direnmesek, haksızlıklar devam edecektir" dedi.

Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde, Şırnak Bağımsız Milletvekili Hasip Kaplan ile yurttaşlar seçim sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere Laleş Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. Toplantıya, aralarında BDP Silopi İlçe Başkanı Bahattin Alkış, Silopi Belediye Başkanı Emin Toğurlu, Başverimli Belediye Başkanı Sinan Uysal, Barış Anneleri İnsiyatifi Üyeleri ile Meya-Der, Kurdi-Der ve çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinde bulunduğu yüzlerce yurttaş katıldı. 'Hatip Dicle yalnız değildir; Botan halkı sahip çıkacak' yazılı pankart asılan salonda özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Konuşmasına kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren BDP'nin eski Milletvekili Nuri Yaman'ın ailesine başsağlığı dilekleri ile başlayan Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün meclise girmeme kriziyle ilgili yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün meclisi çözüm adresi olarak göstermesine dikkat çeken Kaplan, "Botan halkı da diyor ki, sayın Hatip Dicle'yi, 1994'te meclisten aldınız cezaevine tıkadınız.

10 yıl sonra tekrar seçildi ve yine cezaevinde. Şimdi de Botan halkının iradesi ile seçilen Faysal Sarıyıldız ile Selmak Irmak milletvekili olmasına rağmen hala cezaevinde tutuluyor. Bu vekiller gelmeden çözüm olur mu? Başbakan Tayip Erdoğan milli iradeye saygı diyor; milli iradeye saygı Diyarbakır'da sayın Dicle'ye verilen 80 bin oyu çalmak mı? Çalarak milletvekili olmak var mı? Bu mu sizin milli irade anlayışınız" dedi.

ATILACAK SOMUT ADIMLAR KARŞISINDA KARARIMIZ DEĞİŞEBİLİR

Meclis'te seçilen vekillerin yarın saat 15. 00'de yemin edeceğini hatırlatan Kaplan, YSK'nın ve mahkemelerin 6 blok vekili ile ilgili aldığı karar nedeniyle söz konusu yemin törenine katılmayacaklarını ifade etti. Törene katılmama kararlarının sadece, yarın TBMM'de yapılacak yemin töreni öncesi Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından atılacak somut adımlara bağlı olduğuna dikkat çeken Kaplan, "Atılacak somut adımlar karşısında kararımızı değiştirmeye hazırız. Somut adımlar atılmadığı takdirde ise meclise girmeme kararımız devam edecektir.

Biz aynı tepkiyi ana muhalefet partisinden de bekliyoruz. Haksızlıklar karşısında direnmesek, haksızlıklar devam edecektir. Kürt halkı 30 yıldır büyük acılar yaşamaktadır. Faili meçhul cinayetler, köy yakmalar ve zindanlarla. Her gün meydanlarda değişime karşı olan halkımızın beklentilerini karşılayacak yeni bir ana yasa sürecinde yer almak istiyoruz. Çünkü halkımız barış ve demokratik çözümden yana. Bizleri seçti ve bu çalışmalarda bulunmamız için bize oylarını verdi. Bakmayın bizim 36 Milletvekilliğimize 36 milletvekillimiz, AKP'nin 327 milletvekilliğine bedeldir" dedi.

Anayasa'nın 14. Maddesi'nin 83/2. fıkrası ile TCK'nun 213-216 ve 222 Maddeleri, 2911 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununun' değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaplan, Başbakan RecepTayip Erdoğan'ın yeni bir anayasa için halka açık taahhütte bulunması halinde kendilerinin de yeni bir Anayasa için Ankara'ya gidebileceklerini ve Anayasa'nın hazırlanması için komisyon kurarak katkıda bulunup, hükümetle de konuşabileceklerini bildirdi.

CHP SAMİMİYSE YEMİN TÖRENİNİ BOYKOT EDER

Laleş Kültür Sanat Merkezi'de düzenlenen toplantının ardından dışarıda gazetecilerin, CHP'nin 'mecliste yemin etmeyeceğiz' açıklamasını nasıl değerlendirdiklerine ilişkin sorusu üzerine Kaplan, "Ana muhalefet partisi CHP samimi ise yarın ki meclis açılışında yemin törenini bizim gibi boykot eder. Sadece bununla da kalmaz, Meclis başkanlığı seçimi, komisyonlarda görev alma, hükümet programının oluşturulması ve oylaması sürecine kadar yirmi günlük bir süreçtir. Bu çok uzun bir süreç değil. Bu programlara katılmayarak AKP'nin şımarıklığını seçim sonuçlarının sorumsuzluğunu, kendisine gelmesini sağlanır. Biz dinamik bir parti ve muhalefet olarak, bugün meydanlara ve alanlarda boykot ediyoruz. Devletin polisi değil de AKP'nin polisiymiş gibi İstanbul'da milletvekillerimize saldırıyor" diye konuştu