Hanefi Bostan: "Maaş Artışı Memur, Öğretmen, Akademisyen ve Emeklilere de Yansıtılsın"
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, savcı ve hakimlere yönelik yapılan maaş artışının memur, öğretmen, akademisyen ve emeklilere de yapılması gerektiğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, savcı ve hakimlere yönelik yapılan maaş artışının memur, öğretmen, akademisyen ve emeklilere de yapılması gerektiğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, öğretmen, akademisyen ve emeklilerin maaşlarının arttırılması gerektiğini belirterek, "Son günlerde basın yayın organlarında, çıkarılacak bir Kanun Hükmünde Kararname ile hakim ve savcılara ödenmekte olan özel hizmet tazminatının derecelere göre artırılacağı ve 1. sınıf hakim ve savcıların maaşlarına 2 bin 700 liraya ulaşan miktarda bir artış sağlanacağı yönünde haberler yer almaktadır. Hakim ve savcılarımızın maaşlarının yükseltilmesi elbette hepimizin arzusudur. Ancak talebimiz, bütün kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarının çözülmesi yönünde olup, söz konusu artışın ekonomik dengeleri bozulan memur, öğretmen, akademisyen ve emeklilere de yansıtılması yönündedir" dedi.
Hakim ve savcılara yönelik zamla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hanefi Bostan, "Hükümetin ön gördüğü düzenlemeye göre, 1. sınıfa ayrılmış hakim ve savcılara 2 bin 700 TL maaş artışı yapılacaktır. Hakim-savcı ve bu meslekten sayılanların 1 Ocak'tan geçerli yüzde 3'lük genel maaş zammı ve 15 Ocak'tan geçerli asgari geçim indirim artışına bağlı olarak 10 bin 800 TL'ye ulaşan maaşları, bu zamla birlikte 13 bin 500 TL'ye çıkacaktır. Meslekte 21 yılını doldurmuş 1. sınıf hakim ve savcılar için bu,yüzde 25'lik bir artış anlamına gelmektedir. Yapılması planlanan tazminat artışından halen görevde bulunan 11 bin 116 hakim, 4 bin 828 savcı olmak üzere 15 bin 944 yargı mensubu yararlanacaktır. Buna karşın kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte3 milyon 341 bin kamu çalışanı istihdam edilmekte, yaklaşık iki milyon memur emeklisi bulunmaktadır. Kamu görevlileri arasından 16 bin kişinin sorununa çare üreten yetkililerin, geride kalan 3 milyon 325 bin çalışanı, iki milyon emekliyi yok sayması, büyük bir adaletsizliğin doğmasına neden olacaktır" diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Türkiye şartlarında bugün işe başlayan stajyer hakim-savcı 5 bin 500 - 6 bin TL arası aylık ücret almaktadır. 1. Sınıf hakim ve savcılar ise 10 bin TL'nin üstünde aylık gelire sahiptir. Buna karşın 20 yıllık öğretmen 2 bin 955 TL'lik maaşa mahküm ediliyorsa burada büyük bir çarpıklık ve adaletsizlik var demektir. Bilindiği gibi, 14 yıllık AK Parti iktidarı sürecinde farklı dönemlerde normal maaş artışı dışında 3 defa hakim ve savcıların ekonomik ve sosyal durumlarını düzeltici kanuni düzenlemeler yapılmıştır. En son 3 yıl önce hakim ve savcıların maaşlarına 2014 yılının Aralık ayından itibaren bin 155 TL zam yapılırken, diğer Adalet teşkilatı çalışanları başta olmak üzere kamu çalışanlarının tamamı bu artıştan mahrum bırakılmıştır" ifadelerini kullandı.
Memur maaşlarına yapılan zammın yeterli olmadığını savunan Bostan, "Son bir yıl içinde dolar kurunda yaşanan yüzde 30'luk artışın yanında dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamalarına yüzde 10.6 zam gelmiş, ailenin aylık zorunlu harcama tutarı 461,76 TL artmıştır.Buna karşın memur maaşlarına Ocak ayı itibarı ile yapılan yüzde 3'lük zammın maaşlara yansıması ortalama 81,1 TL'dir. Milyonlarca memur ve emekli artan enflasyon karşısında yüzde 3 zam verilerek korumasız bırakılırken, kamu görevlileri arasında ayrıcalık tanınan bir kesimin maaşlarına yüzde 25 artış yapılacak ve var olan adaletsizlik alabildiğine körüklenecektir. Böyle bir çalışmada önce tüm memur ve emeklilerin özellikle 2016 yılında yaşadıkları ve 2017 yılında karşı karşıya kalacakları ekonomik hak kayıplarının ele alınıp değerlendirilmesi gerekirken, yalnızca bir kesimin sorunlarına eğilmek, doğru bir yaklaşım değildir" diye konuştu.
Hanefi Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılacak maaş artışının sınırlı kalması halinde,bir tarafta 81,1 TL zamma mahküm edilen, diğer tarafta 3 bin liraya varan tutarda zam alan bir kesim ortaya çıkacak, eşit işe eşit ücret sağladığı iddia edilen 666 sayılı KHK ile oluşturulan adaletsiz sistem biraz daha bozulacaktır.Adaletsizliğin bir nebze önlenebilmesi için memurlar, öğretmenler, akademisyenler de eriyen maaşlarının telafisini istemektedir. 2015 yılında imza altına alınan toplu sözleşmenin 21 maddesi hala uygulanmamış, verilen sözler tutulmamıştır.Sözleşmeli personel, memur işi yapan işçiler,4/C'li geçici çalışanlar, taşeron çalışanları kadro beklemekte,yardımcı hizmetliler ek gösterge hakkından faydalanmak istemektedir. Bu zam kararı, bütün memurları ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmeli, kamu görevlilerinin dağ gibi biriken sıkıntıları görmezden gelinmemeli, verilen sözler unutulmamalı ve memurları mutlu edecek bir çalışmaya imza atılmalıdır. Memurları altı ay boyunca 81,1 TL'ye mahküm eden anlayış, bir kalemde hakim ve savcılara bu paranın tam 37 katını vermeyi vaat ederken, diğer Adalet çalışanlarını ve tüm memurları, öğretmenleri ve akademisyenleri yok saymaktadır. Hakim ve savcılarımıza yönelik bir düzenleme yapılırken diğer kamu çalışanları bir köşeye atılmamalıdır. Hepimiz aynı ekonomik koşullar altında yaşıyorsak, istisnasız bütün memur, öğretmen ve akademisyenler ile emeklilerimiz de benzer bir iyileştirme zammını hak ettikleri ortadadır." - İSTANBUL