Haberler

Hanefi Bostan: "Öğretmenlerimiz 24 Kasım'ı Buruk Kutluyor"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, öğretmenler üzerinde yapılan anket sonuçlarıyla ilgili bilgi vererek, öğretmenlerin ekonomik sorunlar yaşadığını belirtti.

Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, öğretmenler üzerinde yapılan anket sonuçlarıyla ilgili bilgi vererek, öğretmenlerin ekonomik sorunlar yaşadığını belirtti. Bostan, "Öğretmenlerimiz her geçen gün büyüyen gerek ekonomik gerek mesleki sorunları nedeniyle 24 Kasım'ı buruk kutluyor" dedi.

Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, 24 Kasım dolayısıyla öğretmenler üzerinde yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, öğretmenler üzerinde bir anket çalışması yaptıklarını belirterek, "Türk Eğitim-Sen olarak 02-15 Kasım 2016 tarihleri arasında öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumları, mesleki sorunları, güncel olaylara bakışı ile ilgili bir anket çalışması gerçekleştirdik. Türk Eğitim-Sen'in internet sitesi dışında 5 ayrı internet sitesinde daha yayınlanan ankete 25 bin 288 kişi katıldı. Öğretmenlerimiz büyük bir bunalım içindedir" dedi.

Hanefi Bostan, öğretmenlerin ekonomik sorunlarla boğuştuğunu belirterek, "Öğretmenlerimiz her geçen gün büyüyen gerek ekonomik gerek mesleki sorunları nedeniyle 24 Kasım'ı buruk kutluyor. Ay sonunu zor getiren, cebindeki son kuruşun bile hesabını yapan, borç içinde yaşayan, emekli olmayı bile geliri azalacağı için düşünmeyen öğretmenlerimiz, bu mesleğin toplumda saygın bir konumda olduğuna da inanmıyor. Atatürk dönemini en itibarlı dönem olarak niteleyen öğretmenlerimiz, iş güvencelerinin tehdit altında olduğunu düşünüyor. Mesleki sorunlarının psikolojilerini etkilediği öğretmenlerimiz, mesleki sorunlarla da boğuşuyor. Öğretmenler son dönemde hayata geçirilen ve geçirilmesi planlanan bazı uygulamalara da karşı çıkıyor. Sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alımından, proje okullarında 8 yılını dolduran öğretmenlerin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulmasına, performans sisteminden, rotasyon uygulamasına kadar birçok konuya öğretmenlerimiz tepkili olduğu ortaya çıkıyor. Bu anket çalışması Türkiye'de öğretmenlerin durumuna projeksiyon tutmaktadır. Anketin sonuçları iyi irdelenmeli, Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin endişelerini dikkate almalıdır. Aksi taktirde stresli, yaptığı işle mutlu olamayan, her an hakkının yeneceği endişesiyle huzursuzluk yaşayan öğretmenlerle milli eğitimi daha ileriye taşımamız mümkün olmayacaktır. Ümit edilir ki, iş işten geçmeden öğretmenlerin bu çığlıklarına kulak verilir ve gereken bir an önce yapılır.

24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçları

Hanefi Bostan, anket sonuçlarını açıklayarak, "Ankete katılanların; Yüzde 75.5'i erkek, yüzde 24.5'i kadın. Yüzde 82.1'i evli, yüzde 17.9'u bekar. Yüzde 7.8'i 1-3 yıl, yüzde 11.9'u 3-5 yıl, yüzde 23.8'i 5-10 yıl, yüzde 16.6'sı 10-15 yıl, yüzde 16.7'si 15-20 yıl, yüzde 9.6'sı 20-25 yıl, yüzde 7.7'si 25-30 yıl, yüzde 5.9'u 30 yıldan fazla görev yapıyor. Yüzde 24.9'unun 1, yüzde 36.2'sinin 2, yüzde 9.8'inin 3, yüzde 1.9'unun 4 ve üzerinde çocuğu var. Çocuğu olmayanların oranı yüzde 27.2. Ankete katılanların yüzde 10.2'si 2 bin 500 TL'den az kazanıyor, yine yüzde 10.2'si 2 bin 501-2 bin 700 TL, yüzde 11.3'ü 2 bin 701-2 bin 900 TL, yüzde 13.2'si 2 bin 901-3 bin TL, yüzde 16.3'ü 3 bin 1-3 bin 200 TL, yüzde 16.6'sı 3 bin 201-3 bin 500 TL, yüzde 12.3'ü 3 bin 501-4 bin TL, yüzde 4'ü 4 bin 1-5 bin TL, yüzde 5.9'u 5 bin 1 TL ve üzerinde aylık geliri bulunuyor.  Ankete katılanların yüzde 79.5'i ek ders ücreti alıyor, yüzde 20.5'i ek ders ücreti almıyor. Çocuğu olanlara "Çocuğunuz/çocuklarınız okul çağında mı?" diye sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 58.2'si evet, yüzde 41.8'i hayır cevabı verdi. Okul çağında çocuğu/çocukları olanlara "Teog ya da üniversiteye hazırlanan çocuğunuz/çocuklarınız var mı?" diye sorduk. Buna göre yüzde 21.9'u evet, yüzde 78.1'i hayır cevabı vermiştir. Teog ya da üniversiteye hazırlanan çocuğu olanlara "takviye kurs ya da etüt aldırabiliyor musunuz?" diye sorduk. Buna göre yüzde 26.4'ü evet, yüzde 73.6'sı hayır cevabı vermiştir. Ankete katılanların yüzde 39.9'unun 1, yüzde 32.2'sinin 2, yüzde 12.5'inin 3, yüzde 4.1'inin 4, yüzde 2.5'inin 5 ve üzerinde kredi kartı var. Kredi kartı olmayanların oranı ise sadece yüzde 8.8."

"Ankete katılanların yüzde 83'ünün bankalara borcu var" diyen Hanefi Bostan, "Borcu olanların yüzde 27.6'sı bankaların yapılandırmasından faydalanmış/faydalanacak. Katılımcılara "Bankalara borcunuz var mı? (Kredi kartı, banka kredisi v.b.)" diye sorduk. Ankete katılanların yüzde 11.2'sinin bin -3 bin TL, yüzde 6.7'si 3 bin1-5 bin TL, yüzde 8.2'si 5 bin 1-10 bin TL, yüzde 18.6'sı 10 bin 1-30 bin TL, yüzde 12.2'si 30 bin 1-50 bin TL, yüzde 7.7'si 50 bin 1-70 bin TL, yüzde 7.3'ü 70 bin 1-100 bin TL, yüzde 8.3'ü 101 bin -200 bin TL, yüzde 2.6'sı da 200 bin 1 TL ve üzerinde borcu bulunduğunu söyledi. Banka borcu olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 17.2. Bankalara borcu olduğunu belirtenlerin yüzde 27.6'sı bankaların yapılandırmasından faydalandığını/faydalanacağını, yüzde 72.4'ü de faydalanmadığını/faydalanmayacağını söyledi. "Borcunuzdan dolayı hiç icra takibine düştünüz mü?" sorusuna ankete katılanların yüzde 13.3'ü borcundan dolayı icra takibine düştüğünü, yüzde 86.7'si icra takibine düşmediğini söyledi. Ankete katılanlara "Ekonomik sorunlarınız hayatınızda en çok neyi etkiledi?" sorusunu yönelttik. Buna göre katılımcıların yüzde 42.3'ü aile hayatı, yüzde 20.8'i arkadaş ilişkileri, sosyal çevre, yüzde 9.3'ü sağlık sorunları, yüzde 9.1'i mesleki yaşam derken; yüzde 5.4'ü hiçbir açıdan etkilenmediğini, yüzde 13.1'i de ekonomik sorunlar yaşamadığını belirtti" ifadelerini kullandı.

Hanefi Bostan, "Eğitimciler market alışverişi yaparken ilk neye dikkat ediyor? Katılımcıların yüzde 65.4'ü fiyatına, yüzde 24.9'u markasına/kalitesine, yüzde 7.7'si son kullanma tarihine derken; yüzde 2'si diğer seçeneğini işaretlemiştir. Ankete katılanlara aylık mutfak masraflarını sorduk. Katılımcıların yüzde 4.9'u 100-300 TL, yüzde 19.4'ü 301-500 TL, yüzde 23.8'i 501-700 TL, yüzde 14.7'si 701-900 TL, yüzde 13.6'sı 901- bin 100 TL, yüzde 9.8'i bin 101- bin 300 TL, yüzde 7.6'sı bin 301- bin 500 TL, yüzde 6.2'si bin 501 TL'den fazla cevabını vermiştir. Ankete katılanlara ayda kaç kez kırmızı et yediklerini sorduk. Buna göre; yüzde 23.2'si ayda bir, yüzde 41'i haftada bir, yüzde 23.9'u iki haftada bir, yüzde 6.7'si iki günde bir, yüzde 0.4'ü her gün derken; yüzde 4.8'i hiçbiri seçeneğini işaretlemiştir. Ankete katılanların yüzde 96.2'si aldığı bir kilogram kıymanın hepsini genellikle bir seferde tüketmediğini söyledi. Bir kilogram kıymanın hepsini bir seferde tüketmeyenlere kaç parçaya böldüklerini sorduk. Yüzde 16.6'sı 2, yüzde 24.2'si 3, yüzde 34.7'si 4, yüzde 12.8'i 5, yüzde 5.4'ü 6, yüzde 6.3'ü de 7 ve üzeri cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 25.7'si ek iş yaptığını belirtmiştir. Ek iş yaptığını belirtenlere ne tür ek iş yaptıklarını sorduk. Buna göre; yüzde 25.1'i özel ders verdiğini, yüzde 14'ü etüt/kurs merkezlerinde çalıştığını, 8.2'si pazarlama/satış yaptığını, yüzde 3.3'ü pazarcılık yaptığını, yüzde 2.8'i boya-badana/tamirat işleri yaptığını, yüzde 1.4'ü oto alım-satım, yüzde 1.4'ü şoförlük, yüzde 1.3'ü garsonluk, yüzde 1.1'i müzisyenlik, yüzde 0.7'si sıhhi tesisatçılık, yüzde 0.3'ü aşçılık, yüzde 0.2'si kalorifer bakımı/tadilatı, yüzde 0.1'i odun/kömür satıcılığı yaptığını belirtirken; yüzde 40.1'i de diğer seçeneğini işaretlemiştir.

Ankete katılanlara tatillerini nerede geçirdiklerini sorduk. Buna göre yüzde 46.2'si memlekette, yüzde 10.3'ü otelde/tatil köyünde, yüzde 3.6'sı akrabalarının yazlığında, yüzde 1.6'sı kendi yazlığında, yüzde 0.6'sı kurum kampında derken; yüzde 37.7'si tatile gitmediğini bildirdi. "Tatil bütçeniz var mı?" sorusuna katılımcıların yüzde 72.6'sı tatil bütçesi olmadığını söylerken; yüzde 17'si bin -2 bin TL, yüzde 7.9'u 2 bin 1-3 bin 500 TL, yüzde 2'si 3 bin 501-5 bin TL, yüzde 0.5'i de 5 bin 1 TL'den fazla cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 87.1'i emekliliği hak etmediğini, yüzde 12.9'u emekliliği hak ettiğini belirtmiştir. Emekliliği hak edenlerin yüzde 20.5'i emekli olmayı düşündüğünü, yüzde 79.5'i emekli olmayı düşünmediğini ifade etmiştir. Emekli olmayı düşünenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 65.8'i öğretmenler üzerindeki baskı çok fazla olduğu için, yüzde 5.7'si emekli ikramiyesini kullanmak için, yüzde 5.2'si emekliliğin tadını çıkaracağım için, yüzde 3.1'i başka bir iş yapacağım için derken; yüzde 20.2'si diğer cevabını vermiştir. Emekli olmayı düşünmeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 66.2'si emekli maaşları düşük, gelirim azalacak, yüzde 11.1'i ek gösterge düşük, yüzde 4.2'si kendimi hazır hissetmiyorum derken; yüzde 18.5'i diğer seçeneğini işaretlemiştir. Ankete katılanların yüzde 92.2'si toplumda öğretmenlik mesleğinin saygı bir konumda olduğunu düşünmüyor. Ankete katılanlara "Öğretmenlik mesleğinin en itibarlı olduğu dönem size göre aşağıdakilerden hangisidir?" sorusunu yönelttik. Buna göre; yüzde 63'ü Atatürk dönemi derken; yüzde 13.2'si 1991-2000, yüzde 9.3'ü 1981-1990, yüzde 4'ü 1939-1950, yüzde 3.9'u 1971-1980, yüzde 2.3'ü 1961-1970, yüzde 1.8'i 2001-2010, yüzde 1.6'sı 1951-1960, yüzde 0.9'u 2011-2016 seçeneğini işaretlemiştir. Haberleri nereden takip ediyorsunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 75.5'i internetten, yüzde 23'ü televizyondan, yüzde 1.3'ü gazetelerden, yüzde 0.2'si de radyodan cevabını vermiştir. Ankete katılanlardan alım güçlerini bir önceki seneye göre değerlendirmelerini istedik. Buna göre; yüzde 81.6'sı azaldı, yüzde 14.1'i değişiklik olmadı, yüzde 4.3'ü arttı demiştir" diye konuştu.

Ankete katılanların yüzde 95.2'sinin öğretmenlerin sözleşmeli olarak atanmasını yanlış bulduğunu ifade eden Hanefi Bostan, şunları ifade etti. "Öğretmenlerin sözleşmeli olarak atanmasını doğru bulmayanlara bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 57.8'i sözleşmelilik, öğretmenleri bürokrasi ve siyasetin kölesi haline getiriyor derken; yüzde 17.2'si öğretmenlerin iş güvenceleri yok, yüzde 10.5'i özlük hakları açısından kadrolu öğretmenler ile aynı haklara sahip değiller, yüzde 5.2'si çalışma barışını bozuyor, yüzde 5.3'ü amirleri tarafından üzerlerine baskı kuruluyor, yüzde 1.3'ü veli ve öğrencilerin öğretmen seçmesine neden oluyor, yüzde 2.7'si de diğer cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 95.8'i öğretmenlerin mülakatla atanmasına karşı çıkıyor. Öğretmenlerin mülakatla atanmasına karşı çıkanlara bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 54.8'i torpilli olanlar, yandaşlar atanır derken; yüzde 28.7'si objektif bir şekilde ve adil şartlarda puan verilmez, yüzde 15.8'i mülakat sistemi liyakati ve ehliyeti ölçmez, yüzde 0.7'si de diğer sevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 98'i sözleşmeli öğretmenlik için getirilen mülakat komisyonlarının şeffaf olduğunu ve adil puanlama yaptığını düşünmüyor. Ankete katılanların yüzde 93.3'ü mülakat sisteminin terör örgütü üyeliğini tespit edebilmek için doğru bir yöntem olduğunu düşünmüyor. Ankete katılanların yüzde 83.6'sı performans sistemini desteklemezken, yüzde 4.8'i fikrim yok, yüzde 11.6'sı da performans sistemini desteklediğini ifade etmiştir.

Performans sistemini destekleyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; katılımcıların yüzde 41.2'si çalışan ile çalışmayan ayırt edilecek, yüzde 19.6'sı iş verimliliği ve motivasyon artacak, yüzde 5.6'sı eğitimin kalitesi artacak, yüzde 1.9'u hükümetin genel olarak eğitim politikalarını doğru bulduğum için performans sistemini de destekliyorum derken; yüzde 31.6'sı diğer cevabı vermiştir. Performans sistemini desteklemeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 52.6'sı bilimsel, nesnel ölçme ve değerlendirmeleri olmayan, sübjektif bir yöntemdir, doğru sonuç vermez derken; yüzde 14.7'si asıl amaç iş güvencesini ortadan kaldırmak, yüzde 12.1'i öğretmenlerin itibarını azaltır, yüzde 6.8'i öğretmen ayrımına yol açar, iş barışı bozulur, yüzde 6.3'ü öğretmen-öğrenci-veli ilişkisi zedelenir, yüzde 6'sı öğretmenler zaten birçok kez elemeden geçiyor, performansın ölçülmesine gerek yok, yüzde 1.5'i de diğer cevabı vermiştir."

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 60'ı rotasyona karşı

Öğretmenlerin rotasyon ile ilgili görüşlerini paylaşan Hanefi Bostan, "Katılımcıların yüzde 60'ı il içi ve il dışı rotasyon uygulamasına destek vermiyor, yüzde 40'ı ise destek veriyor. Rotasyon uygulamasına destek verenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; 35.7'si merkez okullarda görev yapmanın önü açılacak, yüzde 26.9'u tecrübeli öğretmenlerin başka okullarda görev yapması sağlanacak, yüzde 23.5'i zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapanların tayini kolaylaşacak, yüzde 13.9'u da öğretmenlerin verimliliği artacak cevabını vermiştir. Rotasyon uygulamasına destek vermeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre; yüzde 36.5'i yüz binlerce öğretmen yer değiştireceğinden eğitimde karmaşa yaşanacak, yüzde 29.2'si öğretmenlerin motivasyonu bozulacak, yüzde 17'si her yıl öğrenci ve veli profili değiştiğinden öğretmenlere rotasyon yapılması fayda sağlamayacak, yüzde 10.2'si belli bölgelerdeki öğretmen açığı sorununu çözmeyecek, yüzde 7.1'i de bu şekilde öğretmenlerin yer değiştirme hakkı elinden alınıyor cevabı vermiştir. Ankete katılanların yüzde 65.4'ü proje okullarında 8 yılını dolduran öğretmenlerin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulmasını desteklemiyor, yüzde 34.6'sı destekliyor. Destekleyenlere "Nedeni en çok aşağıdakilerden hangisidir?" diye sorduk. Buna göre; yüzde 42.6'sı öğretmenlerin uzun süre aynı okulda görev yapması verimliliği azaltıyor, yüzde 30.7'si başarılı öğretmenler tecrübelerini başka okullara aktaracak, yüzde 18.5'i bu okullarda belli politik ve ideolojik kamplaşmalar söz konusu derken; yüzde 8.2'si diğer seçeneğini işaretlemiştir. Katılımcıların yüzde 91.6'sı öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının ve tüm memurların iş güvencesinin tehdit altında olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 83.2'si öğretmen atamalarını yeterli sayıda bulmuyor, yüzde 16.8'i ise yeterli sayıda buluyor. "Okulda en çok kiminle tartışma yaşıyorsunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 39.9'u hiç kimseyle cevabı verirken; yüzde 29.4'ü idareciler, yüzde 16.6'sı veliler, yüzde 8.3'ü öğrenciler, yüzde 4.4'ü öğretmenler, yüzde 1.4'ü de memur/hizmetli personel cevabını vermiştir" ifadelerini kullandı.

Hanefi Bostan sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesleki sorunlarınız psikolojik durumunuzu olumsuz yönde etkiliyor mu?" sorusuna katılımcıların yüzde 82.7'si evet, yüzde 6'sı hayır, yüzde 11.3'ü de mesleki bir sorun yaşamıyorum cevabını vermiştir. Mesleki sorunlarının psikolojik durumunu olumsuz yönde etkilediğini söyleyenlere, "En çok hangi sorunu yaşıyorsunuz?" sorusunu yönelttik. Buna göre; yüzde 36.9'u stres, yüzde 27.7'si yaptığım işle mutlu olamamak, yüzde 11.9'u kaygı, yüzde 11.3'ü tükenmişlik, yüzde 5.3'ü depresyon, yüzde 2.3'ü kendimi yetersiz hissetme, yüzde 2.1'i uyku düzensizliği, yüzde 2.5'i de diğer cevabı vermiştir. Ülkemizin geleceği ile ilgili en büyük endişeniz aşağıdakilerden hangisidir?" sorusuna ankete katılanların yüzde 62.7'si toplumsal çatışmaların artması, iç savaş çıkması, yüzde 18.2'si terör olayları, yüzde 10.7'si ekonomik sorunlar, işsizlik, yüzde 5.5'i Suriye ve Irak'taki gelişmeler, yüzde 2.9'u da diğer cevabı vermiştir." - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title