Harp Akademileri'ndeki Eylemlere Ilişkin Iddianame
Harp Akademileri Komutanlığındaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianamede, olay gecesi cezaevine kapatılmak istenen Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral Tahir Bekiroğlu'nun ifadesi dikkat çekti.
Harp Akademileri Komutanlığındaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianamede, olay gecesi cezaevine kapatılmak istenen Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral Tahir Bekiroğlu'nun ifadesi dikkat çekti. Emir subayları tarafından evinden alındığı belirten Bekiroğlu, "Girişim başarısız olunca cesaret alarak beni rehin alan tüm şahıslara 'Yürüyün birliğe dönüyoruz' dedim" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, darbe girişiminde Harp Akademileri Komutanlığında gerçekleşen eylemlere ilişkin 116 rütbeli asker hakkında hazırlanan iddianamede, emir subayları tarafından Hasdal'a kapatılmak istenen şikayetçi Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral Tahir Bekiroğlu'nun ifadesine yer verildi.
Olay tarihinde Harp Akademileri yerleşkesinde bulunan konutundayken, medyadan bir kısım silahlı kuvvetler mensuplarınca darbeye kalkışılması haberleri yayımlanmadan, saat 21.00 sıralarında kapısının çalındığını belirten Bekiroğlu, "Kapıyı açtığımda karşımda emir subayım Fatih Irmak, koruma astsubaylarım Eyüp Karahan ve Okan Şentürk vardı. Emir subayı kamuflajlıydı ve belinde silahı vardı. Emir subayıma ne olduğunu sorduğumda sert bir üslupla 'Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar'ın emriyle Yurtta Sulh Konseyi ülke yönetimine el koymuştur' dedi. Ben de bu duruma ilişkin herhangi bir mesaj olup olmadığını, emri nereden adlığını söyledi" dedi.
Daha sonra ailesinin yanında, emir subayı tarafından kıyafetlerini giymesinin emredildiğini söyleyen Bekiroğlu, "Emir subayı, beni Hadımköy'e götüreceklerini söyledi. Ben de bunun üzerine Genelkurmay Başkanımızın emri olduğunu zannederek sivil kıyafetimi giyip kendisiyle beraber gitmeye karar verdim. Akademi envanterinde bulunan sivil bir araca bindirilerek yola çıkarıldım. Nizamiyede herhangi bir anormallik yoktu. Hadımköy'e götürülene kadar herhangi kötü bir muamele görmedim. Hadımköy'e varınca kimse tarafından durdurulmadık. Kışla içinde bir süre sonra durduk" diye konuştu.
"EVİMDEN ALDILAR, CEZAEVİNE GÖTÜRDÜLER"
Araçtan inince askeri cezaevi önüne geldiklerini anladığını kaydeden Bekiroğlu, "Binanın idari kısmına girince beni bir koltuğa oturttular. Burada ne yapacağımızı sorunca emir subayı askeri savcı ve cezaevi müdürünün geleceğini söyledi. Saatlerce beklememize rağmen kimse gelmedi. Sık sık da ısrarıma rağmen bana oyalayıcı cevaplar verdi. Bir süre sonra Harp Akademisi öğretim elemanlarından Kurmay Binbaşı Erhan Savur, Harp Akademisi birinci sınıf öğrencilerinden yüzbaşı Kenan Keskin ve yüzbaşı Münür Sözen geldi. Kendileriyle muhatap olmadım çünkü davranışları askeri disipline uygun değildi. Süreç devam ederken bir ara emir subayı bana az önce akademi kurmay başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler'in kendisini aradığını, benim sıkıyönetim direktifinin eki olan sözde atama emri ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine atandığını, 1'inci Ordu Komutanlığı ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına ise Korgeneral Erdal Öztürk'ün atandığını, durumu bana iletmesini söylediğini söyledi" dedi.
"GİRİŞİM BAŞARISIZ OLUNCA 'YÜRÜYÜN GİDİYORUZ' DEDİM"
Bunun üzerine şaşırdığını ve eşini aramak istediğini söyleyen Bekiroğlu, "Amacım eşime eşyaları toplayarak Ankara'daki evimize gitmelerini söylemekti. Emir subayı eşimi kendi telefonundan aramama izin verdi ancak sadece belirttiğim sözleri söylememi istedi. Emir subayı devamlı interneti takip ediyordu. Saat 24.00'den önce cezaevinin muharebe merkezine mesaj geldi. Mesajı Erhan binbaşıya verdiler. Sayfaları dikkatlice inceledi. Sonradan karargaha döndüğümde bunun tutuklanacaklar listesi olduğunu değerlendirdim. Saat 07.00 sırlarında lavaboda gördüğüm ancak tanımadığım, kendisini cezaevi müdürlüğünün astsubayı olarak tanıtan şahsa neler olduğun sordum. Bana darbe girişiminin başarısız olduğunu söyledi. Bunun üzerine ben de gelişmelerden cesaret alarak orada bulunup beni rehin alan tüm şahıslara 'Yürüyün birliğe dönüyoruz' dedim. Şahıslarda darbe girişiminin başarısız olduğunu anladığından tepki göstermediler ve emrime itaat ettiler" ifadelerini kullandı.
MAKAM ODASINDA ÇOK SAYIDA GİZLİ İBARELİ EVRAK BULUNDU
İddianamenin kilit isimlerinden Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler'in makam odasında yapılan aramada, 2 sayfa Harekat Yıldırım, Gizli ibareli sarı zarf içerisinde 2 sayfa çok ivedi, gizli ibareli karargah sorumluluklarının belirlenmesi konulu, sıkı yönetim direktifi konulu il sıkı yönetim komutanları atama görev listesi, sıkı yönetim mahkemeleri görevlendirme listesi, 15-16-17-19 Temmuz 2016 şüpheli olduğu değerlendirilen personel listesi başlıklı evrak ve çok ayıda not kağıdı ile dosya bulunduğu belirtildi.
SIKIYÖNETİM İLANINA OLUMLU CEVAP VERDİ
İddianamede, darbeci askeri kanat tarafından ele geçirilen Genelkurmay karargahında hazırlanan tüm askeri birliklere gönderilen darbenin ilan edildiğine dair 'Sıkıyönetim Direktifi' konulu masaj emrine, Harp Akademileri Komutanlığı Muharebe merkezinden cevap olarak 15 Temmuz saat 22.43'de 'Birlikler mesaiye davet edilmiştir. Her türlü emre açığız' şeklinde cevap mesajı gönderildiği anlatıldı.
GİRİŞİM BAŞARISIZ OLUNCA MESAJIN İPTALİNİ İSTEMİŞ
Bu mesajın 'kaleme alan' bölümünde ise 'Tümgenerel Nevzat Taşdeler' isminin yazılı olduğu ancak darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılması üzerine 'Sıkıyönetim direktifi konulu mesajı iptal ediniz' şeklinde 16 Temmuz 2016 günü saat 07.15'de iptal mesajı çekildiği, bu mesajın da 'kaleme alan' bölümünde 'Tümgeneral Nevzat Taşdeler' isminin yazılı olduğu ifade edildi.
TAŞDELER, DARBE SUÇUNDAN YAKALANAN BİNBAŞIYI SERBEST BIRAKMIŞ
İddianamede, Taşdeler'in, komutanı Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılmasını ve bu durumları bilmesine rağmen, bunu önlemeye çalışmadığı vurgulanarak "Taşdeler'in darbe girişimine açıkça iştirak eden ve olay günü askeri yetkililere yakalanan Hava Pilot Kurmay Binbaşı Cenk Erdoğan'ı serbest bıraktığı, sıkı yönetim emrine olumlu cevap verdiği, darbe faaliyetlerini koordine eden şahıslardan Kurmay Albay Levent Özüarap'a çağrı planının uygulanarak tüm personelin çağrılması emri verdiği" belirtildi.
"DARBE GİRİŞİMİNDE DESTEKLEDİ, BAŞARISIZ OLUNCA KARŞI TAVIR ALDI"
Taşdeler'in Kara Harp Akademisi Komutanı şüpheli Selim Mert ile birlikte bulunduğu sırada odaya giren Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem'e, bilgisi olmasına rağmen darbe girişiminden ve Genelkurmay'dan gönderilen sıkıyönetim direktifinden bahsetmediği anlatılan iddianamede, "Ayrıca müştekiyi derdest etmeye çalışan ekibin saat 01.30 sırlarında yakalanmasına rağmen müştekiye haber vermeyip saat 04.20 sıralarında tehlike bulunmadığını söyleyerek haber vermesinin dikkat çekici olduğu" kaydedildi. ayrıca şüpheli Taşdeler'in, darbe girişimi faaliyetlerinin başlaması üzerinde darbeci kanatla birlikte hareket ettiği, girişimin başarısızlıkla sonuçlanacağını düşünmesinden sonra darbe karşıtı tedbirler aldığı, böylelikle şüphelinin ikili tavır gösterdiği değerlendirildi.
"TAHİR BEKİROĞLU'NUN KAÇIRILDIĞINI HİÇBİR MAKAMA BİLDİRMEMİŞ"
İddianamede, Kara Harp Akademisi Komutanı şüpheli Tümgeneral Selim Mert'in, 'Yurtta Sulh Biziz' adlı whatsapp grubunda darbe girişimini yöneten yazışmalar yaptığı anlatıldı. Şüpheli Mert'in darbe girişimi olaylarının yaşandığı esnada kendisiyle birlikte en yetkili konumda bulunan Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler ile birlikte bulunduğu, komutanları Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılmasına ve bu durumları bilmesine rağmen önlemek için herhangi bir tedbir almadığı anlatılarak, Bekiroğlu'nun kaçırıldığını herhangi bir makama bildirmediği, kurtarmak için herhangi bir unsur göndermediği belirtildi.
(İHA)